Ne geliyorsa bu şehrin başına ergen siyasetçilerden geliyor.
Hem kendilerine yazık ediyorlar.
Hem şehre.
Bizim bu siyasetçileri kendi tahakküm altına alma gibi bir çabamız yok.
Paylaştıklarımız durum tespiti.
Söylediklerimiz samimi.
Yazdıklarımız Zonguldak için.
Tecrübelerimizi arındırıp yaşanabilecekleri önceden söylüyoruz.
Elbette biz kötü oluyoruz.
Bazen çok bilmiş gibi görünsek veya öyle algılanmak istense de kimseye karşı sahte bir yüzümüz olmadı.
Şahsi menfaatlerimiz için insanları tuzağa düşürmeye, hedef yapmaya çalışmadık.
Bizim tarzımız değil.
Bir yazarız.
İki yazarız.
Üç söyleriz.
Aklı olana bedava danışmanlık.
Ancak onların çoğu bizi dinlemez gider duvara toslar.
Emin olun biz böyle çok siyasetçi tanıdık.
Siyasetçi gördük.
Görmüş, geçirmiş, yanmış, pişmiş siyasetçilerin yaşadıklarından ders çıkarmayan yeni seçilmiş, yeni yola çıkmış siyasetçilerimiz kendi kuyularını kendileri kazıyor!
İzliyoruz!
Zaman çok değerli.
Hem onlar hem de şehir adına üzülüyoruz!
Biliyoruz ki pek çoğu için sonuç değişmeyecek ve şimdiden görülüyor ki maalesef yine haklı çıkacağız!

CHP erken başladı!
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in uygulamaları ve izlediği yol konusunda CHP içinde şimdiden tartışmalar başlamış.
Neden şaşırdınız ki?
Bazı eleştirilerin dozunun da arttığını görüyoruz.
Tahsin Erdem’e haksızlık yapmayın!
Altı ay bekleyin!
Belki de Selim Alan’ı mumla arayacaksınız!
Yoksa kişisel talepleriniz mi var!
Her kişisel talebiniz olmadığında maraz çıkaracaksanız o zaman nerede kaldı sizin partililiğiniz!
Bırakın.
Başkan çalışsın!

Koltukları kim alacak?
Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde yayınladığımız hasta yakınlarının kullandığı koltukların görüntülerini izlediniz.
Instagram hesabımızda duruyor.
Bir önceki yazıda Akbal, Paşalar ve Heybem market gruplarına atıfta bulunmuştum.
“20’şer koltuk alabilirsiniz” diye
Ses seda çıkmadı.
Fiyatta rekabet, indirimde rekabet, bindirimde rekabet eden bu üç güzide yerel marketimizin ki bizler her zaman yerel marketlere destek çağrıları yapanlar olarak aynı rekabeti bu hayırlar için de yapmalarını bekliyoruz.
Ne garip değil mi?
Söz konusu makam koltuğu olsa 50 tane kişi ve kurum yarışırdı ama iş halkın oturmak zorunda kaldığı o rezil manzara olunca kimseden ses çıkmıyor.
İktidar partisinin il başkanı ve milletvekilleri bu manzarayı gördü mü acaba?

1 Mayıs Emek Sömürüsü günü!
1 Mayıs’ı kutladık.
Hep kutluyoruz zaten.
Güzel.
Yürüdük.
Çaldık.
Söyledik.
Eğlendik.
Çalışanların çoğunun bihaber olmak zorunda kaldığı 1 Mayıs her zamanki gibi siyasetçilerin şovuna döndü!
Şimdi o meydana gelen veya gelemeyen; kimi din- kitap- iman- adaletten bahseden, kimi demokrasi- hak – hukuk gibi süslü sözler söyleyenler acaba kaçınız çalışanlarınızın haklarını gerçekten veriyorsunuz?
Kaçınız bankalardan yatırdıklarınızın bir kısmını elden geri istiyorsunuz?
Yokluk paylaşılır.
Kaçınız yokluğu paylaşırken varlığı paylaşmayı düşünüyorsunuz?
Kaçınız fazla mesaileri çalışanlara kaçınız kendinize yazıyorsunuz?
Kaçınız üç kuruş asgari ücreti verirken bile çalışanlara köpek muamelesi yapıyorsunuz?
Yaaaa Allah aşkına!
Hadi yemeyin bizi!
Sizin de 1 Mayıs’ınız kutlu olsun!
Bu yazıyı sevdiklerinize göndermeyi unutmayın!
Z HABER İnstagram sayfasını da takip etmeyi, ettirmeyi unutmayın!

Hayat kısa!
Yoğun bir trafik içinde her yere yetmeye çalışıyoruz.
Z HABER’in trafiğinin yanında hayatın içinde koşturmaca devam ediyor.
Kimi zaman hastane koridorları, kimi zaman caddeler derken arada dağ bayır kaçmak için de zaman bulmaya çalışıyorum.
Geçen de söyledim.
İşimizi yapalım yapmasına da bu kadar emek, bu kadar çaba bu şehirde pek çok kişi için gereksiz.
Yalancılara, talancılara, tiyatro oyuncularına, samimiyetsizlere artık tahammülüm yok!