2024 yılında emekli olanlar, mevcut sosyal güvence sistemlerine uygun olarak maaşları ve diğer haklarını alacaktır. Ancak, 2025 yılında emekli olanlar, yeni sosyal güvence reformları ve düzenlemelerinden faydalanacaklardır. Bu reformlar, emeklilik dönemlerini ve maaş hesaplamalarını etkileyebilir.

Ayrıca, 2024 yılında emekli olanlar, mevcut ekonomik koşullar ve işsizlik oranlarına göre emeklilik kararlarına ulaşacaklardır. Ancak, 2025 yılında emekli olanlar, emeklilik aylığı konusunda adaletsizlik yaşayacak

Son zamanlarda kamuoyunda tartışılan ve 2024 yılı ile 2025 yılında ilk defa emekli olacak işçilere bağlanacak emekli aylıkları arasındaki fark hakkında DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu açıklamada bulundu.

Çerkezoğlu’nun yaptığı açıklama şu şekilde:

Son dönemlerde kamuoyunda, işçilerin 2024 yılında emekli olmalarının 2025 yılına göre daha avantajlı olacağı, 2024 yılının ikinci yarısında emekli olanların emekli aylıklarının daha yüksek olacağı ve bu farkın gelecek yıllara da devam edeceği konusunda tartışmalar yer almaktadır. Hem işçilerin kayba uğramaması hem de bu adaletsizliğin giderilmesi için aşağıdaki hususlara kamuoyunun ve hükümetin dikkatini çekmek istiyoruz.

AKP döneminde, 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’ndaki düzenlemeler nedeniyle emekli aylıkları ciddi biçimde geriledi. 5510 sayılı Kanun ile aylık bağlama oranı ile güncelleme katsayısı düşürüldü. Güncelleme katsayısında büyümenin payı yüzde 100’den yüzde 30’a düşürüldü. Böylece emekliler ülke büyümesinden payını alamadı ve aylıklarda ciddi bir düşüş yaşandı.

Türkiye’nin en büyük toplumsal gruplarından birini oluşturan emeklilerin insanca bir yaşam sürmeleri giderek zorlaşıyor. Emeklilik sisteminin eşitsizlik ve adaletsizlikleri gün geçtikçe artıyor. Bu adaletsizliklerin bir yenisi 2024 ve 2025 yıllarında emekli olacaklar arasında yaşanacak emekli aylığı uçurumudur!

2024 yılının ikinci yarısında emekliliği hak edenler eğer emeklilik başvurularını 2025 yılına sarkıtılırlarsa önemli kayıplar yaşayacaklar. Böylece aynı şartlarda emekli olanların aylık ve gelirleri arasında ciddi bir uçurum söz konusu olacak. Bu uçurum, emekli aylıklarının hesaplanmasında esas alınan güncelleme katsayısının belirlenmesi yöntemindeki karışıklıktan ve yüksek enflasyondan kaynaklanmaktadır. Bu konudaki teknik ayrıntılar ekte yer almaktadır.

5510 sayılı Kanun’da yer alan güncelleme katsayısı hesaplama yöntemi sebebiyle 2024 ve 2025’te işçi ve Bağ-Kur emeklileri için büyük bir adaletsizlik ortaya çıkacak. 2024’ün ikinci yarısında emekliliğe başvuranlar 2025’in ilk yarısında emekliliğe başvuranlardan yaklaşık yüzde 30 daha fazla aylık alacak. Sorunun temeli güncelleme katsayısı hesabının temelini oluşturan TÜFE oranı ile emekli aylıklarına yapılan artış oranları arasındaki farktan kaynaklanıyor. Bu fark her yıl ortaya çıkmıyor. Ancak enflasyonun yüksek olduğu yıllarda emekli aylıklarında ciddi bir adaletsizlik yaşanabiliyor.

Detaylarını ekte açıkladığımız nedenlerle 2025 yılının ikinci yarısında emekli olacak işçilere 2024 yılında emekli olacaklara göre (enflasyon ve büyüme oranına göre farklar söz konusu olsa da) yaklaşık yüzde 30 oranında daha düşük bir emekli aylığı bağlanması ve bu aylık farkının gelecek yıllarda da devam etmesi söz konusudur. Bu nedenle kısa süre içinde emeklilik planlayan işçilerin mağdur olmamak için 2024 yılı sonuna kadar başvuruda bulunması da bu adaletsizliği ortadan kaldırmamaktadır. Örneğin, emekliliği 2025 yılının ilk yarısında hak edenler birkaç ay farkla ciddi bir mağduriyet yaşayacaktır.

Sorunun köklü çözümü basit bir yasa değişikliği ile mümkündür. Değişiklik önerilerimiz şunlardır:

5510 sayılı Kanuna ek bir madde eklenerek 2024 yılı için güncelleme katsayısının 2024 yılında emeklilere uygulanan toplam zam oranında (yüzde 86,16) olması sağlanmalıdır. Böylece 2025 yılında ve sonrasında emekli olacaklar büyük bir adaletsizlikten kurtarılabilir. Yani 2024 güncelleme katsayısının 1,42 değil 1,8616 olması gerekmektedir.

“Güncelleme katsayısı 2024 yılı için 1,8616 olarak uygulanır” şeklindeki bir ek maddenin yasaya eklenmesi bu adaletsizliği önleyecektir.

Sorunun gelecek yıllarda da tekrar etmesi riskine karşı 5510 sayılı Yasa’nın 29. maddesinin sonuna aşağıdaki cümle eklenebilir:

Güncelleme katsayısı ilgili yıl içinde emekli aylıklarına yapılan toplam artıştan düşük olamaz.”

Emeklilik sistemini daha da adaletsiz hale getirecek 2024-2025 farkı ortadan kaldırılmalı ve 2025 ve sonrası emeklilerinin mağduriyeti giderilmelidir.

Bu adaletsizliği gidermek bir cümlelik yasa değişikliği ile mümkündür. Bütün emek örgütlerini bu konuda çaba harcamaya çağırıyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve TBMM, bu adaletsizliğe karşı harekete geçmelidir.

Bilindiği gibi sosyal güvenlik sistemindeki adaletsizlikler bu konuyla sınırlı değildir. Sürekli olarak adaletsizlik ve eşitsizlik üreten sosyal güvenlik sistemimizin demokratik bir yöntemle tepeden tırnağa yenilenmesi ihtiyacı devam etmektedir.

2024 ile 2025 Yılları Arasındaki Emeklilik Aylığı Farkının Sebebi

Emekli Aylığı Nasıl Hesaplanıyor?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (SSGSSK) “Yaşlılık aylığının hesaplanması” başlıklı 29. maddesine göre ortalama aylık kazanç, sigortalının her yıla ait prime esas kazancının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanan ortalama günlük kazancın otuz katıdır.

Emekli aylığı güncelleme katsayısı kullanılarak güncellenmiş ortalama aylık kazanç ile aylık bağlama oranının (ABO) çarpılması ile elde edilir. Bu nedenle güncelleme katsayısı emekli aylıklarının belirlenmesinde ve sigortalının geçmişteki prime esas kazancının veya ödediği primlerin bugünkü değerini bulmak için yaşamsal önemdedir.

5510 sayılı SSGSSK’ye göre güncelleme katsayısı her yılın aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel endeksindeki (TÜFE) değişim oranının yüzde 100’ü ile sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla gelişme hızının yüzde 30’unun toplamına (1) tam sayısının ilâve edilmesi sonucunda bulunan değeri ifade etmektedir. Örneğin 2024 yılı güncelleme katsayısı 3 Ocak 2024’te TÜİK tarafından yayımlanan Aralık 2023 dönemine ait yıllık yüzde 64,77’lik TÜFE oranının yüzde 100’ü ile TÜİK tarafından açıklanan yüzde 4,5’lik yıllık büyüme oranının yüzde 30’u ile hesaplanıyor.

Örneğin 2023 Güncelleme Katsayısı şöyledir: [0,6477 + (0,045 x 0,30)] + 1 = 1,6612

2000-2008 arasında güncelleme yapılırken TÜFE ve büyüme oranının yüzde 100’ü hesaba katılıyordu ve böylece büyümenin tamamı güncelleme katsayısına yansıtılıyordu. 5510 sayılı SSGSS Kanunu ile büyüme oranının sadece yüzde 30’u emekli aylığı hesabında dikkate alınmaya başladı. Yüzde 70’i hesaba katılmamaya başlandı.

Sonuç olarak günümüzde emekli aylıkları şöyle hesaplanıyor:

Geçmiş prime esas kazançlar * güncelleme katsayısı= Güncel prime esas toplam kazanç

 Güncel prime esas toplam kazanç/toplam prim gün sayısı * 30= Güncel ortalama aylık kazanç

Kaçak yapılar nasıl tespit ediliyor? Prof. Dr. Kutoğlu anlattı Kaçak yapılar nasıl tespit ediliyor? Prof. Dr. Kutoğlu anlattı

 Güncel ortalama aylık kazanç * Aylık bağlama oranı (ABO) = Aylık tutarı

2024-2025 Emekli Aylık Farkının Nedeni

Yılın ilk yarısında emeklilik başvurusu yapıldığında bir önceki yılın TÜFE ve büyüme oranları bilindiği için güncelleme işleminin yapılması zor değil. Ancak yılın ikinci yarısında yaşlılık aylığına başvurusu yapıldığında TÜFE belli olmadığı için ne olacak? Özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde bu durum çok önemli.

Buna mevzuatta bir çözüm bulunmuş (5510/29 son fıkra).  Kanuna göre yukarıdaki şekilde hesaplanan aylığın başlangıç tarihinin yılın ilk altı aylık dönemine rastlaması halinde ocak ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış oranı kadar artırılarak, yılın ikinci altı aylık dönemine rastlaması halinde ise öncelikle ocak ödeme dönemi, daha sonra temmuz ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış oranları kadar artırılarak sigortalının aylık başlangıç tarihindeki aylığı hesaplanır.

Bu nedenle emekli aylıklarının hesaplanmasında enflasyon ve büyüme hızı yanında ocak ve temmuz aylarında yapılan emekli aylık zamları da önem taşıyor.

Eğer işçi yılın ilk 6 ayında emekli olduysa bir önceki yılın güncelleme katsayısı belli olduğu için güncelleme işlemi yapılacak ve ardından emekli aylıklarına yapılan artış oranı kadar ağlığı artırılacak ve ele geçecek emekli aylığı hesaplanacak.

Diyelim sigortalı 2025 yılı ilk yarısı içinde emekli aylığı başvurusu yaptı. TÜFE 2025-2027 OVP’de tahmin edildiği gibi yüzde 41,5 ve büyüme de yüzde 3,5 olarak gerçekleşirse (41,5+1,05 -yüzde 3,5’in yüzde 30’u-) 2024 yılında uygulanacak güncelleme katsayısı 1,4255 olacak.

Eğer sigortalı Aralık 2024’te başvurursa ne olur? Henüz 2024 yılı TÜFE belli olmadığı için yukarıdaki şekilde hesaplanan aylığa 2024 yılı güncelleme katsayısı yerine emekli aylıklarına 2024 Ocak ve Temmuz döneminde yapılan artış oranları ayrı ayrı uygulanır ve başvuru tarihindeki aylık bulunur.

Bilindiği gibi 2024 yılında emekli aylıklarına ocak ve temmuz dönemi olmak üzere iki kez artış yapıldı. SSK ve Bağ-Kur emeklilerine Ocak 2024’te yüzde 49,25 ve Temmuz 2024’te yüzde 24,73 oranında artış yapıldı; böylece yıllık artış yüzde 86,16 oranında gerçekleşti. 2024 Temmuz-Aralık döneminde emekli olanlar 2024 yılı güncelleme katsayısı belli olmadığı için emeklilere yapılan 2024 yılı zammından yararlanacaklar. Kısaca farkın nedeni çok muhtemelen 2024 yılının güncelleme katsayısının 1,42 civarında olacak olması ancak emekli aylık artışlarının yüzde 86 civarında olmasından kaynaklanıyor. Emekli aylıklarında fark 1,8616 ile (yaklaşık) 1,42 arasında kadar farklı olacak. Bu da yaklaşık yüzde 30 oranında bir fark anlamına geliyor. Kuşkusuz enflasyon ve büyüme oranlarına bağlı olarak bu oranda birkaç puan aşağıda ve yukarıda gerçekleşebilir.

Editör: U. G.