Zonguldak’ın emektar gazetecilerinden Adnan Küçükvar, gazetecilik mesleğinin günümüzde geldiği noktaya dair çarpıcı ifadeler kullandı.
Küçükvar 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeni ile yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
"Gazetecilik, kimine göre 'peygamber mesleği' irşad müessesesi, kimine göre 'entellektüel puştluğu' sayılır. 'Doğru- ciddi- sahih' habercilik, aynı zamanda yöre- ülke değerlerini anlatmak, ayrıca 'toplum hafızası' olmaktır. Siyasi yozlaşmanın artmasıyla birlikte basın 'yandaş -fondaş- dondaş' diye tasnif edildi. 'Vatandaş gazeteciliği' peydah edilip 'vergi-sigorta, imla, 5 N1 K' devre dışı yapılıp, 'eline kalem alanın kalem erbabı kesildiği' ortam yaratıldı. İlkeler değil 'siyaset, ticaret, bürokrat bezirganları' kendilerine has 'Yandaş/sakat zihniyet' yaratıp, basını yasama - yürütme- yargı- sonrası 4. kuvvet dışında kendilerini 1. kuvvet yapma hastalığı başladı. Böyle bir ortamda; yukarda 'kurumsal mutabakat' olmadığı yerde, aşağıda /'toplumsal mutabakat' olur mu? Ortak akıl, aynı fikri paylaşanların değil, farklı fikirleri paylaşanların birleşmesi değil mi? İnsanın, dumanla haberleştiği devirleri düşünün. Bu gün bir tuş kadar yakınımızda muhatap!. Ahval-i vaziyet fena. Ne tarafsızlık kalmış ne bağımsızlık. Olaya, gelecek nesil ve basın açısından bakarsak... Bir tarafta kumar, oyun siteleri iddialar, at yarışları.. Bir tarafta etkileşim almak için 'kes yapıştır' yapan gazeteciler(!) Velhasıl-ı, önceleri 'geçimini meslekten sağlayana' denirdi; şimdilerde 'hiç bir iş yapamayanların atladığı iş' oldu gazetecilik. Basın, internet, sosyal medya, haber siteleri, gazete, gazeteciler ile çocukların korunmasına ilişkin pek çok düzenlemeyi içeren "dezenformasyon ve yanlış bilgilerin yayılmasını önlemek" lafta ve kağıt üzerinde kaldıkça, böyle bir 'pespayelik' içinde daha 'çoook' gün/bayram kutlaması yaparız."