“Askıda ekmek” kampanyası bu güne kadar bu halka yapılmış en büyük saygısızlıktan başka bir şey olamaz.
İnsanların bir- iki ekmeğe muhtaç bırakılmasının başka izahı da olamaz.
Bence bu kampanyanın savunulacak bir tarafı da olamaz.
Bu kampanya devletimizin mazisine, milletimizin asaletine haksızlık ve saygısızlıktan başka bir şey değil.
Bu kampanyalar duygusal anlamda hoş geliyor olabilir ama devletin-hükümetin sosyal politikalarıyla da ciddi anlamda çelişiyor.
Günde 2-3 ekmek alamayacak durumda olan vatandaşlarımız zaten sosyal yardımlaşma vakıflarından veya belediyeler kanalıyla o ekmeklere ulaşabiliyor.
İnsanlarımız ekmek bulamadığı için değil, ekmek kapısı bulamadığı için sefilleşiyor.
Asıl mesele o ekmekleri kazanabilecekleri ekmek kapılarını bulabilmek.
Devlet zaten sosyal devlet olmanın gerekliliğini bu konuda yapıyor.
Bahçeli’ye yakışan da yeni ekmek kapılarının açılması ve yaşatılması için yapılması gerekenlere kafa yormaktır.
Ekmek elden reklam gölden!
Milliyetçi Hareket Partisi Zonguldak Merkez İlçe Teşkilatı tarafından Merkez’de bulunan 19 mahallede 19 bakkalda askıda ekmek kampanyası başlatılmış.
Merkez ilçe Başkanı Süleyman Erbay diyor ki;
“Önümüzdeki günlerde hayırsever vatandaşlarımızın desteği ile bunu daha da geliştirmeyi planlıyoruz.
Bakkallara günlük 10'ar ekmek ile başladığımız bu sayı 19 mahallede bulunan bakkallar fırınlar ile iletişim kurduk.
Hangi fırından ekmek alıyorsa o fırınla anlaştık ve bakkallara fırınlar ekmek gönderecek.
Bakkallarımız mahalle esnafı, mahallenin yoksulunu fakirin daha iyi tanıyan insanlar.
Onlarla daha iyi iletişim kuran insanlar. Bakkallarımız ekmeği fakir fukaraya verecekler. Veren el alan eli bilmeyecek” diyor.
Vay be!
Ekmek elden reklam gölden!
TTK huzurevi!
Bu ülkeye, bu kurumlara enerjik, hızlı, üretken personeller lazım.
Yeter mi?
Yetmez.
Siyasi, bürokratik, ideolojik baskılar olmaksızın o insanları en verimli şekilde çalıştıracak liyakatli ve cesur yöneticiler lazım.
Ancak bizde her memurun arkasında bir siyasetçi var.
İşe gitmeden maş alan her yatarın arkasında bir dernek başkanı var.
Mesela TTK’da hiç iş yapmadan para alan isimler var.
Kimse kusura bakmasın ama bazen yürüdüğüm TTK Genel Müdürlüğü koridorları huzurevi görünümünde.
TTK sadece örnek.
Türkiye’de yüzlerce, binlerce TTK gibi kurum var.
Alnından öpülesi maden işçisine laf diyenlerin öncelikle bu yanlışa son vermesi gerekir.
Zonguldak’tan satın alın!
Zonguldak’ta Zonguldaklılık ruhunun yeşermesi için yerel üreticiye, yerel girişimciye, yerel tedarikçiye sahip çıkılması yönünde çağrılar yapıyoruz.
Kurumların, belediyelerin, iş dünyasının ürün tedarikinde ilk durağı bölgemiz firmaları olmalı.
Zonguldaklının parası mümkün olduğunca Zonguldak’ta kalmalı.
Bu bir mikro milliyetçilik değil bu bir kentine sahip çıkabilme alışkanlığıdır.
Bu çağrıyı her geçen gün hatırlatacağız.
Mesela, şehrimizdeki termik santral veya bazı büyük firmalar Zonguldak’tan tedarik edebilecekleri ürünleri İstanbul veya Ankara’dan satın alıyor.
Bu bile bir sahipsizliğin göstergesidir.
Öyle değil mi Aslan Başkan?
Soygun var!
Dün dedik ki;
“Hırsız bizim hırsız…”
Şöyle devam ettik;
“Yazının özeti.
Devlet soyuluyor.
Ticari çeteleşme artıyor.
Bürokratik çeteleşme izliyor.
Siyasi çeteleşme koruyor!”
Bitti mi?
Hayır!
Hırsızlık dün de devam etti!
Liste kabarıyor.
Maaşlı elemanlar deşifre oluyor!
Z HABER’den
Uzak olsun, yakın olsun.
Bizim için sözü, özü bir samimi insanlar her zaman daha değerlidir.