Geçtiğimiz günlerde Elmas Park meselesini gündeme getirmiştim.
Zonguldak olarak ne yazık ki yine bir şeyi tam bitiremedik.
Zonguldak’a kazandırılan bu önemli eserin değeri daha sonra anlaşılacak.
Belediye Başkanı Selim Alan’ın kararlılığı olmasaydı bu alan bugün boş kalacaktı ancak bizler tamamlanmış bir alana sahip çıkamıyoruz.
Öncelikle işi yapan firmanın ayıplı malının tüm kusurlarını gidermesi gerekiyor.
İkincisi Fevkani Köprüsü altından zorla çıkarıldıklarını düşünen ve burada yerleşik olan esnafın aidat ödememe inadını sona erdirmesi gerekiyor.
Sadece eleştirerek belediye başkanı seçilen Sayın Tahsin Erdem’in de oradaki esnaf ve hak sahipleri söz konusu olduğunda; “Selim Alan’a gitsinler” mantığından vazgeçmesi gerekiyor.
Belediyeler böylesi durumlarda hukuki olmasa bile sosyal çözüm ortağıdır ve sorun yokmuş gibi davranamazlar.
Kaldı ki Zonguldak Belediyesi işin tam göbeğinde.
Şehrin asıl sorunlarından kaçarak sosyal medya pazarlaması ve algı içerikli bol makyajlı videolarla belediyecilik olmaz.
Belediye başkanları eserleri ile konuşur.
Ve!
Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü.
Bağlı olduğu bakanlığın ve bakanın bu proje konusunda yaptıklarını, sözlerini, sorumluluklarını ne çabuk unuttu.
Ortada bir sorun var ve bizim tayfa sorun yokmuş gibi davranmaya çalışıyor.
Ayrıca, köprü altından çıkarıldıkları için buraya yerleştirilen esnaf için 2 yıl bedelsiz oturma imkanı sağlanmış.
İki yıl beklemeye gerek yok.
Şartları belirleyin çıkın ihaleye.
İçindeki kullanıcılara da öncelik ve kolaylık sağlayın.
Satışı gerçekleştirin.
Yoksa bu sorun bitmez.
Biz en iyisi mi buradan Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a seslenelim.
Sayın Bakan bu Elmas Park, Sahil Projesi ve diğer hizmetlerde söz sahibi sizlersiniz.
Siz istemeseniz, destek olmasanız bunlar zaten yapılmazdı.
Öncelikle hakkınızı teslim edelim.
Ancak siz bu işe el atmazsanız burası sakat kalacak!
Kimler üye olacak?
Zonguldakspor’da yapısal değişiklik tamamlandı.
Üyeliklerin önü açıldı.
Üye olanlara tanınan haklar belli.
Başkan adayı olmak isteyen isimler için şartlar belli.
Üyelik aidatı 10 bin lira.
Kimine çok gelebilir.
İmkanı olmayanlar için bir şey diyemeyiz.
Ancak fazlasıyla imkanı olan ve sürekli olarak bu konuda haklı olarak dert yananların üyeliklerini yapmaları bekleniyor.
Bakalım fazlasıyla imkanı olduğu halde üye olmayanlar bu sefer ne konuşacak?
Zonguldakspor 2 bin üyeye çabuk ulaşır diye düşünüyorum.
Bu arada gurbetçilerimiz sanırım üyelik konusunda lokomotif olacak.
Kaçma başkan daha karpuz kesecektik!
Gülüç beldesinde, belediye çalışanını taciz ettiği iddiasıyla hakkında dava açılan ve cezası kesinleşen Gülüç Belediye Başkanı Gökhan Mustafa Demirtaş hakkında yakalama kararı çıkarılmış.
Başkan kaçmış.
Bakalım bavulu hazırlayıp teslim mi olacak yoksa firar mı edecek?
Gökhan Demirtaş en baştan beri siyasi dönek bir isimdi.
Yıllar önce yazmıştım bu dönekliği.
İşin garibi şu ki her sıkıştığında parti değiştiren Gökhan Demirtaş cezasını yatıp çıksın Gülüç’te krallar gibi karşılanır ve oylarında patlama yapar!
Olay biraz ironik gelebilir ancak bizim millete galiba böyle başkanlar lazım!
Stadyum işi yanlış!
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları trafik sorununa neden olmaması için Kemal Köksal Stadyumu’nda yapılmış olabilir.
Ancak strateji şudur.
Halk gelemiyorsa sen halkın olduğu yere gideceksin.
Sonuçta cadde boyu kutlanacak Cumhuriyet’in sosyal etkisi çok daha fazla oluyor.
Trafik gerekçe olsa da stadyumda yapılması yanlış.
Tarım Müdürlüğü uyuma!
Tarım ve Orman Müdürlüğü’nü otobüs bagajlarında Zonguldak’a sokulan faturasız, irsaliyesiz, SKT’siz ve ticari amaçla gönderilen gıdalar konusunda uyarmıştık.
Ekmek, lavaş, et, zeytinyağı ve bilimum ürünler.
Denetimleri yapıyor musunuz?
Göstermelik mi yapıyorsunuz?
Kamuoyuna açıklayın da bilelim!
Ekmek!
Biz burada boş yere ahkam kesiyoruz.
İnsanlarımızın, bizlerin, hepimizin derdi öncelikle ekmek.
Yani insanların ekonomik sorunları öncelikli.
Zor şartlarda boğuşan insanlarımız hayattan kopuyor, ümitlerini yitiriyor.
Her türlü madde kullanımı, şiddet ve travmatik ruh halleri artıyor.
Yani toplumsal travma büyüyor.
Herkesi, hepimizi öyle veya böyle etkiliyor.
Ve bu şehirde yöneticilerin üzerine her gün konuşması gereken şey kalıcı istihdam.
Sürekli olarak Ankara’yı gösterip kurtulamazsınız.
İktidarın temsilcilerinin, muhalefet temsilcilerinin, bürokratlarımızın mutlaka her gün üzerine düşmesi gereken işler bunlar.
Bu kadar duyarsız olmayalım.
Güzel örnekler var.
Bu örnekleri çoğaltalım.
Şehir bu işlere odaklanırsa mutlaka olumlu dönüşler olacaktır.
Bu şehri üç beş siyasetçinin kayıkçı kavgası ve egolarına teslim edemeyiz!
Zaman önemli!
Ve bu şehir yıllarını, enerjisini, insanını bu hastalıklara teslim etmekten kurtulamıyor!
Birileri çıkıp zincirleri kırmalı!
Birileri çıkıp hatır- gönül ilişkilerinin ötesinde gerçeği haykırmalı!