Zonguldak’ın yıllardır süregelen kronik sorunlarını hep yazarız.
Ve her defasında ortak akıl çağrısı yaparız.
Ancak pek çokları ortak akıldan korkar.
Çatışma – bölünme – koltuk – rant onların en kolay sığınma aracıdır.
Siyasetten bürokrasiye, STK’lardan iş dünyasına.
Kendine güvenen ‘ortak akıl’dan korkmaz.
Kendine güvenen sözleri ile değil yaptıkları ile varlığını ispat eder.
Farklı görüşler.
Farklı siyasetler.
Farklı memleketler.
Farklı ilişkiler.
Ve temelinde ortak akıl olmadıktan sonra şehir hep kaybetmeye devam edecek.
Biz bunu savunuyoruz.
Bunu tavsiye ediyoruz.
Bazıları anlamıyor.
Bazılarında jeton sonradan düşüyor.
Kimi de koltuktan düşüne anlıyor.
Başkasına saygısı olmayanların çoğunun yaptığı şey aslında kendilerini aşağılamaktır!
Prof. Dr. Güldeniz Karadeniz
14 Mart Tıp Bayramı için paylaştığımız yazının ardından o hekimlerden birini burada paylaşmazsak eksik olur.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde alanında çok başarılı hekimlerimiz var.
Genelde bardağın boş tarafından baktığımızdan Zonguldak’ta böyle hekimlerin bulunmasının ne kadar büyük şans olduğunu pek fark edemiyoruz.
O isimlerden biri de Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Güldeniz Karadeniz.
Türkiye adına ABD’nin en önemli kanser araştırma merkezleri dahil olmak üzere dünya genelinde pek çok önemli kongrede ve çalışma alanında adından sıkça bahsettiren bir hocamız.
Gündelik hayat içinde ‘Güldeniz hoca” olarak bilsek de bugün Türkiye ve Avrupa’nın en önemli sağlık kuruluşlarında ayakta karşılanan, buralarda çalışması için çok büyük teklifler alan bir isim.
Ancak onun tercihi Zonguldak ve Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi.
Bizler bazen hekimlerimizin değerini gittikten sonra anlıyoruz.
Veya hala anlayamıyoruz!
Zonguldak’ın bazı dezavantajlı durumlarına karşın alanında çok iyi olan hekimlerin bu şehirde kalmaya devam etmesi hem şehir, hem üniversite hastanesi hem de çaresiz insanlarımızın tedavisi için çok önemli.
Güldeniz hoca Zonguldak’ın gururu.
Kendisinin ve tüm hekimlerimizin 14 Mart bayramlarını biz kez daha kutluyoruz.
Aynur Abla ve diğerleri!
Zonguldak’ın nadir girişimcilerinden biri Aynur Çakar.
Yani Aynur abla.
Yakında kendisi ile güzel bir röportajımız olacak.
Zonguldak’ta kadın girişimci denilince akla gelen isimlerden.
Sağlık sorunlarına rağmen ‘manda’ diyen, ’yoğurt’ diyen, ‘kadın kooperatifi’ diyen bir isim.
Zonguldak’ın sevgili ve çok değerli siyasetçilerinin, bürokratlarının gelecekte genç kadın girişimcilerin olması ve sayısının çoğalması için böyle isimleri destekleyip yüreklendirmesi, yaşatması gerekiyor.
Zonguldak’ın böyle cesur kadınlara ihtiyacı var.
Diğer örnekleri de zaman zaman paylaşacağız.
Ancak hem yerel kalkınma modelleri hem de kırsal kalkınma adına atılacak pek çok adım basit kısır çekişmelere kurban ediliyor.
Zonguldak’ın ve ülkemizin kadınlarımızın böylesi güzel çalışmalardaki inadına ihtiyacı var.
Ama saçma sapan pek çok engellerle karşılaşıyoruz.
Hayatları boyunca üretmemiş kimse bu girişimcileri anlayamaz.
Yazık!
Zonguldak Valisi Sayın Osman Hacıbektaşoğlu ve sayın kaymakamlara önerimiz yeni ‘Aynur Ablalar’ bulup cesaretlendirmeleri.
Foyası ortaya çıkınca!
Seçimden seçime ‘Zonguldak sevdalısı” kesilen siyasetçilerimizin sahtekarlıklarını gördükçe kendileri adına üzülüyoruz.
Oysa ki bizim kendilerine sözümüz şuydu;
“Hiçbir şey yapamıyorsanız insanlara karşı samimi olun.
İnsanlara olmuyorsanız kendinize karşı dürüst olun”
Olan var.
Olmayan var.
Olmayanların boyaları dökülüyor!
Yani bu tiplerin en tehlikeli ve yüzsüzleri yüce Allah’ın adını kullananlar!
Samimiyetsiz ve yalanlarla saadet olsaydı bizim başkan çoktan milletvekili olurdu!
Ne diyelim.
Üç- beş sene önce söylediğimiz gibi.
Dediklerimiz tek tek çıkıyor.
Diğer siyasetçilerimize de küpe olsun!