Çaycuma Belediyesi Çarşamba Salonu’nda yapılan ve Ziraat Odası Başkanı Rıza Çapkın ile Ziraat Odası Meclis Başkanı Bayram Cura’nın yönettiği toplantıya Perşembe Belediye Başkanı İsmail İnam, Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zekai Kamitoğlu, Zonguldak Manda Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Memduh İnam, Çaycuma Kent Konseyi Başkanı Tuğrul Dereli ile birlikte çok sayıda muhtar ve üretici katıldı.

ÇAPKIN: “PLAN GERÇEKLEŞİRSE DENİZDEN ÇAYCUMA KÖPRÜSÜNE KADAR OLAN BÖLGEDE TARIM YAPILMAMAYACAK”
Açılış konuşmasını yapan Çaycuma Ziraat Odası Başkanı Rıza Çapkın, Çaycuma’nın bölgenin en önemli tarım alanlarına sahip olduğunu , bunu korumanın bir insanlık görevi olduğunu söyledi. Yalnızca tarımsal üretim değil hayvancılık açısından da Çaycuma’nın bölge ekonomisi içinde mühim bir yeri olduğunu söyleyen Çapkın, “Yüzlerce dönüm birinci sınıf tarım alanının başka amaçlarla kullanımı için planlar, projeler yapılıyor. Filyos limanından Gökçeler’e kadar olan alan, şu anda tümüyle tarım alanı olmaktan çıktı. Üzeri taş moloz yığını ile kaplanıp betonlaştırıldı. Yeni hedefler var. Çömlekçi’den itibaren havaalanına kadar ırmağın her iki tarafında Endüstri Bölgesi’nin ikinci etabı düşünülüyor. Irmağın doğu sahilinde, havaalanı çıkışından Akpınar’a kadar uzanan bölgede, yoğun şekilde tarım yapılan alanda, lojistik merkez planlaması var. Bunlar gerçekleştiği takdirde denizden Çaycuma Köprüsüne kadar olan bölgede tarım yapmak mümkün olmayacak.” dedi.

CURA: “BÖLGEDE YAŞANAN OLAYLARLA İLGİLİ HİÇBİRİMİZİN SAĞLIKLI BİLGİYE SAHİP DEĞİLİZ”
Çaycuma Ziraat Odası Meclis Başkanı Bayram Cura da yaptığı konuşmada, “Bölgeyle ilgili Bakka’nın hazırladığı bir taslak plan var, biz de basından öğrendik. Belediye Başkanı Bülent Kantarcı’nın plan üzerine yaptığı değerlendirmeleri gerçekten dikkate değer. Tarımı ve çevreyi koruyucu bir öneriler paketi hazırlamış ve Bakka’ya sunmuş. Açıkçası bölgede yaşanan olaylarla ilgili hiçbirimizin sağlıklı bir bilgiye sahip olduğunu düşünmüyorum. Çünkü sürekli değişen bir prosedür var, sürekli değişen bir işleyiş var. Mutlaka biliyorsunuz Tosyalı Holding tarafından Kimyasal Gübre Fabrikası kurulacak, Türkiye’nin en büyük kapasitesine sahip yaklaşık 2 milyon ton kapasiteli. Dolayısıyla dava açtık biz ÇED raporuna oradaki davacılardan birisi de benim. Keşfi yapıldı 5 tane kariyer sahibi bilirkişi gerçekten o tesisin oraya yapılmasıyla ilgili bölgenin uğrayacağı zararları dile getirmişler, ancak ne hikmetse sonuç bölümünde bütün bu zararlara rağmen yatırımın yapılmasında kamu yararı vardır diye de diye bir ifade kullanmışlar.” dedi.
 

KAMİTOĞLU: “GÜBRE FABRİKASI İLE İLGİLİ YARGI SÜRECİ DEVAM EDİYOR”
Sözlerine sanayi alanları oluşturmakta sıkıntı yaşanan ilde tüm gözlerin sanayi alanlarının oluşturulması için Çaycuma’da olduğunu söyleyerek başlayan Çaycuma TSO Başkanı Zekai Kamitoğlu, “Yıllık 25 milyon ton kapasiteli Filyos Limanı, şu anda Türkiye Petrollerine verilmiş durumda. Tabi biz bu limanı uluslararası trafiğe açılacak, sanayiye açılacak diye bir beklenti içerisindeydik. Karadeniz’de gazın bulunmasıyla birlikte liman çok farklı bir yöne doğru evrildi. Hammaddesi doğalgaz olan bir gübre fabrikası Tosyalı tarafından tasarlandı. Tabi bunun çevresel anlamda farklı farklı sakıncaları var. Yine ilçemizdeki akil aklıselim galip geldi ve şu anda çevreciler tarafından bu proje mahkemeye verildi. Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde bu proje şu anda tartışılıyor.
 

KAMİTOĞLU: “İHTİYAÇ DURUMUNA GÖRE DOĞAL GAZ CEZAYİR’DEN GETİRİLEBİLİR”
Buradaki topluluğun bir araya gelmiş olmasının önemli olduğunu da söyleyen Kamitoğlu, “En azından çevreye zarar verecek bir yatırımcıyı bir arada duruşumuzla birlikte önlemiş olacağız. Yani burada limanın Türkiye Petrollerine verilmesiyle birlikte aslında gübre fabrikasında şöyle bir sıkıntı da ortaya çıkıyor, buradaki doğalgaz hammaddesinin yetişmediği yerde Tosyalı’nın ilave hammaddeyi Cezayir’den getireceği konusunda bir düşünce var. Bunun için de liman lazım. Eğer bu liman uluslararası trafiğe açılmadığı taktirde aslında bu gübre fabrikası rantabl olmaktan da çıkıyor.” dedi.
 

KAMİTOĞLU: “BAKANLIK, BÜYÜK PROJE İLE GELEN YATIRIMCILARA SERBEST BÖLGE’DEN YER VEREBİLECEĞİNİ SÖYLÜYOR”
Sazköy’den başlayıp Çaycuma köprüsüne kadar olan 1200 hektarlık serbest bölgenin tamamen Ticaret Bakanlığının mülkiyetinde olduğunu söyleyen Kamitoğlu, “Esas konuştuğumuz alanlar da buralar. Yani tarım alanları dediğimiz buranın sanayiye açılıp açılmayacağı konusunda bir takım endişelerimiz var. Şimdi bu alanlarla alakalı bizim yetkililerle görüştüğümüzde, Ticaret Bakanlığının söylemiş olduğu, yatırımcı çok büyük projelerle, ‘Yani ufak 10 dönümlük 20 dönümlük değil daha büyük projelerle bir yatırımcı gelirse ve bizi ikna ederse burayı verebiliriz’ diye görüş bildiriyorlar. Yine Sayın Milletvekillerimiz de söylemleri ile birlikte bunun böyle olduğunu biliyoruz.” dedi.
 

KAMİTOĞLU: “RUSLARLA BİRLİKTE BİR LOJİSTİK MERKEZ KURMA DÜŞÜNCEMİZ VAR”
Kendilerinin Zonguldak Ticaret Odası ile birlikte Rusya’daki yatırımcılardan gelen talep nedeniyle serbest bölge içinde bir lojistik merkez oluşturma düşünceleri olduğunu da söyleyen Kamitoğlu, “Yine Rusların da kendilerine ambargo konulmasından dolayı Avrupa’ya açılamadığı için Karadeniz’deki Filyos Limanı’nı hedef göstererek burada bir üs oluşturma konusunda beklentileri var. Buradaki serbest bölge içindeki yine havaalanıyla Çaycuma arasındaki bölgede 2000 dönümlük bir arazi içinde bir lojistik merkezi oluşturup Rusya’daki yüklerini Filyos Limanına getirecekler. Serbest Bölge içinde menşeleri değiştirilip, millileştirilerek Avrupa’ya buradan ihraç etme gibi bir düşünce var. Bunun da yine anahtarı Filyos Limanının aktif hale gelmesi.” dedi.
 

KAMİTOĞLU: “LİMAN ULUSLARASI HALE GELMEZSE GÜBRE FABRİKASININ DA, LOJİSTİK MERKEZİN DE KURULMASI ZOR GÖRÜNÜYOR”
Filyos Limanının TAPO’ya devri nedeniyle bazı projelerin hayata geçirilemediğini söyleyen Kamitoğlu, “Karadeniz’de bulunan 710 milyar metreküp doğalgazın rezervinin Filyos’ta karaya çıkarılmasıyla birlikte zannedersem 5-6 yıl boyunca, Fatih, Kanuni gibi arama tarama gemilerinin hem lojistik desteklerini sağlayacak, hem de bakımlarını yapacaklar. Dolayısıyla bu limanın olmadığı yerde bu gübre fabrikasının veya arkadaki lojistik merkezin hayata geçmesi biraz imkânsız gibi gözüküyor. Yani şimdi biz kendi aramızda bunları tartışıyoruz. Yani Rusların burada bir lojistik merkezi konusunda proje yapması anlamında bir şeyleri yok, aynı zamanda da yine gübre fabrikasının da limanın uluslararası trafiğe açılması ile birlikte daha rantabl hale geleceği konusunda da bir görüş var.” dedi.
 

KAMİTOĞLU: “LİMANIN DOĞU TARAFINDAKİ HATİPLER’E KADAR YAYILARAK GEMİ TAMİR BAKIM MERKEZİ KURULMASI DA PLANLANIYOR”
Yine yetkililerden aldıkları bilgiye göre limanın Türk Petrollerine ileride belki tamamının tahsis edileceği ve bu tahsisten sonra da Karadeniz’e kıyısı olan gemilerin tamir ve bakımlarının yapılabileceği alan olabileceğini de söyleyen Kamitoğlu, “Çünkü Karadeniz kapalı bir deniz olduğu için buradaki gemilerin İstanbul Boğazı’ndan geçip farklı ülkelerde özellikle Norveç’te tamir ve bakımları yapılıyor. Biliyorsunuz Karadeniz’de 3 tane büyük arama tarama sondaj gemimizle onlarca da lojistik gemilerimiz var. Bunların da tamir ve bakımı için uluslararası karasudan farklı ülkelere gönderilmesi belli bir maliyet oluşturuluyor. Bu maliyetin burada minimalize edilip Filyos Limanı’nda hem kendi ihtiyaçlarımızı karşılayıp hem de kar getirici, Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin ve gemilerinin tamir ve bakımının yapılabileceği bir alan oluşturmakla alakalı limanın doğu bölgesinde başlayıp Hatipler tarafında doğru yayılacak bir şekilde tamir bakım merkezinden olabilecek” dedi.
 

HERKESİN KATILIMIYLA BİR TEMSİLCİLER HEYETİ OLUŞTURULACAK, ÇALIŞMALAR BU HEYET ELİYLE YÜRÜTÜLECEK
Daha sonra söz alan tüm konuşmacılar, tarım alanlarına zarar verecek hiçbir yatırımı istemediklerini söyleyerek, buna karşı birlikte mücadele etme kararı aldı. Sanayi yatırımlarına karşı olmadıklarını ancak birinci sınıf tarım alanlarının üzerinde sanayi tesislerinin yapılmasını kabul etmediklerini söyleyen konuşmacılar milletvekilleri, belediye başkanları, siyasi parti il-ilçe başkanları, muhtarlar, sivil toplum örgütleri, meslek kuruluşları gibi temsil niteliği olan kuruluşlardan oluşacak bir temsilciler meclisinin kurulmasını, çalışmaların bu heyet eliyle yürütülmesini istedi. Böyle bir heyet oluşturma kararının alındığı toplantıda Çaycuma Ziraat Odası Başkanı Rıza Çapkın’a bu çalışmayı yapma görevi verildi. Buna göre herkesin katılımıyla geniş bir toplantı yapılacak. Bu toplantıda eylem planı oluşturulurken, temsilci heyeti de seçilecek.