Zonguldak Tarih editörü Hayati Yılmaz Berril Başarır’ı Melissa Vargas’a benzeterek Zonguldak ve Çaycuma’nın spor seviyesini de kaleme aldı.
Yılmaz’ın yazısı şu şekilde:
Çaycuma Gençlerbirliği alt yapısında yetişen voleybolcu Berril Başarır, U 16 milli takım kadrosuna çağrıldı.
Melissa Vargas heykeli Çaycuma'da açılırken yazmıştım; Vargas'ın gençler üzerindeki etkisi büyük. Çaycuma son yıllarda büyük değişim geçiriyor. Başkan Bülent Kantarcı’nın bakış açısı, Çaycuma'da bir çok tapuyu yıktı. Yakında yüzücüler de çıkarsa şaşmayın. Çünkü kentin su sporları yapabileceği kapalı 1660 m2 havuzu var.
Zonguldak Devrek Belediyespor Badminton altyapısında yetişen Cemre Nur Davulcu, Burdur’da gerçekleştirilen Üniversiteler Arası Lig, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi forması ile Türkiye 3’üncüsü oldu.
Tekirdağ’da düzenlenen Güreş Yıldız Kızlar Türkiye Şampiyonasında Zonguldak TED Koleji’nin başarılı Milli sporcusu Ömür Tan, 54 kg’da Türkiye 3’üncüsü oldu.
Çaydeğirmeni'nden , U23 Dünya Avrupa Şampiyonu Milli Sporcu unvanına sahip olan Sude Nur Basancı, ilk kez katıldığı Büyükler Elite Bayanlar Türkiye Şampiyonası'nda ikinci oldu.
Bunu Zonguldak'ta salon sporu olan Basketbol alt yapı antrenörlüğü yapmış biri olarak söylüyorum. Bu Zonguldak için büyük gurur.
Lakin buna rağmen ben size Zonguldak'ta salon sporlarının gerçeğini yazacağım...
Zonguldak'ta birinci lige çıkan bir basketbol takımımız var.. Başarılı ve önemli ama bu takım Zonguldak’ın gerçeği değil.
Şahsi yatırım ve bir şirketin desteği ile kurulan takımın tüm oyuncuları Zonguldak dışından transfer. Zonguldak alt yapısından yetişen hiç bir oyuncuyu kadrosuna katamıyor.
Oysa ki; okul zamanlarınızdan hatırlarsınız, Zonguldak'ta salon sporları orta ve lise düzeyinde gayet başarılıdır.
Ama aynı zamanda bir çelişki yaratır.
Türkiye'nin ilk tenis kortunun Zonguldak'ta olduğunu biliyorsunuz ama bu sporu çok az sayıda kişiler yapar. Özel tenis kortundan herkes yararlanamaz. Aslında basket ve voleybolda da durum farklı değildir.
Zonguldak'ta salon sporlarında iyi olan okullar ; Zonguldak TED koleji, Çelikel, Ereğli TED Koleji ,Ereğli Erdemir okulu gibi özel sayılan okullardır. En iyi spor hocaları bu okullara tayin olurdu.
1986 yılında Kilimli'ye spor salonu yapınca Kilimli sporda basketbolda iyi durumdaydı.
Bizim Çatalağzı'da da CATES lojmanlarında oturan akranlarımız da çok iyi idi. Bizde o yaşlarda lojman çocuğu olmamamıza rağmen , Işıkspor'da oynama fırsatı bulduk.
Bunun nedeni , hem okullarının ekonomik durumu hem de oturdukları sitelerdeki sosyal tesislerindeki imkanlardan kaynaklanır.
1994'te Çatalağzı'na lise yapılınca yanında kauçuk zeminli spor salonu yapıldı. O yıllarda Ankara’da antrenörlük ve pedagoji eğitimi aldım. Çatalağzı'nda basket branşında okul takımları ve kulüp takımlarını çalıştırmıştım. Çünkü Çatalağzı çocukları için de imkan doğmuştu. Lakin daha henüz hayatında eline basket topu almayan çocuklardı. Büyük çaba sarf ettik. Lakin imkan bulsak da Çatalağzı gibi bir yerde tapuları yıkmak o kadar kolay değildi.
Zonguldak Beden Terbiyesi Müdürü bizim bu çabamızı gördü ve Kilimlispor antrenörü Süleyman Hoca ile birlikte , Zonguldak Okul Karmaları Basketbol takımı ile Türkiye şampiyonasına , Zonguldak‘ı temsilen takımın başında antrenör olarak gönderilmiştik. Takım , saydığım bu okulların öğrencilerinden oluşuyordu. Devletin tüm ekonomik ve sosyal imkanlarından faydalanan öğrencilerdi. Zonguldak’ın bürokratların çocukları idi. Daha 1997‘de ben de yokken, oyuncuların ellerinde cep telefonları vardı.
Konya'ya vardığımızda şehir turuna çıktık. Çocuklar o kadar basketbolla büyümüşlerdi ki ; çarşıyı gezerken birden bir gazete bayine daldılar. Zamanın en ünlü basketbol dergisi , o haftaki sayısında ünlü bir basketbolcunun posterini veriyormuş. Gazete bayinde sadece iki adet dergi var, bizimkiler 12 kişi. Dergiyi alamayanlar büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Bayi sahibi , çocukların bu isteklerini görünce , bir sonraki gün 10 dergiyi getirttirdi. O zamanlar Konya'nın KOMBANSAN takımında ünlü basketbol oyuncuları vardı. Israr ettiler antrenmanına gittik. Antrenman sonunda çocukları tutabilene aşk olsun. Hepsi sahaya girip fotoğraf çektirme yarışına girdiler. Turnuvadan grup üçüncülüğü ile ayrıldık.
Çatalağzı Muslu, Saltukova, Filyos gibi beldelerde büyüyen çocukların asla yaşayamayacağı ama bir kaç km mesafede bunu doya doya yaşayan çocuklar arasındaki farkı gördüm. Devlet eli ile şehrimizde sosyal ayrımcılıktan kaynaklanıyordu.
Peki bu kadar imkan , istek ve ilgi neden Zonguldak'tan sporcu çıkartamamıştı ?
İşte salon sporlarında Zonguldak'ın gerçeği ..
Bu çocuklar üniversite garantili okullarda okuyordu. Yani ,hayatlarının bundan sonraki döneminde sporla uğraşmayacak çocuklardı. Belki bazıları üniversitelerde oynamıştır ama sonra iş hayatına atılacaklardı.
Denizi olmayan Almanya , yüzmede, üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizden daha başarılı. Çünkü anaokulunda başlıyor yüzme dersleri. Bir Akdeniz ülkesi olan Fransa’dan dünya şampiyonu kayacıklar çıkıyor.
Çocuklara, gençlere sosyal imkanlar sağladığınızda Zonguldak’tan nice Vargas’lar çıkar. Salon sporların gençler üzerinde ilginç bir etkisi var. Gençleri uyuşturucu ve zararlı alışkanlıklarından da uzak tutar.
Yeterki eşit eğitim hakkı ve sosyal imkanlardan faydalanma sağlansın. Şehirde amatörce hocalık yapan insanlara sahip çıkılsın. Hepsi şahsi gayretleri ile uğraşıyor çocuklarla.
Zonguldak gençleri yeteneklidir.
Zonguldak67 Bayan Basketbol Takımı başarısı tabi ki önemli , belki ileride bu başarı Zonguldak’ın alt yapısını da tetikler. Gençleri özendirir. Övünüyoruz gurur duyuyoruz ama şehrimizin gerçeği başka.
Zonguldak’ın ne yazık ki gerçeği , şehrin kendisi gibi küme düşen Kömürspor’dur.