8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle Devrek Çınar Otel’de düzenlenen etkinliğe katılan Devrek Belediye Başkanı Çetin Bozkurt, kadınların yoğun sevgisiyle karşılaştı. Bozkurt, ulupınar için; ”Kaybettin Özcan! Sadece 31 Mart’ı bekle” dedi.
“ÇOK BÜYÜK FARKLA GELİYORUZ”
Etkinlikte bir konuşma yapan Başkan Çetin Bozkurt, “Evinde üreten, çoluğunu çocuğunu düşünen, onları yetiştirmeye çalışan kadınımıza her zaman yardımcı olmaya çalıştım. Öyle olmasaydım sizlerin burada işi ne? Demek ki bana inanıyorsunuz, güveniyorsunuz. Ve Çetin Bozkurt'la bu iş tamam diyorsunuz. Ve bunu yaparken de buraya tehditle gelmiyorsunuz, zorla getirilmiyorsunuz. Mecbur bırakılmıyorsunuz. Arkadaşlık ilişkileri devreğe sokturmuyorsunuz. Sadece çağrımıza icabet ediyorsunuz, sizlerden Allah razı olsun” ifadelerini kullandı. Konuşmasında, “Sizin için çalışacağım, sizin için yorulmayacağım” diyen Başkan Bozkurt, “Beni ayakta siz tutuyorsunuz. Ben size bize beş yıllık çalışmamızı anlatacağım, Özcan da yirmi beş yılını anlatacak. Bu kadar basit. Biz ne yaptık, o ne yaptı? Aldı, yuvarlaya yuvarlaya işte benim içkimden tutun da işi nerelere götürüyor. Ya Özcan işine bak, işine! Kimse bunları yemiyor. Yemediği de işte buradan belli. Bakın benim Devrek hiçbir zaman ikinci tercihim olmadı. Ben Devrek’i bir çıkış kapısı olarak da görmedim. Hayatta ben şurası olmazsa, burası olmazsa Devrek olur demedim. Yirmi sekiz yıl devlete hizmet ettim. Geldim. Yirmi sekiz yıldan sonra partim ve sizler teveccüh ettiniz ve beni çok küçük bir farkla bu makama getirdiniz. 2019 seçimini ufak şeyler belirledi. Ama bu seçime ne belirleyecek biliyor musunuz? Sizlerin bana olan güveniniz, desteğiniz belirleyecek, çok büyük farkla geliyoruz. Özcan’ın kızgınlığı neden biliyor musunuz? Her gün hakaret etmesi, her gün tehdit etmesi, her gün ağzını köpürte köpürte bizi suçlaması neden biliyor musunuz? Kaybettiğini biliyor da ondan. Kaybettin Özcan! Sadece 31 Mart’ı bekle” diye sürdürdü.
BEN BU ÖZCAN’A BELEDİYECİLİĞİ ÖĞRETEMEDİM
Başkan Çetin Bozkurt, Özcan Ulupınar ile geçmişte görev yaptığını ama ona bir türlü belediyeciliği öğretemediğini belirterek, “Belediyeye girdiğimde Yirmi dört yirmi beş yaşındaydım. Şerefimize haysiyetinizle çalıştım. Birçok belediye başkanıyla çalıştım. Birçok belediye başkanımızla beraber mesai harcadım. Ben Nadir Saraç’la çalıştım, Ben nadir Saraç’tan insanlara nasıl davranılması gerektiğini, nasıl yaklaşması gerektiğini öğrendim. Hasan Albay ile çalıştım ondan disiplini öğrendim. Ve en son Mustafa Bey'le çalıştım. Teknik bir adam nasıl olunur? Teknik konularda nasıl karar verilir? Bunları nasıl uygulanır? Geçmişin tecrübeleri nelermiş onları öğrendim. Ama ben bu Özcan’a belediyeciliği öğretmeye çalıştım bir türlü öğretemedim. Belediyeciliği beceremedi, becermemeye de devam ediyor. Onun en iyi bildiği şey yalan söylemek, Allah'tan en iyi bildiği şeyi öğrenememişiz ondan. Dedim ya Devrek ikinci tercihindeydi onun. Şimdi bu kardeşimiz Devrek Belediye başkanlığını çok seviyor. Bu halk onu beş yıllığına belediye başkanı seçti, sizleri bıraktı gitti, milletvekili oldu. Yapmadı mı bunu? Sonra ne yaptı, ağladı sızladı. ‘Bunlar beni milletvekili yapmazlar. Bunlar şöyle, bunlar böyle. Hep kendi siyasi görüşlerinde olanları suçladı. Gezdi, dolaştı, gezdi, gezdi, dolaştı.
BİR SENEDE ÜÇ YERE ADAY OLDU
Bir sene içinde üç yere aday oldu. Dedi ki, ben milletvekili olacağım. Bunu milletvekili yaptılar mı? Yapmadılar. Peki ondan sonra ağladı, zırladı. Ben Zonguldak Belediye Başkanı olacağım dedi, Peki, bunu Zonguldak Belediye Başkanlığı adayı yaptılar mı? Yapmadılar. Döndü, dolaştı, geldi dedi ki, üstelik AKP’nin beş tane de aday adayı varken hepsinin üzerine bakarak ben Devrek Belediye Başkanı adayı olacağım. Milletvekili yapmadılar? Zonguldak Belediye Başkanı adayı yapmadılar. Eee geldin Devrek Belediye Başkanı adayı oldun. Eee peki şimdi seni bu halk Devrek Belediye başkanı da yapmayacak. Ne yapacaksın? Kendine yer bulursun artık. Normalde Özcan Ulupınar iki dönem belediye başkanı, iki dönem milletvekili yani dört döneme damga vurmuş bir adam. Zonguldak tarihinde öyle. Hal böyle olunca, Devrek gibi bir ölçekli ilçede ben adayım dediği zaman o seçimin bitmiş olması lazımdı. Alamıyor!” dedi.
SABAH AYRI AKŞAM AYRI YALAN SÖYLÜYOR
Konuşmasında Özcan Ulupınar’ın sabah ayrı akşam ayrı yalan söylediğini belirten Başkan Bozkurt, “Sabah ayrı yalan söylüyor, akşam ayrı yalan söylüyor. Bakın cezaevine gidiyor, gardiynların tepkisiyle karşılaşınca ‘Ben cezaevini kapatmıyorum’ diyor, ev toplantısında ise, ‘Ben cezaevini kapatıyorum’ Hangisi doğru? Ben çok basit sorular soruyorum. Bu soruları Devrekliler adına soruyorum. Bakın bu arkadaşımız heyelanzedelere bir sene içersinde ev sözü verdi mi? Verdi. Heyelanzedelere cevap vereceksin. Bu adam, Devrek Belediye Başkanlığı için ‘Ben attan inip eşeğe binmem” dedi mi? Dedi. Gideceksin, bütün görev yapmış, rahmete ermiş veya hayatta olan belediye başkanlarımızdan özür dileyeceksin” diye konuştu.
TABUR GİTMEYECEK DEDİN, GİTTİ
Başkan Çetin Bozkurt, Özcan Ulupınar’ın vekilliği döneminde “Devrek Taburunun gitmeyeceğini/ kapanmayacağını”, söylediğini hatırlatarak, “Üç, üzerine basarak siyaset yaptığın insanlar var bu Devrek’te. Sesleri çıkmıyor. Ama onların üzerine basarak ben belediye başkan adayıyım dedin. Onlardan da özür dile dedim. Diledi mi dilemedi mi, bilmiyorum. O onların iç sorunu. Ve dört en önemlisi tabur. Sen tabur kalmayacak demedin mi Özcan Ulupınar? Evet. Keza ben olduğum sürece tabur gitmeyecek demedin mi? Peki ne oldu? Tabur gitti. Cezaevi geldi. Doğru mu? Sen, Özcan Ulupınar, tekrar ediyorum. Benle uğraşacağına, kahvesini kapatmak zorunda kalan Ahmet amcadan, berber dükkanında zarara uğrayan Hüseyin abiden, çaycı esnafımızdan, otelcilerimizden, dolmuşcumuzdan, taksici esnafımızdan, manavdan kısacası Devrek'te olan bu işten zarar gören herkesten özür dilemek zorundasın, helalleşmek zorundasın. Çünkü onların hepsinin sen de ahı var, ahı!” dedi.
KİMSEYE KEFİL OLMAM SANA KEFİL OLURUM DİYORDUN!
Konuşmasında, bir buçuk ay önce Özcan Ulupınar’ın kendisine, “‘Kimseye kefil olmam sana kefil olurum’ dediğini de hatırlatan Başkan Çetin Bozkurt, “Birbirinizle uğraşmayalım. Sadece gelin, projelerimizle yarışalım. Benim en büyük projem Özcan. En büyük projem. Çünkü ona bir daha aman vermemeliyiz ki, Devrek artık bir şey kaybetmesin. Bundan büyük proje mi olur? Çocukça işlerle uğraşıyor. Buna ne gerek var. Sen iki dönem belediye başkanlığı iki dönem milletvekiliği yaptın. Çocuk işleri bunlar. Seni hep itelemişler ama sen hiçbir şeyi becerememişsin.Bir buçuk ay önce bana, ‘Kimseye kefil olmam sana kefil olurum’ diyordun bana. Böyle demedim mi? Şimdi bunu da inkar eder. Çünkü bir dediği bir dediğini tutmuyor. Bırakacağız bu işleri. Bu insanlar bizden hizmet bekliyor. Bu insanlar bizden cevap bekliyor.
Biz seninle oturup Devrek için neler yapmamız gerektiğini konuşmalıyız. Devrek’te istihdam yaratmak için birlikte, vekillerimizle, sivil toplum örgütleriyle birlikte hareket ederek Devrek’in kurtuluşu için çalışmalıyız. Bakın, kadınlarımızın burada çocukları işsiz güçsüz. Bunlara kafa yoralım seninle. Ama sen hep kavgadan yanasın, yalandan yana. Sen kendi il başkanına saldırmış adamsın. Sen kendi belediye başkanına saldırmış adamsın. Bırak bunları artık. Bu insanlar iş bekliyor, aş bekliyor. Bizim derdimiz bu olmalı. Doğru değil mi? Şimdi çıkmış diyor ki, Mercimekli suyunu şişeleyip sizlere satmak istiyor. Oysa biz bu suyu size bedavaya veriyoruz. Burada kuracağı tesiste önce 50 sonra 80 şimdi de 100 kişi çalıştıracakmış. Bunun hangisi doğru? Kafası karışık, kafası” ifadelerine yer verdi. Başkan Çetin Bozkurt, kadınların “8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü de kutlayarak, “Hepinizi çok seviyorum, haklarınızı helal edin. Devrek’te güzel günlerde hep birlikte yaşayacağız” dedi.
Editör: Bekir Ekici
