Zonguldak’ın Ereğli İlçesinde çevreci kimliğiyle bilinen Aktivist Çetin Yılmaz Alaplı’da yeniden gündeme gelen projeye karşı olduğunu belirten birtakım açıklamalarda bulundu.

Yılmaz; “Alaplı ‘da insanlara iş aş derdiyle bu proje yutturuluyor. Bu proje bir felaket habercisi” şeklinde belirttiği proje hakkında şu ifadelere yer verdi;

 “‘Yağma Hasan’ın böreği’ deyimi kullanılıyor. 2. Dünya Savaşı’nda Karaköy’de börekçilik yapan Hasan’ın beğenmediği börekleri sokağa döktüğü, bu böreklerin kapışıldığı, deyimin buradan geldiği rivayet olunuyor. Kökeni ne olursa olsun bu deyim, ülkemizin tüm birikimlerine yapılan vahşi saldırıyı ne güzel anlatıyor.

Nedir bu Alaplı’nın başına gelenler? Her ağacın kurdu kendi içinden olur. AYTEK YAT Alaplı’nın içindeki kurtçuk. Yazının sonunda Aytek neler yapıyor anlatıyorum.

Kanadalı şirketler, tarihi ormanların altını üstüne getirmek için yarışıyor. Centrra Gold hikâyesini hepimiz hatırlıyoruz.

Cüruf Şirketleri, Derelerin içme Suyu Kaynaklarının Tarım alanlarını üstüne çökmeye çalıştı.

Taş Ocakları 100 hektar ormanlık alanı dipsiz kuyu yaptı.

8.5 hektar doğal göl, mahkeme kararı ile kazanılmış gölü DSİ tanımıyor. Taş ocağı sahiplerine doldurun dolduramıyorsanız boşaltın diye yazı göndermiş. GÖL devletin su işleri ile ilgili birimine karşı amansız bir mücadele veriyor. Devlet suyu yok etmek için karar kılmış yöre halkı Alaplılı kadınlar gölü koruyor. Yaman bir mücadele.

Nuri Tekin Almanya'da! "Kardeşliğimiz güçlenecek" Nuri Tekin Almanya'da! "Kardeşliğimiz güçlenecek"

Mavera adlı bir şirket, Alaplı’da altın aramak için herkesten habersiz bir Ruhsat almış. Beş köyü kapsayan 1174 hektar orman parseli, tarihi ormanlar, Tarihi ormanlar. İçinde Tarih saklı. Bizans önce si ve sonrası dönem ait. Kilise kalıntılar, mağaralar ve keşfedilmeyi bekleyen bir yaşam izi insanlığın asırlar öncesinde bölgemizdeki ayak izleri. Keşfedilmeyi bekliyor. Doğal tabiat alanları.

Alaplı ve bölgemiz için tarihi ve kültürel bir zenginlik belki de iyi bir tanıtım turistik ve ekonomik zenginlik habercisi bir tarihidir altın aranacak olan bölge.

Binlerce tarihi ağaç ve el değmemiş ormanları yok etmek için cehennem zebanileri canavarlar ağızlarını açmış bekliyor.

 Her ağacın kurdu kendinden olur. Bir deyim vardır.

Alaplı’da AYTEK yat işletmesi, bu deyim için cuk oturdu.

Alaplı Çayını hepimiz biliyoruz. O Su Gümeli, Mollabey, Çamlıbel Köyü takip ederek ALAPLI içinden deniz ile buluşuyor.

 Çamlıbel Köyünde nehir kenarında bir kısmı dere yatağı bir kısmı dere kıyı şeridinde kalan büyük bir arazi.  Her sel taşkınımda taşkından nasibini alıyor.

Üzerinde Çamlıbel ve çevre köylere içme suyu sağlayan su kuyuları var.

İktidara yakın, bir dönem milletvekili olan ve sırasıyla iktidarın ucundan kıyısından köşesinden nemalanan bir grup bir araya gelmiş. Bir birlik oluşturmuşlar. (biz burada ahşap tekne yapacağız)

Milli emlak müdürlüğünden araziyi hemen kiralamışlar. Çevre il Müdürlüğü hemen ÇED oluru vermiş.

Tepkiler üzerine dönemin Zonguldak Valisi durumu yerinde görmüş. Burası bataklık burada bina, işletme olmaz bir sel durumunda Alaplı büyük zarar görürür can kayıpları olur demiş ÇED Sürecini sonlandırmış.

Alaplı’nın içindeki kurt ağacı oymaya devam etmiş.

Bu sefer, Ulaştırma bakanlığı aynı araziyi bu projeyi tarif ederek. Adrese teslim ihaleye çıkarmış.

Kurt Alaplı ağacını kemirmeye devam ediyor.

Zonguldak Valiliği aynı Proje için olur vermiş.

AYTEK, Projenin ÇED oluru ile hemen Zonguldak il özel idaresine imar izinleri için başvuru yapmıştı.

İl Genel Meclisi CHP ve AKP oyları ile imar izinlerini reddetmişti.

Çamlıbel köyü ve proje alanı geçtiğimiz yıl şiddetli yağışlarda sel altına kalmış. Bu ay yaşanan şiddetli yağışlarda yine taşkın olmuş Mollabeye giden yol üç gün Sel altında kalmıştı.

Mollabey yolu dere yatağı ve kıyı çizgisine, Sel taşkın alanına yapılmış..

 AYTEK PROJESİ İÇİN KURUM GÖRÜŞLERİ İSTENMİŞ…

 DSİ, AYTEK YAT BİRLİĞİNE size olur veririm ama? Burada bir sel taşkını oluşa ben karışmam bir sel taşkını durumunda DSİ’ye tazminat davası açmayacağınıza dair bir sözleşme isterim demiş.

Zonguldak AFAD Kurum görüşü istenmiş.. DSİ ne derse o uygundur demiş..

Şimdi soru şu. Proje yapılır, dere yatağı tıkandığında baraj etkisi yapan su tıkanıklığı Çamlıbel köyünden Alaplı’ya kadar olan bölgeyi tahrip eder can ve mal kayıpları yaşanırsa sorumlusu kim? OLACAK?

 Alaplı ‘da insanlara iş aş derdiyle bu proje yutturuluyor. Bu proje bir felaket habercisi.

 İçinde kimler yok ki…

Bu yağma projesi yeniden gündemde.  Hiç ayrım yapmadan bu projenin karşısına dikilmeli çünkü yaşamınız ve kentiniz köyünüz tehlikede…”

Editör: Tuğçe Atalar