Alaplı OSB’DE Kılıçlar Madencilik tarafından yapılması planlanan cüruf tesisine verilen ÇED Raporu TUBİTAK’ın son raporu ile iptal edildi. TUBİTAK’ın ‘Tehlikeli Madde’ olarak belirlediği cüruf tesisi bu dava sonrasında Türkiye’nin hiçbir noktasında açık alana kurulamayacak.
Zonguldak Valiliği'nin 2022 yılında “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir.” kararına bölge halkı itiraz etmiş ve itirazlar sonucu mahkeme TUBİTAK’tan rapor istemişti.
TUBİTAK’ın raporuna göre daha önce tehlikesiz atık statüsünde bulunan ‘CÜRUF’ tehlikeli atık grubuna alındı.
Karar sonrası cüruf tesisi kurulacak alanın tamamen kapalı ve sızdırmaz durumda olması gerektiği açık alanda tesis kurulamayacağı belirtildi.
Mahkeme kararında şu ifadeler yer aldı:
“-Proje Tanıtım Dosyasında verilen atık kodlarına göre, faaliyet sırasında kullanılan atık hammaddelerin 02.04.2015 tarih ve 29314 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Atık Yönetimi Yönetmeliği’ne göre tehlikesiz atık sınıfında yer aldığı, ancak keşif sırasında alınan cüruf ve agrega örneklerinin TÜBİTAK analiz sonuçlarına göre her iki numune için de kalsiyum dihidroksit bileşiğinin Atık Yönetimi Yönetmeliği’ne belirtilen risk düzeylerini aştığı, buna göre örneklerin TÜBİTAK raporunda tehlikeli olarak değerlendirildiği, buna bağlı olarak ilgili sınıfa uygun düzenli depolama alanlarında depolanmasının önerildiği, ancak tesiste agrega ve cüruf için tehlikeli maddelere uygun depolama yapılmadığı tespit edildi.
-Bakılan davada, dosya içeriğinde yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun yukarıda hükümlerine yer verilen mevzuatla birlikte değerlendirilmesinden; davaya konu tesiste işlenen cüruf atığının Proje Tanıtım Dosyasında belirtilen atık kodları dışında tehlikeli atık olduğu, bu nedenle ÇED yönetmeliğine göre ÇED gereklidir kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, Proje Tanıtım Dosyasında faaliyet sırasında oluşacak atıklar ve atık miktarlarının yeterli düzeyde açıklandığı, ancak atıkların çevresel risklerine karşı alınması taahhüt edilen önlemlere ilişkin bilgilerin teknik açıdan yetersiz ve çelişkili olduğu, Proje Tanıtım Dosyasında özellikle atık ve ürün stok alanları, depolama alanları, atıksu uzaklaştırma ve emisyon bertaraf yöntemleri vb. ile ilgili belirtilen taahhütlerin mevcut durumda faaliyet sırasında gerçekleştirilmediği veya kısmen gerçekleştirildiği, özellikle ürün olarak açığa çıkan agreganın depolama koşulları bakımından çevre (tarım ürünleri, ağaçlar, su canlıları vb.) ve insan sağlığını tehdit ettiği, Proje Tanıtım Dosyasında belirtilen faaliyetler ve ekipmanlar ile işletmenin mevcut durumunda birçok farklılık, eksiklik ve çelişkiler olduğu anlaşıldığından, dava konusu "ÇED gerekli değildir" kararının hukuka ve mevzuata uygun olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.”