Zonguldak'ta doğup büyüyen, geç yaşta başlamasına rağmen uzun yıllar oynadığı futbolda iz bırakan Daryal Yönder geçtiğimiz Şubat ayında hayatını kaybetmişti. Yönder, 1966-1973 sezonları arasında 200'e yakın maçta forma giydi. Daryal Yönder futbolun yanısıra tenis ve basketbolda da söz sahibiydi. Yönder için Fener Tenis Spor Kulübü’nde söyleşi düzenlendi.
Alaaddin Kara'nın söyleşi sonrası notlarını paylaştı. Kara'nın söyleşiden şu şekilde:
27 Ekim Cumartesi günü Fener Tenis Spor Kulübü’nde yapılan söyleşinin sunuculuğunu, ZOKEV Mütevelli Heyeti ve Tenis Deniz Spor Kulübü Üyesi Zafer Kalafat yaptı. Söyleşi; Zonguldak Tenis Deniz Spor Kulübü’nün Türkiye Tenis Federasyonu ile birlikte düzenlediği T200 Masters turnuvası çerçevesinde Daryal Yönder anısına yapılan ikinci söyleşiydi. Söyleşilerin ilki yine aynı yerde Zonguldaksporlu eski futbolcu Gediz Göl ile yapılmıştı. Sağlık nedeniyle söyleşiye gelemeyen Daryal Yönder’in çocukluk arkadaşı Hamdi Günvar’ın gönderdiği sesli mesaj salondakilere duygulu anlar yaşattı. Bülent Dikmen, Hamdi Kayhan, Ahmet Birdal, Muammer Birdal, Cüneyt Suyabatmaz, Muammer Güner, Çetin Özçep, Prof. Dr. Uğur Haklar, Selçuk Altınalev, Yiğit Yaman ve Özkan Karaçoban, Daryal Yönder ilgili anılarını anlattılar. Söyleşinin sonunda Yönder’in eşi Şener Yönder kısa bir konuşma yaparak katılımcılara teşekkür etti.
Zafer Kalafat: Tenis Sporunu Melahat Tlabar’dan Öğrendi
“Türkiye’de tenisin ilk oynandığı birkaç şehirden biri olan Zonguldak 1930’lu yıllardan bu yana tenis turnuvalarına ev sahipliği yapar. Ülkemizin ilk federe kulübünde, kulübümüzün Tenis Federasyonu ile birlikte düzenlediği T200 serisi Daryal Yönder ağabeyin isminin verildiği Masters turnuvasında sizlerle birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum. Ülkemiz tenis sporunda adından önemle bahsedilen, içinde bulunduğumuz bu güzide mekâna emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bu kortlarda tenisle küçük yaşlarda tanışmış, Karadeniz Kupası turnuvalarında dönemin ünlü tenisçileri ile iddialı maçlar yapmış bir isimdi. Kömürspor ve Zonguldakspor’da uzun yıllar futbol oynamış, takım kaptanlığına kadar yükselmiş, bütün bunların yanında muhteşem basketbolu ile komple bir sporcuydu Daryal Yönder.
Tenis Deniz Spor Kulübünün ilk yöneticilerinden Azmi Tlabar’ın sevgili eşi Melahat hanım Almanya’da eğitimini sürdürürken tenis sporu ile tanışır. Yakın zamanda kaybettiğimiz oğulları Arif Tlabar ile Daryal Yönder çocukluk arkadaşıydılar. Bir sohbetinde Daryal ağabey, tenis sporunu Arif ile birlikte annesi Melahat hanımdan öğrendiğini, ilk turnuva maçını Melahat hanımın raketi ile oynadığını söylemişti. Bu anlamlı günde bizi yalnız bırakmayıp anma etkinliğine katılan dostlara teşekkür ediyorum.” diyerek sözü Daryal Yönder ile birlikte futbol oynayıp, tenis maçı yapmış arkadaşlarına bıraktı.
Bülent Dikmen: Kömürspor’da Birlikte Oynadık
“Köprünün ayağında şirket mahallesi vardı. Daryal ile birlikte oradaki evlerde oturduk. Çocukluğum ve gençliğim onunla birlikte geçti. Çelikel lisesi basket takımında, Kömürspor’da birlikte oynadık. . Işıksporda kısa bir süre futbol oynadım. Çok iyi bir arkadaş, güzel bir insandı, kendisini sevgi ve saygıyla anıyorum.
Gediz Göl: Zonguldak Kömürspor’a Geldiğimde Takım Kaptanıydı
“1970 yılında Zonguldak Kömürspor’a transfer olduğum zaman Daryal Yönder takım kaptanıydı. Futbolun dışında profesyonel basketbolcu, voleybolcu, masa tenisçisi ve profesyonel bir yüzücüydü. Annesi Saime Hanım ve babası Mehdi Bey taş yolda evlerden birinde oturuyordu. Klasik bir futbol anlayışı ile top oynardık. Onunla yaptığım verkaçlarla birlikte Altınordu Spor’a 4. Gol atmıştım.”
Hamdi Kayhan: En Efendi Futbolcu Ödülü’nü Onun Sayesinde Aldığımı Düşünüyorum
“Daryal Yönder’e ağabey diye hitap ederken eniştem oldu. Daha sonra Kömürspor’da antrenörüm oldu. Spor dâhil her konuda kendisiyle çok güzel anlaşıyorduk. Ablamın onun gibi naif biriyle evlenmesi bizim şansımızdı. Ffutbolunu lise çağlarında izlemeye başladım. Daryal Yönder’in ağabeyi Yurda Yönder’in yönlendirmesiyle Işıkspor’a gittim. Amcaları Sırrı Yönder Işıksporda yöneticiydi. Oradan Hatayspor’a geçip şampiyonluk yaşadım. Kömürspor’da oynayacağım diyerek, Beşiktaşspor’dan kaçtım. Daryal Yönder’in arkadaşı Pamuk Tahsin vardı. Gençliğimizde biz maça getirir Daryal İyi oynasa da kötü oynasa da biz gençleri tribünlerden ‘sarı, sarı,” diye bağırtırdı. Onunla birlikte Kömürspor’da 1 yıl birlikte oynadık. Ondan sonra 8 yıl Kömürspor’da kaptanlık yaptım. 1975 de yılında Türkiye’nin En Efendi Futbolcu Ödülü’nü onun sayesinde aldığım düşünüyorum. Çünkü o bizim efendiliğini örnek aldığımız bir sporcuydu.”
Ahmet Birdal: Onunla Futbol Oynarken keyif Alırdık
“Daryal Yönder ile birlkte 1966 yılında Kömürspor’da birlikte oynuyorduk. Takımda futbol oynasın oynamasın herkesin kendisinden saygıyla bahsettiği bilge bir insandı. İzmir’e futbol oynamaya giderken otoboste Ayı Osman, Ayı Orhan’a takozla şaka yaparken takoz Daryal ağabeyin yakınından geçip Orhan’a vurmuştu. Orhan’ın Canı yandığı için Osman’a kızacağını beklerken; ‘ ya Daryal’ın bir yerine gelseydi ,’ diye Osman’a çıkışmasına hayretle karşılamıştık. . Onunla futbol oynarken keyif alırdık.”
Cüneyt Suyabatmaz: Biz Çocuklarla Tenis Oynayarak Tenis Sporunu Özendirirdi.
“Daryal ağabey herkesle tenis oynamazdı ama bizim çocuk yaşta olmamıza rağmen bizimle oynama inceliğini gösterirdi. Uygulamalı olarak öğretmeyi severdi. Yaşamım boyunca tanıdığım mükemmel insanlardan biriydi. 1970 yılında burada toprak saha vardı. Sahaya girmeden önce silindir çeker, sahayı düzeltir öyle maç yapardık. O yıllarda yolculuklarımızı Tarı, Kadeş, Etrüsk gibi yolcu vapurları ile yapardık. İstanbul’da yapılan Türkiye Tenis Birinciliği için Etrüsk vapuruna bindiğimde Daryal ağabey bana eşlik etmişti. Ulusal yarışmalara katılırdım ama çok başarılı olamazdım. İlk eşleşmede spor yazarı Samim Var’ın oğlu Selim Var ile karşılaştım. Çok iyi tenisçiydi. Benim üzerimde turnuvanın en iyi kıyafeti olan Fred Perry marka giysiler vardı. ‘Sen maça mı çıkıyorsun, defileye mi?’ diye bana sordu. Onun için sahadaki performansım önemliydi. İlk maçta 3-0 öne geçtim. Yanıma gelerek, ‘ 3-0 galipsin yenebilirsin,’ dedi. Ama ben iki seti de kaybettim. Konuşmadan, vücut diliyle anlatmayı, öğretmeyi ondan öğrendim.”
Muammer Güner: Dünya Şampiyonu Nastase’yı İzleyerek Servis Atışını Öğrenmiş
“ Mayolarımızı annelerimizin diktiği 1968 yıllarıydı. Tenise yeni başladığımda beyaz şortumu annem dikerdi. Daryal ağabey ayağında Convers ayakkabı üzerinde Fred Perry tişörtle korta girdiğinde hepimiz ona özenerek bakardık. O tüm gençlerin idolüydü. Müthiş bir stili vardı, şiir gibi tenis oynardı. Onu izlemekten büyük bir zevk alırdık. Uğur Haklar ile aynı dönemde tenis oynardık. Bir gün Uğur ile ikimizi yanına çağırıp; ‘1938 Hindistan modeli servis atıyorsunuz oğlum, bu ne hal,’ dedi. Bize kontinental tutuş ve modern servisi öğretti. Sen bu servisi nereden öğrendin, diye sordum. Tenis turnuvalarında zamanın dünya şampiyonu Nastase’yi seyretmiş. Onun video zekâsına o zaman hayran kalmıştım.
Basket Oynadığını Bilmiyordum
Yaş itibarı ile ondan çok küçük olduğum için onun basketbol oynadığını bilmiyordum. Okan Fenercioğlu basket oynayan bir arkadaşımızdı. Üniversiteli gençlerle Fener gençleri arasında basket turnuvası düzenlenmişti. Daryal ağabeyi 1.90 lık gençlerin arasında ters turnike yaparken görünce şaşırmıştım. O maçta Daryal ağabeyin iyi bir futbolcu, iyi bir tenisçi olduğu gibi aynı zamanda iyi bir basketçi olduğunu da gördüm. Daryal ağabeyi anarken, Yurda Yönder’i de sevgi ve saygıyla anmadan geçmeyelim. Her ikisi de bizim saygı duyduğumuz değerlerimizden biridir. Tenis Deniz Spor Kulübü, böyle insanların verdikleri emek sonucunda bu gün hala işlevini sürdüren önemli bir yaşam alanıdır. Daryal ağabey bize tavsiyesi buraya sahip çıkmamız üzerineydi. Biz de bizden sonraki gençlere diyoruz ki, üye olsak da olmasak da buraya sahip çıkmalıyız.”
Uğur Haklar: Karşındaki Kişiyi Kendi Yerine Koy, Öyle Konuş
“Çok özel bir mekânda Daryal ağabeyi anmak için bir araya geldik. Genel olarak kaybettiğimiz değerlerin arkasından çok konuşulmak istenmez ama onları neşe ve hasretle anmanın iyi olacağını düşünüyorum. Bu etkinliği düzenleyenleri kutluyorum. Çok güzel ve anlamlı bir yerde söyleşi yapıyoruz. Yaşamları boyunca buranın var olması için kendisini buraya adayanlardan biridir Daryal Yönder dir. Çocukken burada Daryal ağabeyin tenis raketi le oynamaya çalışırken Hamdi Günvar bana küçük bir raket vermişti. Hamdi ağabeyin sağlığına kavuşup bir an önce aramıza gelmesini temenni ederek, şifa diliyorum. Daryal ağabey bize çok güzel tavsiyelerde bulunurdu. Hangi şartlar altında olursa olsun efendi olmamızı şart koşardı. ‘Karşısındaki kişiyi kendi yerine koy,’ derler ya, bir anlamda empati yapmamızı tavsiye ederdi. Kendisi öyle yapardı. Bir de yanlış bir şey gördüğünde, ‘yakışmadı’ derdi. Sen çok kıymetlisin ama bu senin kişiliğine uymuyor, yakışmıyor anlamında bizi uyarırdı. Hayata hep pozitif bakmamızı isterdi. Zonguldak Genç Takımını çalıştırırken ben de orada top oynuyordum. Antrenmanlarda bana çok iyi davranıyordu ama sahada bana pek yüz vermeyip beni takımdan kesmeye başladı. Daha sonraları bu tavrının altında babam olduğunu öğrenecektim. Fred Perry giysileriyle korta çıkar, balerin gibi servisler atardı. Bir gün 50- 60 kadar biz gençleri bir araya toplayıp tenis ile ilgili teknikleri gösterdi. Sonra bizi sahaya gönderdi. Hepimiz topları dışarı atmaya başladık. Onun gösterdiği teknikten çok uzaktaydık. O grupta rahmetli Hulusi, Muzaffer Badaloğlu, Serhat Bor, Kutlu Kösterit, Serdar Çetin, Feridun ve ismini sayamadığım birçok arkadaşım vardı. Onunla tanışmak bizim şansımızdı, onu sevgi ve özlemle anıyorum.
Çetin Özçep: Hamdi Günvar’ın Selamları Var
“ 12 yıl bu kulübün başkanlığını yapmış biri olarak sizleri burada görmenin mutluluğu içerisindeyim. Benden sonra yönetimi devralan Yiğit Yaman ve arkadaşlarına Daryal Yönder anısına düzenledikleri etkinlikler için teşekkür ediyorum. Ben Fener Mahallesi’nde doğdum. Gençliğimde bana her konuda örnek olan şimdi aramızda olmak isteyen ama sağlık nedeniyle aramızda olamayan sevgili Hamdi Günvar ağabey şimdi hastanede. Kutlu abla ve Hamdi ağabey gönderdikleri sesli mesajlarla güzel dileklerini iletiyorlar.
Bitirin Artık Şu Maçı
Daryal Yönder ile Hamdi Günvar çok iyi arkadaştılar. Sporcular rakipleriyle, onlarda birbirlerini kırmamak üzere yarıştılar. Bir gün turnuvada yarı finalde karşı karşıya gelmişler. Son sete gelmişler ama maç hala berabere gidiyor. Son puanı alan kazanacak. ‘Bir türlü puanı almaya gönlüm elvermiyor,’ diyor Hamdi ağabey. ‘ Ben topu dışarı atıyorum, servis karşı tarafa geçiyor, Daryal da dışarı atıyor. Ben dışarı atıyorum, Daryal da dışarı atıyor. Hakem yanımıza gelip, ‘hadi bitirin artık maçı,’ diyor. Hamdi ağabey de ; ‘Hadi artık bitir maçı diyerek topu önüne attım, o da maçı bitirdi’ diyor.
Yaka Kalkınca Akıl da Başka Yere Gider
Bir gün Fener sahasında maç izlerken yanına gidip oyuncu hakkında düşüncesini sordum. İzlediği futbolcunun oyununu beğenmemiş olacak ki, ‘bundan futbolcu olmaz,’ dedi. Biraz sonra oyuna yeni bir genç girdi. ‘Bundan zaten sporcu olmaz,’ dedi. Daryal ağabeye, ‘adam daha sahaya girmedi ki neden bu kanıya vardın,’ dedim. ‘Görmüyor musun Çeto, adam formanın yakasını kaldırmış, yaka kalkınca aklı da başka yerlere kalkar,’ dedi.
Topu El Üstünden Atarken Topu Seveceksin
Lise çağlarında basket oynuyorum. Fener’in beton sahasında kendi kendime basket oynarken yanıma geldi. ‘ Kabiliyetin var ama şut atışların noksan,’ dedi. ‘Şut eksiğini giderir, diğer özelliklerinle birleştirirsen sayı kralı olabilirsin. Topu el üstünden atarken bilek hareketi yaparak topu seveceksin,’ dedi. Onun dediklerini yapmaya çalıştım ve o sene amatör kümede sayı kralı oldum.
Plaketi Verirken Gizlice Fotoğraf Çektirdim
Burada, 14 Yaş Türkiye Şampiyonluğu düzenledik. Turnuva sonunda sıra ödül törenine gelmişti. ‘Erkekler final madalyasını sen vereceksin.’ dedim. Kabul etti. Madalyayı vermek için adını anons ettik, ama ara ki bulasınız. ‘Sağlık sorunu olduğu için erken ayrılmış,’ diye açıklama yaptım. Hiçbir yerde öne çıkmak istemezdi. Kulübün 67. Yıl kutlamalarında 300 kadar konuğumuz vardı. Diğer konuklarımız gibi ona da plaket yaptık ama onun huyunu bildiğim için plaketini verirken gizlice fotoğraf çektirmek zorunda kaldım. Hayatımıza yön veren Daryal Yönder’in unutulmaz kişiliği gençlerimize örnek olmaya devam edecektir, saygıyla anıyorum.
Selçuk Altınalev: Raketerinden Biri Koruma Altında
“Daryal abiyi gençliğimden beri tanırım. Çok iyi sporcuydu. Sohbetini özledim. Eşi Şener ablayı Karadon İlkokulu’nda öğretmenlik yaptığı dönemden beri tanırım. Sahaların toprak olduğu zamanlarda onunla birlikte top peşinde koşturduk. Daryal’ın ağabeyi Yurda ağabey bizim basket antrenörümüzdü. Daryal’ın iki güzel raketi vardı. Koltuğun altına alır, sahaya öyle inerdi. Raketlerin biri şu anda burada koruma altına alınmış. Onu çok özlüyoruz. Etkinliği düzenleyip bizleri bir araya getiren arkadaşlarımı kutluyorum. Daryal Yönder abimizin bu kulübe kattığı çok şeyler var.
Yiğit Yaman: Daryal Yönder Bizim İdolümüzdü
2024 Şubat ayında kaybettiğimiz efsane futbolcumuz Daryal Yönder Zonguldak Futbolu ve tenisi için anlam ifade ediyordu. Tenis kortuna gelen her genç tenisçinin idolüydü. Bu turnuva için 150 yi aşkın tenisçi yarışıp onun adını bir kez daha yaşattı. Elinde gazetesi, çayını yudumlarken maçlarımızı izlerdi. Topu sağ gözümüzün üzerinden izlememizi önerirdi. Onu çok özleyeceğiz.
Özkan Karaçoban: Elindeki Topları Rakibine Vermemelisin
“ Tenis, basket, futbol oynamayı severim. Bir dönem Üzülmezspor’da top oynadım. Daryal Yönder, sporla ilgili olan her şeyi yakından takip ederdi. Tenis oynarken beni sürekli izlerdi. Üzülmez sahasına bile gelip oynadığım futbolu takip ediyordu. Maç sonrası eksiklerimi söyler, tavsiyelerde bulunurdu. Benim sporla barışık olmamda katkıları olan beyefendi bir insandı. Tenis oynarken servisleri kaybetmemem konusunda ilginç tavsiyeleri vardı. Bir gün elinde 3 tenis topuyla yanıma gelip, ‘bunlar senin elinde zaten, servis yanlış atıp topları niye karşıya veriyorsun ki!’ dedi. Düşününce ona hak verdim. O toplar zaten benim elimdeydi. Onları karşıya vermemem gerekiyordu. O günden sonra sürekli servis atışı çalıştım. Onunla maç yapmayı çok isterdim ama olmadı.
Şener Yönder: Hoşgörülü Nazik ve Bilge Bir İnsandı
“ Onunla çok güzel ve mutlu yaşamımız oldu. Hoşgörülü, nazik ve bilge bir insan, iyi bir sporcuydu. Her konuşmasında inceliğini, naifliğini görebiliyordunuz. Cep telefonu kullanmayı sevmezdi. ‘Bir şey olduğunda ben sana nasıl ulaşırım!’ diye sorduğumda, ‘Beni tenis kortunda bulabilirsin,’ derdi. Çok iyi bir babaydı. Her hareketinde, her konuşmasında bir incelik vardı. Zonguldak’ı, Fener mahallesini ve tenis kortunu çok severdi. Şehir dışına çıkıp dönüşümüzü biraz uzattığımızda, ‘Ben Tenis Kulübünü özledim.’ Derdi. Onu unutmayıp adına turnuva düzenleyerek söyleşi yapan sizlere çok teşekkür ediyorum,” diyerek konuşmasını sonlandırdı. Söyleşi sonunda dışarıdan gelen konuklarla hatıra fotoğrafı çekildi.