Ereğlili yazar Kubilay Ersan Akkanat seçildiği takdirde Türkiye’nin en genç milletvekili olacağını belirterek şu ifadeleri kullandı.

“Seçildiğim taktirde, Türkiye Cumhuriyeti'nin en genç Milletvekili olacağım.

Seçilmek, milletvekili olmak, eğer millet takdir ederse Mecliste halkın sesi olmak bir insanın erişebileceği en onurlu şereflerden birisi.

Fakat değinmek istediğim konu yalnızca şu.

Milletvekilliğini; zenginlerin, çevresi olanların, torpili olanların ve bunlar gibi kalıplara sahip insanların; dokunulmazlık, çakarlı araba kullanabilme, unvanın saygınlığı gibi ayrıcalıkları yüzünden seçtiği bir meslek olarak görmüyorum.

Milletvekiliğini, seçildiği il ne olursa olsun, bütün Türkiye'nin sorunlarını ve bu sorunların çözümlerini mecliste dile getiren, maaşını milletin ödediği bir hizmetkarlık olarak görüyorum.

Türkiye'nin her kesiminden insanın; genç, yaşlı, fakir, zengin, kadın, erkek ayırt etmeksizin Milletvekili olması ve meclisinde içerisinde olduğu grubun sorunlarını haykırması taraftarıyım.

Aksi halde, hayatında toprağa bir can katmamış, hasada katılmamış, güneşin altında başına sıcak geçmemiş, kazma savurmamış birisi, Milletvekili unvanı sayesinde çiftçiler adına karar alabilir.

Küçükken sanayiye verilmemiş, eli kirden sipsiyah olmamış, aynı menemene 10 kişi ekmek banmamış birisi, yine unvanı sayesinde, işçilerin haklarını belirleyebilir.

Oğluna çürük raporu almış, davul ve zurnayla askere göndermemiş, arkasından uykusuz geceler geçirmemiş birisi, yine unvanı sayesinde, şerefli ay yıldızlı tabutun arkasında, bütün samimiyetsizliğiyle baş sağlığına gidebilir. Ölen kendi olmadığı için, gönül rahatlığıyla vatan sağ olsun! diyebilir.

Sözün özü, Meclis bizim, millet biziz ve vekillerimiz yalnızca bizim sesimizi duyurmakla görevli aracılar.

Ben, o aracılardan biri olmaya talibim, milletim taktir ederse de, şerefim ve onurumla bu görevi sürdürmek tek vazifem olacak.”