Güner yapmış olduğu açıklamada şöyle dedi. “ Tedavisi yalnızca organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklar, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli sağlık sorunlarından birisidir. Organ nakli, vücutta görevini yapamayan bir organın yerine canlı bir vericiden veya ölüden alınan sağlam ve aynı görevi üslenecek bir organın nakledilmesi işlemidir. Ülkemizde her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında “Organ ve Doku Bağışı Haftası” kutlanmaktadır.
Organ bağışı kişinin hayatta iken kendi özgür iradesiyle, organlarının bir kısmını veya tamamını ölümünden sonra başka hastaların tedavisinde kullanılmak üzere vasiyet etmesidir. 18 yaşını aşmış, akli dengesi yerinde olan herkes organ-doku bağışında bulunabilir. Kalp, Karaciğer, Böbrek, Akciğer, Pankreas, İnce Bağırsak, Rahim gibi organların; Kornea, Kıkırdak, Kemik, Kas dokusu, Yüz ve saçlı deri gibi dokuların bağışı mümkündür. Kişi, hayattayken organ ve dokularını bağışlayabileceği gibi tıbben ölümü gerçekleştikten sonra da ailesi, organlarının bağışlanmasını sağlayabilir. Ülkemizde hâlâ oldukça düşük seviyede olan organ bağışı son derece önemli ve hayati niteliktedir. Sağlık bakanlığının verilerine göre ülkemizde yaklaşık 27 bin hasta organ nakli beklemektedir.
Nakil işlemleri Sağlık Bakanlığı bünyesinde Ulusal Koordinasyon Sistemi tarafından yürütülür ve yapılan tüm işlemler kayıt altına alınıp belgelenir. Organ dağıtımı; ulusal bekleme listelerinde kaydı olanlar arasından, öncelikle tıbbi aciliyeti olan hastalar olmak üzere, kan ve doku grubu uyumuna göre yapılır. Din, dil, ırk, cinsiyet, zengin veya fakir ayrımı gözetilmez. Alıcı ve vericinin kimlik bilgileri ailelerin izni olmadan açıklanamaz. Gizli kalması kanunen esastır. Organ bağışında bulunmak isteyen vatandaşlarımız, İl veya İlçe Sağlık Müdürlükleri, Devlet Hastaneleri, Üniversite Hastaneleri, Özel Hastaneler, Aile Hekimliği Merkezleri Toplum Sağlığı Merkezlerine başvuru yapabilmektedir.
Türkiye gibi organ nakli faaliyetleri için yeterli donanıma, deneyimli ekiplere ve merkezlere sahip bir ülkede aşılması gereken en önemli sorun bağışçı sayısının yetersizliğidir. Halkımızın bu hususta duyarlı olması belki de bu organlara ihtiyacı olan kişilerin hayata tutunmasını sağlayacaktır. İnsanlara umut olabilmek için organ bağışında bulunalım, çevremizdeki insanları bilinçlendirerek onların da bağışta bulunmasına destek olalım”