İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart 2025 tarihinde terör ve yolsuzluk suçlamalarıyla gözaltına alınması, Türkiye genelinde geniş çaplı protestolara yol açtı. Ankara, İzmir, Edirne ve Konya gibi birçok şehirde vatandaşlar sokaklara çıkarak tepkilerini dile getirdi. Bu eylemler sırasında bazı bölgelerde polis müdahaleleri yaşandı ve gerginlikler tırmandı.
ANAYASA MADDE 34 NEDİR VE NEYİ KAPSAR?
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 34. maddesi, bireylerin önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız bir şekilde toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını güvence altına alır. Bu hak, demokratik bir toplumun temel taşlarından biri olup, bireylerin düşüncelerini kolektif olarak ifade etmelerine olanak tanır.
TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ HAKKI NE ZAMAN GEÇERLİ DEĞİLDİR?
Anayasa'nın 34. maddesi, bu hakkın kullanımına bazı sınırlamalar getirebilir. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla, kanunla belirlenen sınırlamalar uygulanabilir. Bu sınırlamalar, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
PROTESTOLAR VE POLİS MÜDAHALELERİNDE YARALILAR VAR
İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından başlayan protestolar, bazı şehirlerde polis müdahaleleriyle karşılaştı. Ankara'da üniversite öğrencilerinin düzenlediği eylemde, taş atılması havai fişek kullanılması biber gazı, jop ve plastik mermi kullanımı ile birçok gösterici ve polis memuru yaralandı. İstanbul'da ise dört günlük gösteri yasağı ilan edildi ve ana yollar kapatıldı. Ayrıca, sosyal medya platformlarına erişim kısıtlamaları getirildi.
EYLEM VE KISITLAMALARA ULUSLARARASI TEPKİLER GELİYOR
Hükümet yetkilileri, protestoları yasa dışı ve sorumsuzca olarak nitelendirirken, muhalefet liderleri halkı barışçıl gösterilere davet etti. Uluslararası insan hakları örgütleri ve bazı akademisyenler, İmamoğlu'nun gözaltına alınması ve eylemleri eleştirmeye başladı.
