Zonguldak milletvekillerimiz ve siyasetçilerimiz her defasında Filyos TPAO şantiye inşaatında ne kadar çok insanın çalıştığından bahsediyorlar.
TPAO bölgemiz adına büyük bir zenginlik ülkemiz adına gurur vesilesi işlere imza atıyor.
Ama Filyos özelinde başka bir durum var.
TPAO kara tesisi kurulumu bittikten sonra çok az sayıda çalışanla kalacak.
Türkiye’nin üçüncü büyük limanı ve limanın getireceği ticari hareketlilik bölgenin ve Türkiye’nin umuduydu.
Limanın şu aşamada ne olacağı net değil.
TPAO kendisinde kalsın istiyor.
Görüş ayrılıkları var.
Ancak liman asıl amacına hizmet edemezse büyük bir hayal kırıklığı yaşanır.
Bir diğer konu Tosyalı Holding tarafından yapılmak istenen ve yeşil enerji ile çalışacak gübre fabrikası dışında ciddi bir yatırım yok.
Yani Tosyalı dışındaki tüm talepler demir çelik üzerine.
Çalıştıracakları kişi sayıları 250 – 400 arasında.
Yani demir çelik eritme üzerine.
O da zaten hem bölgenin hem de Ankara’nın yeşil enerji kıstaslarına aykırı.
Liman işletmesi başlamayınca galiba diğer beklenen büyük yatırım ve fabrikaların ilgi merkezi olmadı Filyos.
Siyasetçilerimize ve özellikle bölge milletvekillerimize düşen görev buraya yeşil enerjiye dayalı üretim yapacak ve çok daha yüksek istihdam potansiyeline sahip yatırımcıları getirmek olmalı.
Filyos ve TPAO ile övünmek güzel ama hazıra konmak yerine biraz çaba lazım!
Ankara notları!
Altılı masanın adayının kim olacağı konusunda çok farklı senaryolar dolaşıyor.
Ankara’da en büyük ihtimal adayın Kılıçdaroğlu olacağı yönünde.
Altılı masa da strateji savaşı var.
Aday konusunda isim açıklandığında kopmalar kırılmalar olacak.
HDP istediğini nereden alırsa o tarafa yatacak.
İmamoğlu’nun Kılıçdaroğlu yurt dışına gittikten sonra Akşener ile sarmaş dolaş olduğu gecenin arkasında farklı senaryolar konuşuluyor.
Olay biraz kim daha doğru - kim daha fazla oy getirir terazisine dönmüş durumda.
CHP içinde çok büyük kriz kapıda.
Olaylar öyle Zonguldak’tan veya Anadolu’nun farklı şehirlerinden göründüğü gibi veya görülmek istendiğinin ötesinde.
Ekonomik tablo ve pek çok nedenden ötürü iktidara kızan, tekrar oy vermeyi düşünmeyen çok ama altılı masaya güven de pek yok!
Tebrikler Gebeş!
Çaydeğirmeni Belediye Başkanı Satılmış Gebeş altıncı etap TOKİ projesinin onayı için Ankara’daydı.
Planlı konutlaşma projeleri için sürekli yeni adımlar atan Gebeş beldeyi her anlamda büyütmeye kararlı.
Bu çaba ve çalışmalarının karşılığını her anlamda fazlayla alıyor.
Fakat ilginç olan bir şey var.
Gebeş’in eksikleri veya yanlışları bir tarafa isminin bu kadar gündeme gelmesinden en çok Ak Parti içinde bazı isimler rahatsız oluyor
Neden?
Vadinin adayı olmak ister, Ankara’da falancadan işi bitirir korkusu nasıl bir korkudur?
Geçenlerde su zamları polemiğinde de bunu gördük.
Ama gebeş gerçek dost ve düşmanlarını ayırabilmiş değil!
Kelime Müzesi!
Soğuk Ankara’da aile sıcaklığında geçirdiğimiz birkaç günün en güzel duraklarından biri oldu Kelime Müzesi.
Ankara Kalesi’nde yer alan Kelime Müzesi, 1982 doğumlu yazar Şermin Yaşar tarafından 26 Eylül'de açılmış.
Kelimelerin yaratıcı tasarımlarla buluştuğu ilginç bir deneyim için özellikle çocukların ve gençlerin zaman geçirmesi gereken minik bir müze.
Soğuk havada ve uzayan kuyrukta yaklaşık bir saat sıranın size gelmesini bekliyorsunuz.
Her zaman böyle yoğunluk olmaz sanırım.
Beklediğinize değiyor.
Her durakta şu güzelim şehirde ziyan edilen fırsatlar, değerlendirilemeyen kültürel ve tarihi birikimler, atanmış ve seçilmişlerimizin anlayamadığı, marka değeri olarak görmediği hikayeler geçiyor gözümüzün önünden.
İsyan ediyorsak bir nedeni var elbet.
Kimsenin de umurunda değil!
Bu arada pek çok dostumuzu göremeden dönmek durumunda kaldık.
İlk fırsatta daha geniş zaman ayıracak şekilde Ankara’da olacağım.
Mekanın cennet olsun Kemal ağabey!
Kemal Uru, basın camiasının bir üyesi olmaktan öte güzel bir insandı.
Güzel bir ağabeyimizdi.
O da aramızdan ayrıldı.
Bu fani dünyanın kötülüklerini de bize bırakıp gitti.
Cenazesine şehir dışında olduğum için katılamadım.
Ama her daim gösterdiği saygı, sevgi, ağabeylik ile hatırlayacağız.
Mekanı cennet olsun.