27. Dönem CHP Zonguldak Milletvekili, Avukat Ünal Demirtaş adli yıl açılışı nedeni ile yargı sistemini eleştiren bir mesaj yayınladı. Mesajında “adaletin devletin en önemli taşıyıcı kolonu olduğuna, yargı sisteminin ise adalet dağıtamadığına ve güvenilmeyen bir yargı olduğuna “ vurgu yapan CHP’li Demirtaş, şunları ifade etti:
“Hukuk, bireysel ve toplumsal tüm hak ve özgürlüklerin temelidir. Türkiye Cumhuriyeti, Anayasamızda belirtildiği gibi sosyal bir hukuk devletidir. Ünlü düşünür Kant; “Adalet dünyadan kalkarsa insan hayatına değer verecek hiçbir şey kalmaz” demiştir. Hukukun, adaletin olmadığı yerde, insan da olmaz, devlet de olmaz. Yine adalet, bir devletin en önemli taşıyıcı kolonudur. Eğer bir devlette adalet çökerse, o devlet çökmeye mahkumdur”
YARGI SİSTEMİ ADALET DAĞITMIYOR
Yargı sisteminin yapısal ve zihinsel sorunlarının derinleşerek devam ettiğine vurgu yapan CHP’li Demirtaş; “Ak Parti Döneminde, yargı sistemi sorunlar yumağı hâline geldi” dedi. Toplumda herkesin adalet beklediğini söyleyen Demirtaş ; “Liyakatin gözetilmediği, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirdiği, hâkim savcıların yüzünün saraya döndüğü, yargının siyasetin aparatı ve sopası hâline geldiği, ağır işleyen ve etkinliği olmayan, güven vermeyen ve erişilemeyen bir sistemden adalet çıkmamaktadır. Maalesef, bugün yargı sistemimiz adalet dağıtmayı başaramamaktadır. Oysa, 85 milyon vatandaşımızın tamamı da hızlı, etkin, güven veren ve erişilebilen yargı sistemini fazlasıyla hak etmektedir” şeklinde konuştu.
CUMHUR İTTİFAKINA OY VERENLER BİLE GÜVENMİYOR
Bugün vatandaşlarımızın büyük bir bölümü yargıya hiçbir şekilde güvenmemektedir, güven vermeyen bir yargı ise adalet dağıtamıyor demektir diyen Demirtaş, hukuk devletinin özgürlüklerin ve ekonomik büyümenin teminatı olduğunun altını çizerek, “Bir ülkede toplumsal barış ve huzurun tesis edilmesi, ekonomik krizin çözülmesinin birinci koşulu bağımsız ve tarafsız, güven veren yargı sisteminin olmasıdır” dedi.
AVUKATLIK BÜROLARI KAPANIYOR
Yargı sisteminin üç temel ayağından birisi olan avukatlar, bu gün ağır ekonomik sorunlarla karşı karşıyadırlar. Yıldan yıla kontrolsüz olarak artan avukat sayısı nedeniyle, bugün ihtiyaçtan çok daha fazla avukat bulunmaktadır. Avukat sayısındaki bu yükseklik, ekonomik olarak daha güçlü durumda olanın daha fazla hak ve söz sahibi olduğu bir haksız rekabet ortamını ortaya çıkarmaktadır. Öte yandan avukat sayısı kontrolsüz şekilde büyük bir artış gösterirken, son yıllarda yapılan uygulamalarla, sadece avukatlar tarafından yapılması gereken mevcut iş alanları daraltılmakta ve avukatlara yeni iş alanları yaratılamamaktadır. Son derece düşük olan iş potansiyeli, rekabet ortamı içinde avukatlık ücretlerinin düşmesine de neden olmaktadır. CMK ücretlerinin son derece düşük olması ve asgari ücret tarifesine eşitlenmesiyle birlikte hem CMK, hem de Adli Yardım hizmetlerinde KDV alınması avukatlar açısından önemli ekonomik sorunlardan birisidir. Avukatlar sosyal sigorta primleri ile ağır vergi yükü altında ezilmekte, yaşadıkları bu ağır mali yükler, büyük umutlarla hukuk fakültesini bitiren çok sayıda avukat açısından büyük bir hayal kırıklığı yaratmaktadır. Bu gün avukatların büyük çoğunluğu geleceğe dair büyük bir endişe ve ekonomik kaygı taşımaktadır. Özellikle son dönemde, avukatların yaşadıkları bu ağır ekonomik sorunlar ne acıdır ki genç yaşta avukatların hayatlarına son vermesine neden olmaktadır. Bu nedenle avukatların önemli bir kısmı, bu rekabet ortamı içinde ayakta kalamayarak bürolarını kapatarak mesleği bırakmaktadır. İktidarın avukatların bu ağır sorunlarını çözecek adımları hızlıca atması gerekir.
Bu duygu ve düşüncelerle 2024-2025 Adli Yılının, Yargının tüm sorunlarının çözüldüğü ve tüm vatandaşlarımıza adaletin dağıtıldığı bir yıl olmasını dilerim”