Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, 4 Aralık “Dünya Madenciler Günü” dolayısıyla yayınladığı basın açıklamasında hükümetin, yıllardır sürdürdüğü yanlış enerji politikasının, madenlerin ve madenciliğin geleceğini tehlikeye soktuğunu belirten Yavuzyılmaz, ülkenin değerli madenlerinin özel şirketlere peşkeş çekildiğini, kamuda bulunan madenlerin ise atıl duruma getirildiğini söyledi.
Yaşanan maden faciaları nedeniyle Dünya Madenciler Günü’nün yine buruk bir şekilde kutlanıldığını söyleyen Yavuzyılmaz, hükümetin liyakatsizliği ve denetimsizliği nedeniyle Türkiye’de 4 Aralık tarihinin artık bir kutlama gününden ziyade iş kazalarıyla ilgili farkındalık gününe dönüştüğüne dikkat çekti.
Türkiye Taşkömürü Kurumunda (TTK) geçen yıl son kura ile işe alınanların tamamı bile iş başı yaptırılamadan, 2 bine yakın madencinin emekli olacağını vurgulayan Genel Başkan Yardımcısı, TTK’ya acil olarak işçi alınması çağrısında bulunduğu açıklamasında şunları aktardı:
“Yıllardır sürdürülen yanlış enerji ve madencilik politikaları nedeniyle değerli maden ürünlerinin ülke ekonomisine yeterince kazandıramadığını ortada. Ankara’da Çayırhan Termik Santrali ve Maden Sahasında yapılmak istenenler ortada. Hükümetin, yıllardır sürdürdüğü yanlış enerji politikası, madenlerin ve madenciliğin geleceğini karartıyor.
Yaşanan maden faciaları nedeniyle Dünya Madenciler Günü’nü yine buruk bir şekilde kutluyoruz. İktidarın, bütün kamu kurumlarında etkisini gösteren liyakatsizlik ve denetimsizlik salgını nedeniyle Türkiye’de 4 Aralık tarihinin artık bir kutlama gününden ziyade iş kazalarıyla ilgili farkındalık gününe dönüşmüş durumda.
Düne kadar TTK’yı özelleştirmek için kollarını sıvayanlar, bugün bir başka zenginliğimizi, verimli ve kar eden Çayırhan’ı özel bir şirkete devretmeye hazırlanıyor. Özelleştirmeye karşı madencilerin ve termik santral çalışanlarının gösterdiği yürekli direniş, Ankara’ya başlattıkları büyük yürüyüş ve ısrarlı çağrılarımız neticesinde Bakanlık geri adım attı ve süreci erteledi. Ancak biz erteleme değil satışın iptalini istiyoruz. Ülkemiz menfaatleriyle bağdaşmayan ve emekçilerimiz yok sayan bu özelleştirmeden vazgeçilinceye dek mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Ülkemize varlık içinde yokluk çektiren bu anlayışa geçit vermeyeceğiz.
Öte yandan, TTK’da güvenli ve verimli bir şekilde üretim yapılabilmesi için çalışması gereken norm işçi sayısı 14 bin; ancak kasım ayı sonu itibariyle çalışan 8.577 işçi var. 2024 yılı içinde 521 işçi kurumdan emekli oldu. Yılsonuna yaklaşırken, 2025 yılına nazaran avantajlı emeklilik hakkından faydalanmak isteyen çok sayıda madenci rekor bir artışla emeklilik başvurusunda bulunmuş durumda. Müracaatın son tarihi olan 14 Ocak 2025 tarihine kadar bu sayının daha da artması ve 1500 işçiyi bulacağı tahmin ediliyor. Emekli olanlara, emekli olacaklar eklenince sayı 2 bin dolaylarına yükselecek. Bu sayı, Zonguldak’ta son alım ile iş başı yaptırılanlardan fazla. 2025 yılında kurumda çalışan işçi sayısının 7 bine inmesi söz konusu. Bu sayı norm kadro sayısının yarısı. Bu durum, iki işçinin yapması gereken işi tek bir işçinin yapmaya devam edeceği anlamına geliyor. AK Partinin hiçbir yaraya merhem olmayan berbat istihdam politikası ve yarattığı işçi açığı, maden ocaklarında iş güvenliğini ve işçi sağlığını sürekli olarak tehlikeye sokmaya, kurumunda geleceğini karartmaya devam ediyor. Bu nedenle Enerji Bakanına çağrıda bulunuyorum. TTK’ya acil olarak işçi alınması gerekiyor!
Kuralsızlığın kural olduğu bu düzeni madencilerimizle birlikte el ele değiştireceğiz. Madencilerimiz, ihmal yüzünden gerçekleşen facialarda yaşamını yitirmesin diye mücadele etmeye devam edeceğiz. TTK’yı yeniden ayağa kaldırmaya kararlıyız. Madencilerimize güvenli ve sağlıklı bir iş ortamı sunarak, Cumhuriyet Halk Partisi İktidarında 4 Aralık Madenciler Günü’nü adına yaraşır şekilde kutlayacağız. Bu vesileyle yitirdiğimiz maden şehitlerimizi bir kez daha saygı, rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun.”