Sayıştay Temyiz Kurulu, devlet memurluğundan fiilen çekilmiş sayılması gereken bir personel hakkında gerekli işlemleri başlatmayan fakülte dekanını kamu zararından tek başına sorumlu tuttu.
İŞE GELMEYEN MEMURA 2 YIL BOYUNCA MAAŞ ÖDEMESİ YAPILDI
Bir devlet üniversitesinde teknisyen kadrosunda görevli bir personelin, 10 gün boyunca izinsiz ve mazeretsiz şekilde işe gelmemesi üzerine, ilgili fakülte dekanlığı tarafından tutanaklar tutuldu ve işlem yapılması amacıyla rektörlüğe gönderildi. Ancak rektörlük, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94. maddesi kapsamında “müstafi” sayılma kararının üniversite personeli için uygulanamayacağını öne sürerek, disiplin soruşturması başlatılmasını istedi. Bu süreçte personele yaklaşık iki yıl boyunca maaş ödemesi yapılmaya devam edildi.
MAAŞ ÖDEMESİNİN KAMU ZARARI OLDUĞU TESPİT EDİLDİ!
Sayıştay denetçileri tarafından yapılan incelemede, ilgili memurun çekilmiş (müstafi) sayılması gerektiği halde bu işlemin başlatılmaması nedeniyle oluşan maaş ödemesinin kamu zararı olduğu tespit edildi. Söz konusu zararın doğrudan sorumlusu olarak harcama yetkilisi sıfatıyla görev yapan Fakülte Dekanı gösterildi.
DEKAN SORUMLULUKTAN KURTULAMADI
Dekan, savunmasında personelin durumu hakkında rektörlüğe resmi bildirimde bulunduğunu ve ilgili daire başkanlığının yönlendirmesiyle hareket ettiğini belirtti. Ancak Sayıştay, Dekan’ın 657 sayılı Kanunun 94. maddesinin uygulanması yönünde gerekli işlemleri başlatmadığını ve sadece üst makama bildirim yapmakla yetindiğini vurguladı. Bu nedenle, dekanın görevini ihmal ettiği gerekçesiyle kamu zararından tek başına sorumlu tutulmasına karar verildi.
KURULUN GEREKÇELİ KARARI NEDİR?
Kurulun gerekçeli kararında, çekilmiş sayılma işleminin bir disiplin cezası değil, idari bir işlem olduğu vurgulandı. Memurun 10 gün kesintisiz olarak göreve gelmemesi durumunda bu fiilin idare tarafından memuriyetten çekilmiş sayılması için yeterli olduğu belirtildi.
KARAR NE ANLAMA GELİYOR?
Bu karar, üniversiteler ve kamu kurumlarında görevli yöneticiler için önemli bir emsal oluşturdu. Özellikle kamu görevlilerinin izinsiz şekilde göreve gelmemesi durumunda, 657 sayılı Kanun’un açık hükümlerinin uygulanmaması halinde harcama yetkililerinin şahsi mali sorumlulukla karşı karşıya kalabileceğini ortaya koydu.
