Millet olarak huzur içinde varlığımızın devamı, insanımızın birlikte yaşayabilme becerisine bağlıdır. İnsanımızın birbirini sonra da toplumu ümitsizliğe sevk etmemesi için sosyal ilişkilerimizde hassas ve mümkün olduğunca düşünceli davranmalıyız. Bu hassasiyeti özellikle yardımlaşma ve dayanışma durumlarında sergilememiz çok büyük önem arz etmektedir. Çünkü iyiliği usulünce yapmak, iyilik yapmaktan daha önemlidir.
Salgın hastalıkla topyekûn mücadele ettiğimiz zamanlarda çok etkilendiğim bir yardım şeklini sizlerle paylaşmak istiyorum. Çocukları üniversiteye başladığı zaman aldığı maaş yetmediği için ek iş yapmak mecburiyetinde kalan bir öğretmen ağabeyimiz (uzun yıllar önce emekli oldu) kokoreç satmaya başlar. Kazandıklarıyla yaptığı yatırım sonunda 12 ev sahibi olur. Evlerini kiraya verirken kira kontratı imzalandıktan sonra kontrata kendi el yazısıyla şu notu düşer; Ramazan ve Kurban Bayramlarının olduğu aylarda kira ödemesi yapılmayacaktır. Niçin böyle yaptığını sorduğumuzda; “Bizim buralarda hali vakti yerinde olan herkesin evi vardır. Ramazan ayında kira almıyorum ki ramazan ayını rahat geçirsin. Kurban Bayramı'nda da çocuklarını, sevdiklerini sevindirsin. Şunu da görmekten dolayı çok mutluyum, benim kira desteğime ihtiyacı olmayan kiracılarım bana ödeyecekleri kira ile başkalarına yardım ediyorlar. Biz tabir yerindeyse iyiliği birbirimize bulaştırıyoruz.” cevabını vermişti.
Hâli vakti yerinde olan mülk sahipleri bu yardımlaşma usulünü uygulasalar iyi olmaz mı? İsteyince her insan yardım edebilecek bir yol ve yöntem mutlaka bulur. Bir insana, bir topluluğa ya da herhangi bir canlıya maddi manevi yardım etmenin kendisi başlı başına bir ödül değil mi? Virüsün bulaşmaması için elimizden geleni fazlasıyla yaparken iyiliği bulaştırmak için de benzer bir çabanın içerisine girsek fena mı olur? 

 

Asgari Ücret
2021 yılı için belirlenen asgari ücret açıklandı. Asgari ücret aylık brüt 3.577,50 TL,  aylık net 2.825,90 TL, günlük brüt 119,25 TL olarak belirlendi. Birçok sosyal grup bu ücretin düşük olduğunu vurguladı. Evet, belirlenen bu ücret gerçekten çok düşük. Ancak işverenlerin belirlenen rakamın üzerinde ücret ödemelerinin önünde de yasal bir engel yok.
Bazı belediyeler belirlenen asgari ücretin üzerinde bir ücreti çalışanlarına ödeyeceklerini açıkladılar. Sosyal taraflardan olan sendikaların da sendika genel merkezlerinde, şubelerinde ve sosyal tesislerinde çalışan personellerinin en düşük ücretini açıklamaları diğer oda, borsa ve STK’lar için güzel bir örnek olmaz mı?
Pandemi sürecinin en kârlı sektörlerinden olan zincir marketler de çalışanlarına belirlenen asgari ücretin üzerinde bir ücreti ödeyerek ekonominin çarklarının harekete geçmesine katkıda bulunsalar fena mı olur ? Çalışanların emeğinin karşılığını onların ihtiyacını karşılayacak bir ücretle ödemek çalışanlarının çalışma şevklerini ve mutluluklarını artırmaz mı?
İnsanımızın mutluluğunu artırmak, iyiliği bulaştırmak çok da zor olmasa gerek…