Bartın Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen ve Anadolu’nun en büyük teknoloji festivali olarak bilinen Arge Proje Pazarı’nın ödül törenine katılan TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, Türk mühendislerinin başarısındaki sırrı açıklayarak, milli muharip uçağı Kaan’ın yıl sonuna kadar ilk uçuşunu gerçekleştireceğini duyurdu.
TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, Bartın Üniversitesi (BARÜ) tarafından bu yıl 6.’sı düzenlenen ve Kutlubay Kampüsü Eğitim Fakültesi binasında gerçekleştirilen ARGE Proje Pazarı kapanış programında proje yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi. Ödül töreninde konuşan BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, “Akıllı lojistik ve bütünleşik bölge uygulamaları alanında ihtisaslaşan üniversitemiz, bölgesel kalkınma dinamikleri odağında ve akıllı teknolojiler alanında önemli bir gayret göstermektedir. Tüm bileşenlerimizle birlikte gösterdiğimiz bu çabaların sonunda hedefimiz teknolojiye olan ilgiyi arttırmak, Türkiye’nin milli teknoloji üreten eko sisteminin ülke sathına yayılmasına katkı sağlamaktır. Ülkemizin nitelikli insan kaynağını da arttırmayı da amaçladığımız tüm çalışmalarımızda, milli teknoloji hamlesi yolculuğumuzda sesimizi, sözümüzü yükselterek, biz de varız diyoruz.
Daha sonra sahneye çıkan TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil ise, savunma sistemleri konusunda salondakilere detaylı bilgiler verdi.
“Türkiye gibi ülkelere büyük projeler yakıştıramıyorlar”
Kotil, savunma sanayide gerçekleştirilen projelerin büyüklüğüne dikkat çekerek, dünyanın Türkiye gibi ülkelere büyük projelerini yakıştıramadığını ifade etti. Temel Kotil, “Büyük projeler uzun zaman alır. Bizim gibi ülkelere yakıştıramıyorlar. Bir savaş uçağı motoru yapacaksın veya 5 nesil savaş uçağı yapacaksın. Neden? Çünkü büyük projeler bir organizasyon sıkıntısı yaşıyor” dedi.
“Türkiye’nin en zeki süper delisini bir arada tutmak kolay değil”
Kotil, milli muharip uçağı Kaan’ın üretimi için 1500 mühendisin çalıştığını anlatarak, “Kaan’da kaç mühendis çalışıyor biliyor musunuz? Bin 500 mühendis var. 60 mühendis ile başlamıştık. 1500 tane, Türkiye’nin en zeki, süper delilerini bir arada tutmak, öyle 5 yıl, kolay değil. Zorluklar bunlar aslında. Büyük iş yapmak istiyorsan, ısrar etmek, direnmek, zorlukları karşılamaktır” ifadelerini kullandı.
"Her yere giriveriyoruz”
TUSAŞ’ın dünyanın bir çok ülkesinde olduğunu da vurgulayan Kotil, “Yalnız Ankara’ya çakılı kalmıyoruz. Aynı zamanda İstanbul’da da, Antalya’da da yerler kuruyoruz. Kahramanmaraş’ta yer açıyoruz şuanda. Kayseri’de şirketler kuruyoruz. Aynı zamanda yurt dışındayız. Malezya’dayız, Endonezya’dayız, Pakistan’dayız, Çat’dayız, Nijer’deyiz. Her yere giriveriyoruz. Bizim olmamız gerekiyor. Türkiye savunmada birinci olacaksa, her yerde olmalıyız. Ha 50 yıl sürüyor, olsun” şeklinde konuştu.
Bayraktar’a gönderme
Kotil, konuşmasının İnsansız Hava Araçlarından bahsettiği bölümde ise Bayraktar SİHAlara göndermede bulundu. Genel Müdür Kotil, “TUSAŞ’ın tanımlı görevi, savunma eksenli olarak, uçan cisimleri yapmak. İHA’lar işin başında geliyor. İHA çok fonksiyonel. Bayraktar’da yapıyor, biliyorsunuz. İhracatta önümüzden gidiyor. Biz de onu yakalarız nasıl olsa” dedi.
“Küçük İHA, yakışıklı canavara dönüşüyor”
Temel Kotil, İHA’ların önemine dikkat çekerek, “Bu İHA’lar niye devrim niteliğinde. İnsansız bir uçak. Bu insansız platform üzerinde çok sofistike, Roketsan’ın Füze Sistemleri, Aselsan’ın Elektronik Harp Sistemleri var. Onun için küçük bir İHA, kocaman yakışıklı bir canavara dönüyor. Basit bir platform, sofistike diğer sistemlerle buluşunca çok önemli bir savunma silahı oluyor. Bunu biz Azerbaycan’da, Ukrayna’da, Libya’da gördük. İhtiyaç varsa her yerde görülür bu aslında” diye konuştu.
“Kaan için 180 bin delik açıldı”
Kotil, çalışan mühendislerin, teknisyenlerin çok ciddi emek ve göz nuru sarf ettiğini anlatarak, “Kaan’ın ilk protitipini ürettik. Üretilirken, 180 bin tane delik delindi. Onlara perçin çakıldı, bağlayıcı çakıldı. Elle yapıldı. Tabi çok özel matkapları var, onların da tanesi 50-60 bin dolar tanesi. Bu ayrı konu, biz iyisini alıyoruz. Ama o göz nuru çok önemli. Bizim helikopter niye bu kadar başarılı. Göz nuru veriyorsunuz. Bu tür sofistike sistemlerin başarısı, asıl kalpten çıkıyor. Beyinden daha az çıkıyor. Beyin zaten herkes de var. Ama yürek az var” diye konuştu.
Kaan’ın ilk uçuşu için tarih verdi
Temel Kotil, Kaan’ın uçuş tarihi konusunda ilk kez net tarih vererek, “Benim derdim şuan da ne biliyor musunuz? Benim önemli konum, Kaan’ın uçması da, sene sonu uçacak inşallah. Ama bu değil. Benim en önemli konum, 50 sene sonra bu şirket ne olacaktır” ifadelerine yer verdi.
“Kaan, Türkiye’nin stratejik asetini”
Milli Muharebe uçağı Kaan’ın başka bir şey olduğunu vurgulayan Kotil, “ Bu uçak Türkiye’nin stretejik asetini. Savunmada bir şey stratejik asetin ise ‘yerine başka bir şey koyamıyorsunuz’ demektir. Stratejik asetinin, yüzde yüz milli olması gerekiyor. Bir şey stratejik ise, kimseye selam durmadan istediğin sayıda yapacaksın, istediğin kişiye satacaksın” ifadelerini kullandı.
“Kaan’ın şuanda motoru ve fırlatma koltuğu hariç her yeri milli ve yerli”
Kotil, Kaan uçağının şuanda motoru ve pilot fırlatma koltuğunun yerli olmadığını kaydederek, şöyle devam etti:
“Bunun bir motoru, pilot fırlatma koltuğu yurt dışından. Gerisi yerli ve milli. TR Motor, bize söz verdi. 2028’te motoru verecek, bunun içerisine takacağız. O da halloldu. Fırlatma koltuğunu da TUSAŞ olarak hallediyoruz. Yüzde yüz yerli.”
“Tüm dünyanın görmesi için uçması gerekiyor”
Kotil, Kaan’ın ne olduğunu tüm dünyanın görebilmesi için başarılı bir şekilde uçurmaya çalıştıklarına anlatarak, “Bu Kaan, Türkiye’nin yüzünü değiştirecek. Dua edin, biz de uçurmaya çalıyoruz. İnşallah, ikinci yüzyılın ilk aylarında uçurma gayreti içerisindeyiz. Bütün dünyanın ne olduğunu görmesi için uçması gerekiyor. Ve uçuyor. Çok yakınız ona. Bütün testleri yapılıyor” diye konuştu
Mühendislerin asıl sırrını açıkladı
Türk mühendislerin nasıl başarılı olduğunu yönünde dünyanın her yerinde kendilerine sorular geldiğini hatırlatan Temel Kotil, Türk mühendislerinin başarısının asıl sırrını açıkladı. Kotil,
“Bizim bu Kaan’ların yetişmesi, hür jetlerin yetişmesi olsun. Hepsini Türk kültürüne borçluyuz. O da, baklava. Baklava kültürümüz. Arkadaşlar sabaha kadar çalışıyor, gece yarısı biz onlara baklava ikram ediyoruz. Küçük 2 dilim baklava var ya, dünyayı fethediyor. Bak ben size söyleyeyim” dedi.
Hava kuvvetlerine 2 yılda 2 Hürjet teslim edilecek
Kotil, Hürjet’in dünyanın bir numaralı uçağı olacağını söyleyerek, Türk Hava Kuvvetlerinin envanteri için 2 yılda 2 Hürjet üreteceklerini belirterek, 2 yıl sonra ise her ay Hava kuvvetleri için 2 uçak yapacaklarını açıkladı.
TUSAŞ Genel Müdürü Kotil, “Hürjet, bu uçak kendi klasının birinci uçağı. Uçaklar klas klastır. Bu uçaktan bir boing yaptı bir tane. Bir de Koreliler yapmış daha önce T50 diye bir uçak, birde bizim ki var. Ve gerisi var. Bu uçak, niye çok başarılı? Uçuyor şuanda, gelecek sene sonunda Hava Kuvvetlerine bir tane vereceğiz, daha sonra bir tane daha vereceğiz. Ondan sonra her ay 2 tane vereceğiz. Çok güzel uçuyor. Çok stabil” ifadelerini kullandı.
“Hürjet’in dokunmatik ekranını lise öğrencisi bile kullanabiliyor”
Kotil, Hürjet’in panelinin dokunmatik olduğunu ve kolaylıkla lise öğrencisinin bile kullanabildiğini anlatarak, “Kokpit diyoruz orada kocaman bir ekranı var. Dokunmatik. Bir liseli kardeşimizi similatörüne oturttuk. Hemen similatörü kullanmaya başladı. Neden, tablet gibi. Dokunuyorsun, hemen ezberliyorsun. Tümüyle kompozit. Tasarım ve iş olarak inşallah dünyanın en iyi uçağı olacak. Şuanda uçuyor, teslim edeceğiz de. Olacak dediğimiz, satıp, parasını alınca oluyor bizde de. Ondan dolayı olacak dedim” şeklinde konuştu.
“Atak, bize iyi para kazandırıyor”
Kotil, atak helikopterinin dünyanın en iyisi olduğunu belirterek, “Atak helikopterimiz, dünyada bir numara atak helikopteri oldu. Biz bunu iyi satıyoruz. Allah’a şükür. İyi de para kazanıyoruz. Hava kuvvetlerine vermedik. Türkiye’de Kara Kuvvetlerinde, jandarmada, poliste var. Ve Filipin’de, Nijerya’da var. Başka ülkelerde geliyor. Üzerine Türk genç mühendisler dokununca Tiger’den iyi oldu” diye konuştu.
Konuşma sonunda ise Kotil’e, Rektör Orhan Uzun tarafından teşekkür plaketi ve Fatih Sultan Mehmet Han’ın Bartın’ın Amasra ilçesini gördüğü anda söylediği “Lala Çeşm-i Cihan bu mu ola” cümlesinin yazılı olduğu tablo hediye edildi.
Programın sonunda ise ARGE Proje Pazarı’nın sponsorlarına teşekkür plaketi, yarışmada başarılı olanlara ise ödülleri verildi