Aile Hekimlerinin sorunlarının çözülmesi, yanlıştan dönülmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi adına mücadelelerinin kesintisiz olarak devam edeceğini belirten Türk Sağlık Sen Zonguldak Şube Başkanı Arzu Kara konuyla ilgi olarak yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Türk Sağlık-Sen olarak aile hekimlerimizin ve aile sağlığı çalışanlarımızın aile hekimliği sistemi faaliyete geçtiği ilk günden itibaren sendika olarak her zaman yanlarında olmaya başladık.
İlk eylemi 16 Nisan 2005 Düzce’de yaptık.
Sorunları yerinde değerlendirmek üzere ilk anketi 2006 yılında Düzce’de gerçekleştirdik.
Sizlerin katılımıyla ilk çalıştayı 2009 yılında yaptık.
Defalarca faks ve dilekçe kampanyaları beraber değişik eylem ve etkinlikleri sizlerle beraber gerçekleştirdik.
Gün geldi cumartesi nöbetleri dayatıldı. Buna karşı en kararlı tavır ve mücadele sendikamız tarafından ortaya konuldu. Her hafta aldığımız ayrı ayrı eylem kararları ile beraber bir eylem kültürü ortaya koyduk ve cumartesi nöbetlerini sonlandırdık.
Gerek sendikal faaliyetler gerekse diğer konularda verilen disiplin cezalarını mahkemelerde iptal ettirdik.
Adli tıp ve benzeri birçok nöbeti iptal ettirdik.
Ücretlerde sosyo-ekonomik düzeyin dikkate alınmasını sağladık.
Haksız kesilen damga vergisini iptal ettirdik.
Açtığımız dava üzerine aile hekimliğine geri dönüşü engelleyen düzenlemeler kaldırıldı ve ilçe dışındaki aile hekimleri ile sözleşme imzalamanın önündeki engeller kaldırıldı.
Yaptığımız başvuru üzerine maaş bordrolarının internetten yayınlanması sağlandı ve Aile Sağlığı Merkezlerinde indirimli kamu tarifesi (elektrik, su) hayata geçti.
Bunun yanı sıra birçok meseleyi Sağlık Bakanlığı ve Halk Sağlığı Kurumu ile çözüme ulaştırdık.
Yaptıklarımız, çalışanların hak ve hukuku için gösterdiğimiz tavrımız ve duruşumuz net olup buna tüm aile hekimliği çalışanları şahittir.
Çözüm odaklı ilerlemeyi, çalışanların beklentilerine göre hareket etmeyi ve mücadelemizde kazandırmayı temel ilke olarak görüyoruz.
Bu anlamda da son yönetmelik değişikliği ile ilgili tasarı gündeme geldiğinde itirazlarımızı ifade etmiştik.
Sahanın beklentilerinden uzak yeni mağduriyetlere yol açacak düzenleme ile ilgili yanlışlara dikkat çekmiştik.
Gerek AHEF’le yürüttüğümüz süreç gerekse yönetmelik düzenlemesine karşı her platformda çalışanlara verdiğimiz destekle sahanın beklentilerini dile getirmiştik.
Sağlık Bakanına ve Bakanlık yetkililerine bu yönetmelikle ilgili sıkıntıları aktarmış ve sosyal tarafların sürece dahil edilmesi gerektiğini vurgulamıştık.
Fakat yönetmelik değişikliğiyle çalışanları mağdur edecek düzenlemeler hayata geçti. Sendika ilk iş olarak mücadelemizi hukuki platforma taşıdık.
Söz konusu Yönetmelikte yer alan sözleşme yenileme kriterleri düzenlemesi, teşvik ödemeleri ve akıllı ilaç kullanımı ile ilgili katsayı belirlemeleri, entegre sağlık merkezlerindeki nöbetleri içeren değişiklikler ve kayıtlı kişi sayısının düşürülmesi başta olmak üzere mağduriyete neden olan tüm düzenlemelerle ilgilide hukuki sürecimiz devam etmektedir.
Açılan davamızın yanı sıra Sağlık Bakanına sahanın talepleri ve yönetmelikle ilgili sıkıntıları rapor halinde aktarılmış, Sağlık Bakanlığı’na da sahanın talepleri iletilmiştir. Çözüme ulaşana kadar mücadelemiz sürdürülecektir.
15 Aralık itibarıyla aile hekimliğinde başta HYP ve en temel sendikal hakkını kullanarak iş bırakan çalışanların çalışılmış günlerin eksik hesaplanması olmak üzere ücretlerde düşüşler yaşandığı görülmüştür. Aile hekimliği çalışanlarının ücretlerindeki bu geriye gidiş kabul edilemezdir.
Özellikle yasal bir hak olan sendika faaliyete katılma nedeniyle çalışanların eksik gün hesabıyla cezalandırılması hukuka aykırıdır. Yüksek yargı kararları başta olmak üzere mahkemeler sendikaların aldığı bu tip kararlarla ilgili hükümleri nettir. Bu faaliyetler nedeniyle keyfi kararlar verilip çalışan mağdur edilemez. Bu nedenle ücreti azalan her bir arkadaşımızın hukuki haklarını tüm platformlarda savunacağız. Davalar açacağız.
Aile hekimlerimiz ve aile sağlığı çalışanlarımızın her bir meselesi bizim meselemizdir diyoruz. Yaptıklarımızın yapacaklarımızın teminatı olduğunu bir kez daha vurguluyor; sorunların çözülmesi, yanlıştan dönülmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi adına mücadelemiz kesintisiz olarak devam edecektir.”