Geçtiğimiz günlerde Zonguldak'a gelen eski futbolcu Süleyman Taşçı Zonguldakspor’u almak istiyor.
Takımın mülkiyeti Demir Ailesi’nde.
Talep gelince uçuk rakamlardan bahsedildi.
*
Önce, Süleyman Taşçı kim? Ona bakalım.
Zonguldaklı maden işçisi bir ailenin çocuğu olan Taşçı, Alman Schalke 04'te futbola başlayan Fransa, Tunus, İtalya ve Dubai'de futbol oynayan bir isim.
Dubai'de antrenörü vasıtasıyla kraliyet ailesiyle tanıştı.
Taşçı, Kraliyet Ailesi'nin yurtdışı yatırımlarını desteklemek için kurulan konseye başkan oldu.
Konseyin Türkiye'de de birçok projesi var.
*
Genç yaşına rağmen güzel ilişkileri ile kendisini vitrine taşımış bir isim.
Katar veya Dubai ile anılınca haliyle daha fazla merak uyandırdı.
Kulübü almak isteyen kendisi.
Ancak pratik ticari zekâsı ile Kraliyet Ailesi'nin yurtdışı yatırımlarını desteklemek için kurulan konseyin başkanlığını yürütüyor olması arasında ince bir çizgi var.
Sistemsel olarak bir Türk’ten çok Alman disiplinine göre hareket etmeye çalışıyor.
Yanlış anlaşılmak istemiyor.
Takımın durumunu düzeltip, alt yapı ve tesisi yatırımlarını yapıp, Kraliyet Ailesi destekli firmaların sponsorluklarından da yararlanmak istiyor.
Yani bugün dünyada pek çok örneği olduğu gibi.
*
Açıkça söylenmeyen ama Taşçı’nın da farkında olduğu ve kara propaganda olarak yorumlanabilecek bir iddia veya söylem var.
O da; “Kara para mı aklayacaklar?” sorusu?
Zonguldaklı olmasına rağmen Zonguldak’ın yerel dengelerini pek göremeyebileceğini veya kendisini yeterince ifade edemeyebileceğini söyleyen Taşçı, uzun vadeli planlarını tek tek anlatıyor.
*
Bu bir fırsat olabilir mi?
Öncelikle önyargılardan kurtulmak lazım.
Taşçı ve Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan iki toplantı yaptı.
Alan da takımı bir formülle güçlendiren, ayaklandıran, kenti yeniden heyecanlandıran bir başkan olarak anılmak ister.
Belediye olarak yapamıyorsa, başkan olarak bu gücün merkezinde olmak ister.
Çünkü Zonguldak’ın en büyük moral değeri Zonguldakspor.
Dolayısıyla başkanın da belirleyici olması çok normal.
*
Zonguldak, Zonguldakspor’a güzel günler yaşatan İsmail Recai Şanlı için “hap satıyor”, büyük heyecanlar yaratan Ayhan Bal için; “kara para aklıyor” diye sipariş haberlerin yazdırıldığı şehrin adıdır.
Şanlı ve Bal’ı küstürmek için tribün olaylarının kaşındığı, futbolcuların satın alınarak takımın ve şehrin sabote edildiği şehrin adıdır Zonguldak.
İçimizdeki İrlandalıların kirli oyunlarına alet edilen kentin adıdır Zonguldak.
*
O nedenle benim pek ümidim yok.
Süleyman Taşçı adına da kimsenin konuşmaması gerekir.
Ortada bir iyi niyet ve çaba varsa mutlaka karşılık bulur.
Süleyman Taşçı memleket sevdasını ve futbola yatırımı bu kadar içten yaşıyorsa Zonguldakspor olmuyorsa bir başka takımla yola çıkabilir.
Kamuoyu ve taraftar merakla ne olacağını bekliyor.
Bir haftaya netleşir.

Önce bir dinlesek!
Ben de konuşmayı, fazla uzatmayı seven biri olarak diyebilirim ki Zonguldak birbirini dinlemekten aciz.
Siyasetten bürokrasiye, medyasından, STK’larına kadar pek çok konuda fikir sahibiyiz.
Ama büyük çoğunluğumuz bilgi sahibi olmadan fikir sahibiyiz.
Şehri önyargılarımızla yönetmeye, insanları egolarımızla susturmaya, insanları ve kitleleri siyasi veya hemşericilik dengeleriyle kutuplaştırmaya çalışıyoruz.
Hepsinin üzerinde çıkarlarımız söz konusu.
Hep söylerim.
İnatla yine söylüyorum.
Samimi değiliz.
Sorun buradan başlıyor.
Birbirini dinlemeye, anlamaya tahammülü olmayan, önyargılarından kurtulamayan söz ve yetki sahipleri ya kendileri kurtarıyor ya da kentin yıllarını çalmaya devam ediyor.
Her konuda böyleyiz!

Başa dönüş sinyali!
Koronavirüs nedeniyle alınan tüm tedbirlere karşın fazla normalleşmenin geri kazanımlarını görüyoruz.
Vaka sayılarında tırmanış değişkenlik gösterse de toplu karantinalar yaşanıyor.
Belki insani bir davranış.
Belki de bıkkınlık.
Hem korkuyoruz hem de toplu katılım alanlarında buluyoruz.
Son olarak Devrek Belediye Başkanı Çetin Bozkurt’un da karantinaya alınmasına neden olan düğün mesela.
50 civarında vatandaşımız karantinada.
Sadece halk mı?
Hayır.
Kamu idarecileri de bu anlamda toplu organizasyon ve ziyaret törenleri ile kötü örnek oluyorlar.
Vali Mustafa Tutulmaz’dan da ricamız işleri biraz sıkı tutması!