Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi öğrencilerinin barınma sorunlarına çözüm yolunda önemli çalışmalar yapılıyor.
Ekonomik krizler sonrası yurtlara ilgi adeta patlamış durumda.
Bu merkezlerden biri de Kilimli.
Milletvekillerimiz, belediye başkanı ve Bakan Beyin yakın ilgisi ile yurt binası yapıldı.
Ancak tefrişat işi olmadı.
Öğrenciler kayıt yaptıramıyor.
Bitmiş binanın tam anlamıyla bitirilmesi sağlanabilirdi.
İhaleli işlerde itirazlar süreci uzatıyor.
Sanırım burada da benzer bir durum olmuş.
Yapılacak şey süreci hızlandırmak.
Sorunla Sayın Vali Mustafa Tutulmaz, Gençlik ve Spor Müdürü Sayın Hakan Yüksel ve Kilimli Belediye Başkanı Sayın Kamil Altun’un yakından ilgilendiğini öğrendik.
Ama yeterli değil.
Bugün bu iş bitmez ise kesin uzayacaktır.
Siyaset ve bürokrasi el ele vererek bitmiş binayı 15 gün gün içinde öğrenci misafir edebilecek konuma getirebilir.
Ak Parti’de erken kriz!
Ak Parti’de İl Başkanı Muammer Avcı’nın kuracağı yönetim önemli.
Ama bazı siyasi isimler Sayın Avcı’ya gaz vermek için yarışıyor.
Geçtiğimiz günlerde kaleme aldığım yazıda Avcı ve Mustafa Çağlayan arasında çıkarılmak istenecek krizin nasıl önüne geçileceğini yazdım.
Mesela Sayın Avcı bizim aslında ne demek istediğimizi anladı mı acaba?
Daha yönetim oluşmadan krizler yaşanıyorsa gerisi tufan olabilir.
Avcı’nın ondan bundan isim istemesine gerek yok.
Çalışabileceği, çalıştırabileceği ekip kurması gerekir.
Ondan bundan isim toplarsa yönetemeyeceği bir kadro kurmuş olur.
Biz böyle yazınca kötü oluyoruz.
Önce tevazu!
Çok şükür bu güne kadar tespitlerimizde yanılmadık!
Burak Erol!
Saadet Partisi İl Başkanı Burak Erol siyaset potansiyeli yüksek, hatipliği olağanüstü, konulara hakim ama fazla zeki!
Bu nedenle ki pek dinlemeden, anlamadan sadece konuşmayı sever!
Oysa siyasetçinin hası dinleyebilen, anlayabilen, düşünebilen, toplumu doğru okuyabilendir.
Sayın Erol’un ticari pazarlamacı dili ile siyaset dili çakışınca ortaya garip çelişkiler çıkıyor.
Partisinin oyu ne olursa olsun sorunların çözüm merkezinde sık sık gündem belirleyebilecek bir isim olan Bural Erol, sadece duymak istediklerine odaklanmış olmalı ki halkta olan karşılığını da kaybediyor.
Faruk Çaturoğlu!
Ereğli’den Belediye Başkanı adayı olmak istiyor sayın eski vekil.
Ama!
Köylü kurnazı olmaya gerek yok.
Nasıl milletvekili seçildiğini kendisinin de anlamadığı bir süreçten sonra ayağına gelmiş fırsatları harcama konusunda eline kimse su dökemez.
Bu kafa ile ancak ve ancak Alaplı’nın üzerinden geçen kargaların muhasebesini tutar!
Rakı-Balık için gelecekse gerek yok!
CHP ve İl Başkanı Sayın Pulat hakkında yazdığımız yazılar için abartılı bulanlar var.
Valla sevgili dostlar biz olmayanı yazmayız.
Eksiğimiz- hatamız varsa paşa paşa düzeltiriz.
Bu arada örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı geliyormuş ay sonunda.
Bunca rezillik varken balık- rakı yapıp gidecekse hiç gelmesin.
Bölge siyaseti, sorunlar, örgütsel çalışmalar konusunda sınıfta kalmış, halktan, kurumlardan, STK’lardan, sokaktan uzaklaşmış yönetimlerin rezillikleri karşısında yetkisini kullanamayacaksa gelmesinin de anlamı yok!
Yesari Sezgin meselesi!
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü görevine TTK’deki görevinden şutlanan eski Kent Konseyi Başkanı Yesari Sezgin gelecekmiş.
Hayırlı olsun.
Sayın Sezgin’i pek çok yönüyle eleştirebiliriz.
Doğrudur.
Turizm ve koltuk konusunda zaten ne zamandır kafa yoruyordu.
Her ne kadar ağır vasıta olsa da yapmak istediği çok şey olduğunu biliyoruz.
Zonguldak’a pek çok bürokrattan daha fazla faydası olur.
Gülşen meselesi!
Düşünce özgürlüğünü sonuna kadar kullanmak ile saygısızlık ve hakaret arasında ince bir çizgi var.
Hele ki bu ülkede sanatçı iseniz siyasi görüşünüz, partiniz, inancınız, yaşantınız ne olursa olsun öncelikle saygı duyacaksınız.
Falanca şehirde falanca caminin imamı tiktok yıldızı imamı olarak asıp kesiyorsanız ve bunu müslümanlık adına yapıyorsanız aynı şekilde.
Başkasına saygısı olmayanın kendisine zaten saygısı olmaz.
Kendisine saygısı olmayan da başka gönüllere giremez.
Bireysel dayatma, söz ve eylemlerle kitleleri hedef alanlar, kendilerini yok ederler!