Siyaset stratejisi der ki;
“Bir şehirde belediye başkanı, milletvekili ve il başkanı birbirine düşmansa, orası kaybeden şehirdir”
Devam ediyor.
Diyor ki;
“Koltuk kavgaları, kayıkçı kavgasına döner ve şehrin geleceğini karartır”
Bizim de yıllardan beri yaptığımız çağrılar bu yönde.
Biz; “Ortak akıl diyoruz” milletvekili alınıyor.
“Hoşgörü – empati” diyoruz belediye başkanı küsüyor.
“Önce hizmet” diyoruz hep övgü- alkış bekleyenler küsüyor.
“Kin eken nefret biçer” diyoruz ekmeğimizle oynuyorlar.
Yani bu siyasetçi ağabeylerimiz, dostlarımız hoşlarına giden şeyleri değil ortak aklın sesini dinleselerdi bu kadar hızlı yıpranmamış, bu kadar hedef olmamış, bu kadar kısa sürede gözden- gönülden düşmemiş ve hatta seçim bile kaybetmemiş olurlardı.
O nedenle biz aynı şeyi söylüyoruz.
Aynı şeyleri yazıyoruz.
Biliyoruz ki pek çok siyasetçimiz ders almıyor.
Günlük yaşıyor.
Veya koltuklardan aldığı güçle zehirleniyor.
Allah sağlık verdiği sürece buradayız.
Dolayısı ile şehrin geleceği kararmıyor sadece.
Onlar kendi siyasi geleceklerini de karartıyorlar.
Bırakalım karartsınlar.
Filler tepişsin Zonguldaklılar ezilmeye devam etsin!
İl başkanları buluşması sonrasında yaşananlar!
Ak Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan’ın kongre ile göreve gelmesinin ardından şehirde diyalog iklimini yeşertme adına attığı adımlar ve diğer siyasi parti başkanlarının bu iklime destek olma adına tek masa etrafında buluşmasını önemsemiş, kendilerini tebrik etmiştik.
Ancak olmaz!
Şehir kavga etmeli!
Hep kavga etmeli!
Çünkü kavga prim yapar.
Kavga besler.
Kavga birilerini yıpratır birilerinin koltuk şansını zorlar.
Birisi diğerinin kafasına şişe fırlatmalı, diğeri de ona kurşun atmalı!
Şimdi özellikle Ak Parti ve CHP tabanından bu örnek buluşmadan rahatsız olanları görüyoruz.
Siyaset tabanları genelde keskin siyaset ister.
Ancak Zonguldak çok kaybetti.
Üstteki yazıda paylaştık.
Birileri bu daveti yaptı diye Mustafa Çağlayan’ı, birileri de Ak Parti’nin davetine katıldı diye Devrim Dural’ı yıpratmaya, kampanya oluşturmaya çalışmasın.
Bu buluşmalar devam etmeli.
Hem Çağlayan hem de katılımcı il başkanlarını tekrar tebrik ediyoruz.
MEB el atsın!
Zonguldak Milli Eğitim camiasında kamuda öğretmenlik yaparak özel kurs açan veya özel ofislerde resmi izinler alınmadan özel kurslar düzenleyenler var.
Pek çok isim.
Bunların içinde okullardaki programlarını bir iki güne toplatıp diğer günlerini boşa çıkaranlar var.
Geçen de yazdık.
Bu işlerin buraya gelmesinin sorumlusu bakanlık.
MEB okullarında öğretmenlik yapan bazı öğretmenlerimiz öğrencilerini kendi çalıştıkları veya merdiven altı kurslarına gelmeye teşvik ediyor!
İlhan Varank’ı yazmıştım geçen!
Tüm veliler bu konularda gördüklerini, tanık olduklarını Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yazmalı.
İl Milli Eğitim Müdürümüz Osman Bozkan hocamız çok iyi niyetli ama bu iyi niyet suistimallere neden oluyor.
Siyasi kalpazanlar!
Neydi sahi ‘kalpazan’ın anlamı;
“Sahte para basan ya da basılmış sahte parayı piyasaya süren kimse”
Veya;
“Yalan dolanla, hileyle, düzenle iş gören, düzenci”
Şimdi bunlar prim yapıyor gibi!
Bu kalpazanlık işini ağzı iyi laf yaparak sanata, hayat tarzına dönüştüren siyasetçilerimiz var bizim.
Bunların içinde kimi Müslümanlık satar, kimi adamlık.
Kendi kazdıkları kuyulara düşecekler!
Kendi yalanlarında boğulacaklar!
Yakındır!