Zonguldak Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık kendine has yapısıyla popüler bir isim.
Çalışıyor.
Çalıştırıyor.
Şovunu da abartıyor.
Ama güncelleme hatası yaptığından olsa sık sık gereksiz bir polemiğin tarafı oluyor.
Posbıyık CHP’li.
“Ereğli Belediyesi ne zaman CHP’de olsa pek çok yatırım açısından Ereğli cezalandırılıyor” görüntüsü dikkat çekiyor.
Ereğli’deki Ak Partili isimler de bunu söylüyor.
Posbıyık’ın kimi olayda haklılığı tescillense de kavgacı ruh hali çatışmayı körüklüyor.
İktidar kanadı için de Posbıyık’ın bu halleri mazeret oluyor.
Olmamalı.
Şu oluyor.
Bu oluyor.
Olan Ereğli ve Alaplı’ya oluyor.
Ereğli ve Alaplı hak ettiği kamu yatırımları konusunda bu güne kadar üvey evlat muamelesi gördü.
“Sizin Erdemir’iniz var denilerek” ötelenmiş bir Ereğli var aslında.
Oysa ki siyasetçilerimiz söz konusu hizmet olduğunda her şartta yardımlaşabilmeliydi.
“Posbıyık’a prim mi yaptıracağız” denilerek Ereğli’nin cezalandırılması da yanlış.
“Ereğli’nin hakkını savunuyorum” diyerek siyasi bağların koparılması da yanlış.
Son 20 yıldır hizmeti siyasetin üzerinde tutabilseydik pek çok mesele çoktan çözülmüştü!
Alt Cemiyet’te aslında ne olabilir?
Maden Mühendisleri Derneği’nin kullandığı diğer adıyla ‘Alt cemiyet’in binasının el değiştirmesi veya bir yoluyla yıkılması için gereken her şey yapıldı.
Sürecin buraya gelmesinin asıl nedeninin orada isteyen herkesin alkol alabiliyor olmasından duyulan rahatsızlık olduğunu bilmeyen yok!
Gereksiz bir çatışmaya yol açmaya gerek yoktu.
Bu konuda daha önce uzun uzun yazdım.
“Buraya onlar gidemiyor- bunlar gidebiliyor” gibi aptalca gerekçelerle insanları bölmeye gerek yok.
Siyaset adına şehri kirletmek kimseye bir şey kazandırmaz.
Bu bina başka bir şehirde olsa siyasetçiler ve bürokratlar, bu binayı daha işlevsel hale getirmenin yoluna bakar, mutfağından iç mekânsal düzenleme ve duvarlarına kadar Zonguldak’ın özeti sayılabilecek bir müzeye dönüştürülmesini sağlardı.
Mühendisler Cemiyeti’nin yönetiminde ama dışarıdan ve içeriden her karesinde Zonguldak’ı anlatan bir müze.
O zaman bu şehre, turizme, tanıtıma gerçek anlamda katkı sağlaması kolaylaştırılırdı.
“Yok efendim rakı içiliyor”
“Yok efendim bunlar camiye karşı kadeh mi kaldıracaklar”
Camiye karşı şehri soyanları neden el üstünde tutuyorsunuz o zaman!
Göstermelik din tüccarlığını bırakalım.
Cami de bizim.
Maden Mühendisleri Cemiyeti binası da bizim.
TTK Memurlar Lokali’nin kaçak binası başta olmak üzere pek çok kaçak binaya göz yummuş, korumuşsunuz, Ankara’ya şov yapacağız diye kente ihanet ediyorsunuz!
Ben size dostça bir şey söyleyeyim mi!
Bu halk bunun hesabını size sorar!
Süreci hızlandıralım!
İlber Ortaylı’nın hatırlatması ile Kadıoğlu mozaiklerini hatırladık yeniden. Geçen de yazdım. Sürecin gereksiz yere uzaması can sıkıcı. Ancak devam eden çalışmalar ve projelendirmeler de zaman alıyor.
Vali Mustafa Tutulmaz ve Milletvekili Ahmet Çolakoğlu’nun girişimleri ile önümüzdeki yılın yatırım programına alınıyor. Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı ve Çaycuma TSO Başkanı Zekai Kamitoğlu’nun ilgi ve desteklerini de unutmamak lazım.
Milletvekili Çolakoğlu arkadaşımız Ali Sencer Arslan’ın sorularını yanıtlayarak; “Kadıoğlu Mozaikleri, aynı Göbekli Tepe’de olduğu gibi olacak. Üzeri cam ile kapatılıp turizme açılacak ve bölgede yöresel ürünlerin satışı için satış noktaları olacak. Projenin büyük ebatlı mimari çizimleri yapıldı. En geç şubat ayı gibi ihaleye çıkılmasını bekliyoruz” Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Ama yine de elimizi çabuk tutalım.
Pek ciddiye almayın!
Bu şehir gerçekten olağanüstü güzel.
Biz göremiyoruz.
Bazen görmek istemiyoruz.
Fırsatlar var.
Yenilikler oluyor- olacak.
Olaya sadece Gazipaşa’dan bakmayalım.
Evet çok eksiğiz.
Kayıp yıllarımız çok.
Nefret iklimi yaratanlar toplumsal motivasyonu baltalamaktan bıkmasa da bu şehir çok güzel.
İmalat var.
Üretim artıyor.
Yeni yatırımlar geliyor.
Doğa çok büyük nimetler sunuyor.
Şehirde yeni fikirler, yeni nesiller yeşeriyor.
Yeter ki bazı siyasi aktörlerin egolarına – kibirlerini ciddiye almayın!
Onlar da bizim insanlarımız.
Hep birlikte önümüze bakalım.
Neden Makzon’un yerini değiştirelim?
Geçtiğimiz günlerde Üzülmez Kültür Vadisi Projesinin önemli ayaklarından biri olan Asma’daki Zonguldak’ın ilk Lavuar alanında İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ahmet Karayılmaz sorularımızı yanıtladı.
İyi de oldu.
Ahmet Bey çok iyi özetledi.
Burasını görmeyen, bilmeyen binlerce insan aslında bu şehirde neler olabileceğini gördü.
Oradan bakınca Makzon’un yapılmak istediği yeri ile burası arasında yeniden bağ kurmaya çalıştım.
Kuramadım.
Burası harika bir kültür havuzu oluyor.
Milletvekillerimiz ve geçmiş yıllardan itibaren emek veren valilerimiz başta olmak üzere herkese teşekkür ediyoruz.
Gelin şu Makzon’un yerini değiştirelim.
Çok güzel bir yemeğe kara sinek düşürmeyelim.
Makzon’un her yere yapabiliriz.
Ama o alanı bir daha asla kazanamayız!
Aksayan yazılar!
Günlük yazılar yazma konusunda eksiğim var.
Özellikle dış sahada yayın veya röportaj için gittiğimde yazıları yazmak, yetiştirmek pek mümkün olmuyor.
Bu konuda eksiğim.
Özür diliyorum.