“Türkiye Yüzyılı'nda Zonguldak'ta neler olacak?”
Ak Parti Zonguldak Milletvekilleri belediye başkanları ve il – ilçe yöneticileri ile birlikte basının karşısına geçip Zonguldak’ın dününü, bugününü ve yarınını anlattılar.
Ak Parti’de kutuplaşma ve gerilimin tavan yaptığı bu günlerde uzun zamandır olmayan bir toplantıya tanık oldu.
Partinin parti içi meseleleri bir tarafa Zonguldak’ta hizmeti her anlamda konuşulmasını amaçlayan bir toplantı.
Ak Parti uzun yıllardan beri siyasi temsilcilerinin yani sayın milletvekillerinin temsil performanslarının yetersizliği nedeniyle Zonguldak’ta çok zaman kaybetti.
Asl olan hizmetti.
Değişimin izlerini son üç- dört yıldır daha belirgin görüyoruz.
Çok yazdık.
20 yılı aşkın sayın Türkmen ya il başkanı ya milletvekiliydi.
Bugün çok daha büyük sorunların çözümünü sağlamış bir isim olarak gelmeliydi o salona.
Büyük ağabey olarak.
Ak Parti tabanı da dahil olmak üzere şehir olarak yanarız yanarız boşa geçen yıllara yanarız.
Geçmişe mazi diyelim haydi önümüze bakalım!
Daha etkin, daha hızlı, daha kararlı yapılabilecek işler neler?
Yani bir dakika bile çok önemli.
Bunu derken şunu da not düşelim.
Ak Parti eleştirilerin ötesinde yaptıklarını bile anlatamayan bir parti oldu Zonguldak’ta.
Haklı olarak da bazen sitem ediyorlar.
Muhtemelen birbirlerini yemekten yeterince vakit bulamadılar anlatmaya.
İnsan - siyasetçi - hizmet eksik olur fazla olur.
O zaman siyasetçi; emeği olan, çabası olan, imzası olan yatırımları - hizmetleri neden anlatamaz!
Öyle değil mi Mustafa Başkan?
Büyük ikramiye ve Sezgin başkan!
Milliyetçi Hareket Partisi eski Gökçebey ilçe başkanı Sezgin Karademir, “Milli Piyango'dan 200 milyon ikramiye çıktı” iddialarının ardından Z HABER’e konuştu.
Diyor ki; “Hiç tanımadığım kişiler akrabam çıktı”
Duyduk ki aynı zamanda komşusu olan Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk de Karademir’in peşinde.
Şöyle belediyeye bir - iki milyon bağış alabilse bir eksikliği giderecek.
Gökçebey’de pek çok kişi paranın Sezgin Bey’e çıktığına inanıyor.
Ama Karademir yemin billah ediyor.
Olay tam Kemal Sunal filmi oldu.
Ancak bu saatten sonra kimse ona inanmaz.
Bu söylenti de ona rahat vermez.
Dosta – düşmana dikkat etsin.
Kapıyı pencereyi iyi kilitlesin.
Birileri gece gece evine gelip kafaya indirmesin!
Sinan Ateş cinayeti ve MHP tabanı!
Sinan Ateş sokak ortasında kalleşçe katledildi.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanları’ndan yedisi oradaydı.
Ateş’in uğurlarında canını vermeyi yemin ettiği MHP’liler yoktu.
MHP kanadından tek bir başsağlığı dileyen tek bir ismin olmaması lider Devlet Bahçeli’nin tutumuyla doğru orantılı.
Geçmişte Sinan Ateş ile çatışan, Ateş’in hedef gösterdiği isimler bile bugün bu suskunluğa isyan ediyor.
Hal böyle oluna perde arkasında başka bir şeyler olduğu izlenimi doğdu.
“MHP ve iktidar bu konuda tek bir şey söylemiyorsa elbette bildikleri bir şey vardır” izleniminin sonucunu göreceğiz.
Mersin kavgasının hesaplaşması olduğu tahmin edilen bir dizi gelişmeler dikkat çekiyor.
Bu suskunluk MHP tabanından tepki görüyor.
Sinan Ateş’in aktif grevden ayrılmak zorunda kalmasının ardından hala Ülkü Ocakları genel başkanı gibi yaşama çabası tepki alıyordu.
Dik gidişi belki de en büyük zaaflarından biriydi.
Hataları vardı.
Ama sonuçta aynı zamanda akademisyen kimliği olan bir insanın yaşam hakkının alınması söz konusu olunduğunda bu sessizlik ve tepkisizlik MHP açısından vicdani olmadı.
Muhtemelen adi bir olay olarak kayıtlara geçecek.
Muhalefet kanadı da bunun üzerinden Sayın Bahçeli’ye ve iktidara vurma sevdasında.
Doğru ne?
Bu cinayet önlenebilir miydi?
Tüm bunları zaman gösterecek.
MHP tabanı ve ülkücü camia en sağlıklı kararını o zaman verecek.