Yazısında dünya çapında tanınan ve saygı duyulan üniversitelere sahip olmanın, o ülkenin uluslararası öğrenci çekme potansiyelini artıracağını dile getiren Rektör Özölçer, son dönemde uluslararası öğrencilerin üniversitelerimizde eğitim almaları, yükseköğretim kurumlarının cazibesinin arttırılması noktasında Türk yükseköğretiminin çalışmalarının dikkate değer olduğunu belirtti.

Ülkelerin yükseköğretim sistemlerini uluslararası düzeyde rekabetçi hale getirmek için uluslararasılaşma stratejilerine ve üniversitelerin uluslararası tanınırlığını artırmaya yönelik çabalara büyük önem vermeleri gerektiğini vurgulayan Rektör Özölçer, “Bu konuda yoğun çalışmalar yürüten Yükseköğretim Kurulu (YÖK) yükseköğretimde uluslararasılaşma stratejisini belirlemiş olup üniversitelerin uluslararası performansını sürekli olarak izliyor” ifadelerini kullandı.

Uluslararasılaşma gayretlerinin öğrencilere küresel bir vizyon kazandıracağına, aynı zamanda bilimsel iş birliği ve araştırma ağlarının gelişmesine katkı sağlayacağına dikkat çeken Rektör Özölçer, uluslarasılaşma ve kalitenin sürdürülebilirliği için eğitimin tüm paydaşlarının çaba göstermesi ve uzun soluklu çalışmalar yürütmesi gerektiğinin altını çizdi.

İşte o yazı;

"Sürekli değişen ve gelişen, bilimsel ve teknolojik açıdan yeniliklere uyum sağlamaya çalıştığımız bir dünyada yaşıyoruz. Araştırma ve geliştirme, inovatif büyümenin merkezi konumundaki yükseköğretim kurumları da bu süreçten hem etkilenmekte hem de sürecin devam edebilmesi için adeta bir lokomotif görevi üstleniyor. Yükseköğretimin bu küreselleşen ve yeniliklere maruz kalan ekosisteminde uluslararasılaşma ve kalite süreçleri de büyük önem taşıyor. Bir ülkenin yükseköğretim sisteminin uluslararası ölçekte rekabet edebilirliği, o ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimi için belirleyici bir unsur. Bu açıdan bakıldığında, üniversitelerin uluslararasılaşması ve uluslararası tanınırlığı, yükseköğretim kurumlarının başarısı ve sürdürülebilirliği noktasında oldukça kritik bir rol oynar.

Tüm dünyada yükseköğretim kurumlarının en önemli çabalarından biri niteliğin arttırılması ve kalite güvencesinin sağlanması. Bu açıdan bakıldığında, özellikle uluslararasılaşma üniversitelerin kalitesinin yükseltilmesi noktasında oldukça kıymetli bir potansiyele sahip. Örneğin, uluslararası öğrencilerin varlığı bir üniversitenin dünya çapındaki yerini ortaya koyan en önemli unsurlardan biri. Bugün İngiltere’deki Oxford Üniversitesi yaklaşık 12 bin 774 (yüzde 46) uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapıyor. Yine Cambridge Üniversitesi’nde toplam 22 bin öğrencinin 9 bini uluslararası öğrencilerden oluşuyor. ABD’de ki üniversiteler ise hepimizin bildiği üzere yurt dışından, deniz aşırı ülkelerden öğrenci çekmek suretiyle ciddi anlamda bir eğitim ekonomisi oluşturuyor. Son dönemde Türk yükseköğretiminin de uluslararası öğrencilerin üniversitelerimizde eğitim almaları, yükseköğretim kurumlarının cazibesinin arttırılması noktasında çalışmaları dikkate değer ve anlamlı. Üniversiteler bu uluslararasılaşma gayretleri ile, çeşitli kültürlerden gelen öğrencilere ev sahipliği yaparak, öğrenme ortamlarını ve ekosistemlerini çeşitlendirebilirler; öğrencilere küresel bir vizyon kazandırırken, aynı zamanda çeşitli perspektiflerden öğrenme fırsatları sunabilirler. Bu da Üniversitelerin mezunlarının uluslararası düzeyde rekabet edebilme potansiyelini artırır. Üniversitelerin kalitesi ve küresel düzeydeki performansını ortaya koyan THE (Times Higher Education), U Multirank, RUR (Round University Ranking) gibi pek çok sıralamada uluslararasılaşma performansı, üniversitelerin derecelendirilmesinde kayda değer bir ağırlığa sahiptir ve bunların öneminin de giderek artacağı anlaşılıyor.

Taksi ve minibüsçüler isyanda! Ne istiyorlar? Taksi ve minibüsçüler isyanda! Ne istiyorlar?

KÜRESEL BİR ÖĞRENME ORTAMI SUNAR
Uluslararasılaşma, aynı zamanda bilimsel işbirliği ve araştırma ağlarının gelişmesine katkı sağlayan önemli bir mekanizma işlevi de görüyor. Üniversiteler arasında gerçekleştirilen uluslararası projeler, farklı alanlarda uzman akademisyenlerin bir araya gelmesini sağlayarak, bilgi ve deneyim paylaşımı ve yenilikçi araştırmaların gerçekleştirilmesine olanak tanır. Ayrıca, uluslararasılaşma sayesinde üniversiteler, küresel problemlere çözüm bulmak amacıyla ortak araştırma projelerine katılabilir ve böylelikle dünya çapında etkilerini ve tanınırlıklarını artırabilirler. Üniversitelerin uluslararası tanınırlığı, akademik personel ve öğrenci temini açısından büyük bir öneme sahip. Dünya çapında tanınan ve saygı duyulan üniversitelere sahip olmak, o ülkenin uluslararası öğrenci çekme potansiyelini artırır. Uluslararasılaşmanın üniversitelere getirdiği çeşitlilik ve kültürel zenginlik, yerel öğrencilere de küresel bir öğrenme ortamı sunar. Aynı şekilde, uluslararası tanınırlığı yüksek olan bir üniversitede çalışmak, akademisyenler için daha fazla kariyer fırsatı ve uluslararası işbirlikleri anlamına gelir. Bu nedenle, ülkelerin yükseköğretim sistemlerini uluslararası düzeyde rekabetçi hale getirmek için uluslararasılaşma stratejilerine ve üniversitelerin uluslararası tanınırlığını artırmaya yönelik çabalara büyük önem verilmeli. Bu konuda yoğun çalışmalar yürüten Yükseköğretim Kurulu (YÖK) yükseköğretimde uluslararasılaşma stratejisini belirlemiş olup üniversitelerin uluslararası performansını sürekli olarak izliyor.

GÜVENİLİRLİK VE KALİTE GÖSTERGESİ
Günümüz yükseköğretiminde bir diğer önemli başlık da akreditasyon ve kalite süreçleri olarak ifade edilebilir. Akreditasyon ve kalite süreçleri, üniversitelerin uluslararası tanınırlığı açısından önemli bir unsur. Akreditasyon, bir üniversitenin belirli standartlara uyduğunu ve kaliteli bir eğitim sunduğunu kanıtlamak için bağımsız bir değerlendirme süreci olarak tanımlanır. Uluslararası tanınırlığı olan bir üniversitenin akreditasyon sürecini başarıyla tamamlamış olması, dünya çapında güvenilirlik ve kalite göstergesi olarak kabul edilir. Uluslararasılaşma performansı akreditasyon ölçütleri arasında önemli bir yere sahip ve Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK)’ın kurumsal akreditasyon kriterleri arasında da yer alır. Kalite çalışmaları ve kalite güvencesinin sağlanması üniversitelerin uluslararası tanınırlığını artırmada önemli rol oynar. Üniversitelerin dâhil olduğu kalite süreçleri, eğitim programlarının, yönetimin, araştırma süreçlerinin ve topluma hizmet faaliyetlerinin uluslararası standartlara uygun olduğunu gösterir. Kalite süreçlerini içselleştirmiş üniversiteler, uluslararası öğrencilere ve işverenlere güven verir ve aynı zamanda mezunlarının becerilerinin kabul edilebilir ve rekabetçi düzeyde olduğunu garanti eder.

UZUN SOLUKLU ÇALIŞMALAR GEREKLİ
Sonuç olarak; yükseköğretimdeki uluslararasılaşma çalışmaları ve kalite süreçleri, dünya ile rekabet eden, saygınlığını ve niteliğini bir üst lige taşımaya gayret gösteren üniversite bilincinin ortaya çıkmasına yardımcı olabilir. Açıkça ifade etmek gerekirse, bu türdeki hedefler ve ortaya konan projeksiyonlar kısa vadeli değil, uzun soluklu çalışmaları gerekli kılar. Dünyadaki önde gelen yükseköğretim kurumları incelendiğinde, şu çok açıktır ki uluslarasılaşma ve kalite bir kurum kültürü olmak zorunda ve sürdürülebilirliği için de eğitimin tüm paydaşlarının çaba göstermesi gerekir. Bu bağlamda; kalite güvencesi, akreditasyon ve uluslararasılaşmanın, yükseköğretim alanında son derece önemli ve birbirini destekleyen unsurlar olduğunu vurgulamalıyız."

Editör: Bekir Ekici