Belediyelerin hangi partide olması önemlidir.
Mesela iktidar partili bir belediye başkan adayı iktidarın gücü ile daha fazla hizmet götürmeyi vaad eder.
Bu pek çok yerde doğrudur.
Ama Zonguldak’ta iktidar partili pek çok belediyenin CHP ve İYİ Partili isimlerin yönettiği belediyelerden fazlası yok.
Ak Parti’nin üç değerli milletvekili Sayın Polat Türkmen, Sayın Ahmet Çolakoğlu ve Sayın Hamdi Uçar;
“Ak Parti Belediyeciliği” derken Ak Partili pek çok belediyenin basit meseleler için bile; “Bugün git yarın gel” türünden oyalandığını görüyoruz.
Biz de Zonguldak’a bu kadar zaman ayıran, değer veren ve proje desteğini sunan Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum’dan beklentimizi yüksek tutmuştuk.
Ancak bu desteklerin ne yazık ki il belediyesi ile sınırlı kaldığını görüyoruz.
Zonguldak merkezde bugün pek çok projede Sayın Kurum’un ilgisi ve desteği var.
Diğer yandan zaman su gibi akıyor ve seçim geliyor.
Sayın vekillerimiz;
“Biz CHP’li belediyeler ile Ak Partili belediyelerimiz arasında asla ayrım yapmıyoruz” derlerse kesinlikle inanmak lazım.
2009 yılında hayatını kaybeden Perşembe Belediye Başkanı Sayın Burhan Alibabaoğlu da beldenin su probleminin çözümü için dönemin Ak Partili milletvekilleri ile kapı kapı dolaşmış ama ödeneği çıkartamayınca tesadüfen karşılaştığı 19. Dönem Milletvekili Sayın Ali Uzun’un sorunu bir telefonla nasıl çözdüğünü anlatmıştı.
Rahmetliden bizzat dinlemiştim.
Sayın Bakan Kurum’dan istediğimiz Zonguldak’ın tüm belediyelerinin çok acil yatırımları konusunda ilgisini eksik etmemesi.
Bilgi ulaştığında inanıyoruz ki duyarsız kalmayacaktır.
Nejdet Tıskaoğlu meselesi
Yüzünü Zonguldak’a dönüp fabrikasını İstanbul’dan Çaycuma’ya taşıma kararını açıkladığı günden beri çok tartışılan bir isim oldu.
“Siyaset yapacak”
“Asıl niyeti Milletvekili olmak “
“Şov yapıyor”
Ve daha fazlası söylendi, yazıldı.
Tarzı – reklamı kimi yerlerde rahatsızlık yarattı.
Heyecanı kimi zaman hata yapmasına neden olsa da aslında şehrin insanlarına, girişimcilerine özgüven aşılayan bir yapısı var.
Ak Parti yönetiminde yer almış olsa da aslında partiler üstü bir kimliğe sahip isim.
Sonuç olarak Sayın Tıskaoğlu sadece bir örnek.
Başka isimler de sayabiliriz aynı statüde.
Siyasetçi ve iş insanı olmanın çok zor tarafları vardır.
Kendisi inandığı yolda giden ve zor olanı seçenlerden.
Bu şehirde iş dünyası içinden gelip ekonomi, yerel ekonomi, yatırım ve istihdam adına konuşabilecek ve bu birikimlerini siyaseten etkin yerlerde anlatması gereken başka isimler de var.
Ama çoğu çıkmıyor.
Bu şehirde üç kişiye iş vermemiş, hiç risk almamış, devletin parası ve maaşı ile hava basa basa gelmiş insanların, bazı soysuzların, hırsızların siyasete soyunması normal, 400 insana iş vermiş, bu şehrin derdiyle dertlenmiş insanların siyaset yapmak istenmesi veya milletvekili olmak istemesi anormal öyle mi?
Niye eleştiriyoruz!
Zonguldak’ın daha yaşanabilir olması adına eleştri ve samimiyetle paylaşıyoruz.
Katılan olur.
Katılmayan olur.
Amaç hizmet.
Hizmet için çalışanların elini güçlendirmek.
Bürokratın.
Siyasetçinin.
Milletvekillerinin elini güçlendirmek.
Eleştiriyoruz.
Ama hakaret etmiyoruz.
Kirli pazarlıklara girmiyoruz.
Ama bizimkilerin çoğu işine geleni duyuyor.
İşine gelmeyenler için duymamış gibi yapıyor.
Bunlar bildiğimiz şeyler.
Bu şehrin; ortak akla inanmış, çözüm yollarını zorlayan ve üç dakikayı boş geçirmeden daha doğru işlerle geçirmeyi prensip haline getirmiş, azmiyle çalışan, diliyle ötekileştirmeyen, aklı ve kalbi aynı şeyi söyleyen, orası burası oynamayan, halka yalan söylemeyen ve kendine karşı da dürüst olabilecek siyasetçi ve seçilmişlere ihtiyacı var.
Neyse!
Biz yine yazmaya devam edelim.
Kalın sağlıcakla.