Kime göre başarılı kime göre başarısız?
Nerede başarılı nerede başarısız?
Geçtiğimiz günlerde yaptığımız internet anketinde başarısız isimler arasında çıkması dikkat çekmiş.
Gereksiz polemikler ve hatalı çıkışlar yapmış olması kendisinin başarısız olduğu anlamına gelmez.
Kamuoyunun asıl sorunlarıyla gündeme gelmek yerine saçma sapan tartışmalarla gündeme gelmiş olması da başarısız olduğu anlamına gelmemeli.
Bazı tutarsızlıklar ortaya konulması, çabuk alınganlık göstermesi, çevresindeki aç gözlere tam anlamıyla sınır koyamaması eleştirilebilir ama bu da kendisinin başarısız olduğu anlamına gelmez.
Zonguldak, en başta iktidar partili bir belediye başkanına sahip olmanın tüm avantajını sonuna kadar kullanmak zorunda.
Derdimiz önce hizmet olmalı.
Kayıp yılların telafisi olmalı.
İçerik yönünden tartışmalar olsa da başlatılan projeler, atılan adımlar çok önemli. Denilir ki; "Bunları Selim Alan değil iktidar yapıyor" O zaman şu akla geliyor. Selim Alan iktidar partili olmasa bunlar olur muydu? Hayır!
Elbette başarı sadece projelerin hayata geçmesi ile gelmeyecek.
Alan’ın Ankara’larda kapı kapı nasıl dolaştığını, nasıl ısrarcı olduğunu görüyor, duyuyoruz.
Oysaki hükümetin doğrudan daha fazla avantajlar sağlayacağını düşünmüştük. Anlıyoruz ki Ankara'nın bürokratları, siyasetin atadığı bazı bürokratlar yine su koyveriyor! Şu aşamada somutlaşmış çalışmalar ortaya çıkmadığı için sorunun yanıtı için erken diyebiliriz. Projeler önemli ama tüm bu işleri yaparken insana da doğru dokunmak lazım.
Sahil, lavuar ve dere ıslahı projesi ile şehre dokunmak mümkün ama insana dokunmak için gönül köprülerinin kurulması ve yaşatılması şart.
O köprüler aile içinde yani parti içinde de kurulmalı.
Belediye içinde de kurulmalı.
Köprüler, tüm kesimlerle dayatmacılıktan uzak bir dilde kurulmalı. Başkan Alan döneminde işe alınmış biri çıkıp başkan hakkında hoş olmayan ifadeler kullanıyorsa bir yerde sorun vardır demek!
Sonuç olarak başarılı adımlar var ancak Zonguldak Belediyesi'nin anlayamadığımız beceriksizlikleri devam ediyor. Küçük detaylarda kaybolan bir belediyecilikten söz ediyoruz. Kurumsal hantallık pek değişmedi. Haddinden fazla köpürterek övenler, haddinden fazla yerenler bizi bağlamıyor.
Buradan dosdoğru yazıyorum. "Büyük projeleri yapıyoruz" derken basit ve küçük şeyler gözden kaçmamalı. Başkan Alan, başarılı olmak zorunda. Alanın ve belediyenin başarılı olması şehrin başarılı olması demek. Selim Alan bir sonraki seçimi kazanır veya kaybeder. Şimdi onu konuşmuyoruz.
Ona seçmen karar verecektir.
Kim kaybderse kaybetsin. Kim kazanırsa kazansın asıl kazanan Zonguldak olmalı.
CHP’li üyeler ne iş yapar?
Siyaset önce insana sonra olaylara doğru dokunmakla başlar.
Bunların yanından insandan insana, insandan kuruma ve hizmetlere köprü olmakla devam eder.
Dikkatimi çektiği için söylüyorum.
Tüm siyasete soyunanlara küçük bir eleştiri.
Mesela Zonguldak Belediyesi.
Son seçimde Ak Partili Dr. Ömer Selim Alan seçimi kazandı.
CHP’nin adayı Şenol Şanal kaybetti.
CHP’li pek çok isim meclise girdi.
En çok Dr. Atınç Kayınova’yı çalışırken görüyoruz.
Şehir için kafa patlatıyor.
Ona bir iki arkadaşı eşlik ediyor.
Diğer çoğunluk ise daha çok bahane üretiyor. “Belediye bizde değil” diyerek toplumdan kopuk yaşamak büyük bir yalan ve ihanettir.
Şenol Şanal başkan seçilememiş olabilir. Ama belediye başkanlığını kazanamadığın yerde sana düşen sorumluluk çok daha fazla çalışmaktır. Halkla belediye arasında köprü olmaktır. Hizmete, çözüme zorlamak sonra da haklı olarak kamuoyunu oluşturmaktır.
Önce onun bilincinde olacak ve çalışacaksın.
Yoksa neden meclis üyesi oldun?
Sadece kendi ve akrabalarının işini takip etmek için mi?
Bugün topluma hizmet için daha fazla çaba sarf etmezsen yarın kapısına giderek; “Bu sefer oy istemeye geldim” diyecek kimse bulamazsın.
Şehir pis!
Kusura bakmayın. Zonguldak’ın insanları ne yazık ki pis.
Net bir dille söylemeliyim.
Sahilde oturduğu yerde çöpünü almadan giden, caddeden giderken arabadan çöpünü atanlar ne yazık ki bizim öküzler!
Şehre reklam yapmaları için getirdiğimiz ünlü radyocular bile bu güzelim kentteki pisliği sosyal medyalarından on binlerce takipçilerine duyurdular.
Onların yaptığı da iş değil!
Yedir, içir karalayıp öyle gitsin! Ama ders çıkarma adına önemli.
Zonguldak Belediyesi, tüm belediyeler, Valilik ve Özel İdare bu konuda çok acil ve sürekli olacak bir denetim sistemi kurmalı.
Şehrimiz çarpık olabilir ama bu kadar pis olmamalı!
Atan öküz ise temizlemeyen de de bir öküzlük var!
Zekai Kamitoğlu ve Çaycuma!
Çaycuma’nın beyefendi TSO Başkanı Zekai Kamitoğlu da pek çok konuda dertli isimlerden biri.
Bölgenin ekonomik ve turizm potansiyelinin doğru pazarlanması noktasında kafa yoruyor.
Çaycuma TSO’nun kabuk değiştirdiğini, ufkunu açtığını görmek güzel.
Ancak yine de bölgesel anlamda organizasyon şeması içinde olanların tam olarak kenetlenmesinde bir eksik var. Ak Parti Milletvekili Ahmet Çolakoğlu, Belediye Başkanı Bülent Kantarcı ve Zekai Kamitoğlu üçgeninin doğru kenetlenmesi Çaycuma’yı çok daha farklı bir noktaya taşır.
Z HABER
Z HABER doğru olanın, doğru çalışanın, toplum için üretenin, ürettiğini toplumla paylaşanın, istihdam yaratanın, şehri dert edenin, samimi, dürüst olanın, hizmetin, adaletin ve hoşgörünün yanında.
Kim bu kriterlere göre hareket ediyorsa her anlamda destek olmaya hazırız.