Op. Dr. Tunç Çelebi 21 Haziran’da yapılması planlanan Zonguldaklılar Buluşması öncesi duyuru metni yayınlayarak "Siyasete mi atılıyor?" iddialarına da yanıt verdi.
Bu tip organizasyonlara öncülük yapıldığı zaman "siyasete atılacak" düşüncesinin hakim olduğu Zonguldak’a yanıt veren Tunç Çelebi büyük buluşma öncesi şu ifadeleri kullandı:
BİR EKSİKLMEDEN, BELKİ DE YAŞAMIMIZDA SON DEFA
21 HAZİRAN 2024 CUMA ZONGULDAK BULUŞMASI DUYURUSU
Zonguldak dışında yaşayan Zonguldaklıların 21 Haziran Cuma (Kurban Bayramı bitiminin iki gün sonrası/Zonguldak’ın Kurtuluş Günü Anması yapılan Gün/ Yazın ilk günü/En uzun gündüz ve en kısa gecenin yaşandığı gün) “Zonguldak’ ta hem birbirleri ile hem de Zonguldak’ta yaşayan dostları ile buluşmasını” sizlere her pazartesi günü hatırlatacağımı söylemiştim.
11. ve son duyurumumu yapıyorum
Bu buluşmanın GELENEKSEL hale, daha da kapsamlı KURUMSAL bir hüviyet alarak KENTİMİN ÖZEL/GÜZEL geleneği haline gelmesini arzu etmiştim. Yerel yöneticilere de haftalarca size de yazdığım gibi ricacı olmuştum.
Kentim üzerinde çabaladığım her hayali başaramadığım gibi bunu da başaramadım, sanırım yanlış yol benim yolum. Bu nedenle de 21 Haziran buluşmamız benim için Zonguldak sevgisinde son durak.
O son durakta inip tüm Zonguldak sevgimi kaybettiğim canlarımı gömdüğüm gibi yüreğime gömeceğim.
İzmir'e/İstanbul’a dönüşümde Kozlu tepesinden kentime son defa bakarak kentimi bir kez daha ama son kez içime çekeceğim , tüm hücrelerime asla çıkmamak üzere hapis edeceğim.
Ve Zonguldak deyince hep eskiyi ve bu son buluşmamızı hatırlayacağım.
Kentimde tüm zihniyet SİYASİ ÇIKAR/DÜŞÜNCE üzerine kurulmuş.
Tüm iyi talepler “ yoksa siyasete mi soyunuyor” a götürülüyor.
Siyaseti hayatta düşünmedim, düşünmem, o konu benim haddim de değil, çünkü bataklıktaki zihniyetler bu işi yaptığı sürece bu işe girmedim, girmem, 70 yaşından sonrada girmeyeceğim.
Zonguldak CHP İlçe Başkanı Ebru UZUN bana (zorla genel merkez baskısı ile ile onlara LOZAN’ı kutlatmam(!) üzerine) “ ben sizi siyasete girecek sandım, yaşınızın bu kadar ileri olduğunu da bilmiyordum” dedi bir zamanlar.
Sevgili Kentim; seni o kadar çok seven toprağının çocukları var ki; elbet bir gün her kademede sana layık yöneticilerin de aynı geçmişte olduğu gibi olacak.
Bu karanlık zindan, her kademede ki liyakatsiz güruhun günleri, vasatı bile değil; vasat altını sana hedefleyenlerin düzeni çökecek. Yüreği, beyni, ruhu pırıl pırıl, güzel , liyakatli, çağdaş düşün yapısında olan cefakeş ama vefalı insanlar senin değerlerine, değerlilerine sahip çıkacak ve seni eski, şanlı günlerine götürecek.
Bizler görebilecek miyiz? Sanmam ama senin o geçirmekte olduğun kara/kötü günler ve bunun tüm sorumluları kara defterin en acımasız bölümünde yerini alacak, bizlerde huzur içinde uyuyacağız bilinmeyen yerlerde.
Benim bahtsız, şanssız, vefasız, liyakatsiz insanların yönetimine mahkum bırakılan kentim...
