İYİ Parti Kilimli İl Genel Meclis üyesi 1. sıra adayı Tansu Yıldırım Z Haber’e verdiği röportajda İl Genel Meclis Üyesi adaylığı hakkında sorulan sorulara verdiği cevapla çözümleri devlet imkanlarıyla da birleştirerek köylerde yaşayan kardeşlerimizin, çocuklarımızın ve özellikle annelerimizin yüreklerine bir parça su serpmek, içlerini ferahlatmak istediğini ifade etti. 

-Tansu Yıldırım Kimdir?  Kısaca tanıyabilir miyiz?

“25.01.1988 Muslu Beldesi doğumluyum. Muğla Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. İlköğretimimi Muslu’da, liseyi ise Kilimli Anadolu Lisesi’nde okudum.

10 yılı aşkın süredir edebiyatla ilgiliyim, iki adet basımı yapılmış romanım bulunmaktadır. Ayrıca uzun zamandır Zonguldak yerel medyasında köşe yazısı yazmakta, vatandaşlarımızın sosyal, ekonomik ve yerel yönetim problemleri üzerine çektikleri sıkıntıları ve çözüm önerilerini dile getirmekteyim. Özel bir şirkette idari işler sorumlusu olarak çalışmaktayım.

Sosyal sorumluluk projeleri her zaman hayatımın merkezinde yer almakta, ilk olarak doğduğum büyüdüğüm Muslu’da 2011 yılında; “Muslu Beldesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin kurucuları arasında yer aldım. 2019 yılında Zonguldak’ın tamamını kapsayacak şekilde kurulan; “Mutlu Çocuklar Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği – MuÇoDer”in kurucu başkanlığını yürütmekteyim. Zonguldak Kent Konseyi Yönetim Kurulu üyeliğim de devam etmektedir.”

-Neden İYİ Parti?

“Öncelikle, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, Türklük gurur ve şuurunu yaşayan, Atatürk Milliyetçiliğini iliklerine kadar hisseden, ülkü ocakları terbiyesi görmüş, toplumsal değerlere, gelenek ve göreneklere sağduyu gösteren, doğduğum – büyüdüğüm toprakları seven, bu şehre – memlekete – bayrağa sevdalı bölgenin evladıyım.

Çocuklar yaşadıklarını böyle anlattı Kan donduran ifadeler! Çocuklar yaşadıklarını böyle anlattı Kan donduran ifadeler!

Bilindiği üzere İYİ Parti cesurlar hareketi olarak kurulmuş, milli değerlere saygılı, Atatürk çizgisinde, manevi unsurları taşıyan, gençlere ve kadınlara teşkilatlarında yer veren memlekete siyasette yeni soluk getirmiş bir partidir. Ben de bu partinin Kilimli İlçe Teşkilatı kurucularından biriyim. Muslu Belde Başkanlığı, İlçe Sekreterliği, İlçe Teşkilat Başkanlığı ve İlçe Başkan Vekilliği görevlerinde bulunan partinin emek veren bir neferiyim.”

-Neden İl Genel Meclis Üyesi olmak istediniz?

“Az önce kendimi tanıtırken MuÇoDer’den bahsetmiştim. Dernek çalışmalarımız ve öncesindeki içinde bulunduğum sosyal sorumluk projeleri sayesinde Merkez ilçemize bağlı Köroğlu – Himmetoğlu, Kozlu’ya bağlı Sivriler’e, Çaycuma’ya bağlı Kızılbel Köyüne ve her zaman gidip geldiğimiz Kilimlimize bağlı Göbü – Türkali – Kurtköy – Şirinköy gibi birçok köye gittim. Genelde buralarda köy okulları ve ihtiyaç sahibi öğrencilerle ilgili çalışmalar yaptık.

Bu projeleri gerçekleştirirken devamlı gözlem ve analizlerde bulundum. Köylerimizdeki sorunları biliyorum ki ben de her ne kadar şu an belde olmuş olsa da Muslu’da köyde doğmuş biriyim, uzak değilim köylere. Köylerde yaşanan sıkıntıları, gençlerimizin ve çocuklarımızın imkansızlıklarını, ekonomik – sosyal ve kültürel eksikliklerin çoğunun farkındayım. Bunların yanında, oralarda yaşayan annelerimizin dertlerinin, çocukları için endişelerinin de farkındayım. Hepsine çözüm önerilerimiz var. İşte bu öneri – çözümleri devlet imkanlarıyla da birleştirerek köylerde yaşayan kardeşlerimizin, çocuklarımızın ve özellikle annelerimizin yüreklerine bir parça su serpmek içlerini ferahlatmak için il genel meclis üyesi olmak istedim.”

-Şansınızı nasıl görüyorsunuz?

“Dernek çalışmalarımız ve öncesindeki içinde bulunduğum sosyal sorumluk projelerinden bahsettim, köylere uzak biri değilim. Bunun yanında Kilimli’de – Çatalağzı’nda – Gelik’te de hem iş arkadaşlıklarım hem siyasi görevim boyunca kurduğumuz temaslar hem de edebiyat alanındaki çalışmalarım ve yerel medyada yazdığım köşe yazılarımdan dolayı tanınan, tebrik edilen ve teveccüh gösterilen bölgenin evladıyım. Teveccüh gösteren herkese de sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum.

Muslu’dan bahsetmemiş gibi olsam da benim attığım her adımda, soluduğum her nefeste, yazdığım her satırda mutlaka Muslu vardır, Muslu halkımız da bunun bilincinde ve evlatlarına her zaman sahip çıkmaktadır. Hayırlısıysa biz bu görevi alacağız ve kimseyi bizi tercih ettiği için pişman etmeyeceğiz.”

-İl Genel Meclis Üyesi seçilirseniz neler yapacaksınız, neler yapmak istiyorsunuz?

“Hayırlısıyla seçildiğimiz zaman bir an evvel köylerdeki yol ve su sorunları olmak üzere, dere taşkınları ve heyelan riskleri gibi insan hayatını doğrudan etkileyecek olan sorunların çözümlerine öncelik vereceğiz. Bunun yanında eğitim, sağlık, kanalizasyon, elektrik, telefon, internet gibi sorunları yaşayan bölgelerimizi biliyoruz ivedilikle çözüme ulaştıracak girişimlerde bulunacağız. Sosyal yardım desteğine ihtiyacı olan tüm hemşerilerimiz için çözüm arayarak özellikle çocuklarımızın eğitimi için destek olmaya çalışacağız.

Tarımsal kalkınma çerçevesinde bölge halkımızla istişare edip toprak analizleri yaparak tarıma ve hayvancılığa teşvik edici ve üretimi artıracak fikir ve destekler vereceğiz.

Bölgemizdeki amatör spor takımlarına olan bağlılıklarını biliyoruz. Öncelikle köylerimizdeki takımlar olmak üzere beldelerimizdeki takımların hepsinin tüm sıkıntılarında yanında olacağız, beraber çözüm yolları arayacağız. Daha çok tesis kazandırmak daha çok çocuğumuza katkı sağlamak için çaba harcayacağız.”

-Bu dediklerinizi il müdürlükleri ve ilgili kurumlar zaten yapmıyor mu? Yani bunlar biraz reklam cümlesi gibi durmuyor mu?

“Öncelikle yaşanan sorunları doğru ve prosedüre uygun bir şekilde uygun makam ve mercilere iletmek gerekir. Durum ne kadar doğru – net ifade edilirse çözüm yollarına daha sağlıklı ulaşılacağını düşünmekteyim. Bunun yanında yapılan başvurular ve girişimlerin de akıbetini takip etmek gerekiyor. Mutlaka muhatap kurumlar bir şeyler yapıyorlar; bazen eksik kalıyor bazen de göz ardı ediliyor. Bazen de projeler öyle tozlu raflarda unutulup gidiyor. Bu sebepten dolayı işi takip etmek ısrarcı olmak, tutarlı olmak gerekiyor.”

-Projelerinizde kırsalda yerel kalkınma modellerinden bahsediyorsunuz? Bunlar nasıl hayata geçecek ve neler olabilir mesela?

“Tarımsal kalkınmadan az önce yüzeysel olarak bahsettim, şimdi detaya inelim. Öncelikle istişare- ortak akıl anlayışını ve bilimi çok önemli buluyorum. Bölge halkıyla şeffaf bir şekilde konuşmak, taleplerini bilmek gerekiyor. Boş vaatleri sunmadan gerçekçi bir şekilde cevaplar vermek ve onları olmayacak beklentilere sokmamak gerekir. İşi bilen eğitimli – profesyonel insanlarla toprak analizleri yaparak uygun konjonktürde; doğru tohum – doğru ürün ekimi tavsiyesi verilecek. “Doğru toprak – doğru tohum – doğru ürün “verimin artmasına katkı sağlayacak. Tarımla beraber yine işin ehli olan insanlardan katkı ve bilgi alarak hayvancılığa destek sağlanacak. Arıcılık işi ile uğraşan vatandaşlarımıza gerekli eğitim, bilgi desteği verilecek. Bilinçli bir tarım ve hayvancılık yaparak bölge halkımızın ekonomisine katkı sağlayacak. Birlik, beraberlik içinde toplu bir şekilde kalkınma sağlanacak.”

-Seçim süreci sonrası siyaset ve şehir için hedefleriniz, planlarınız nelerdir?

“Öncelikle siyasetin uzun soluklu bir iş olduğunu, aniden küsmelere – fevri kararlara yer olmadığını düşünüyorum. Bu yerel seçimlerden sonraki genel seçimlere kadar olan zamanda genel siyasette değişimler ve hatta yerel seçim sonucuna göre erken seçim, partilerin kendi olağanüstü kongreleri olabilir.

Şahsım olarak ise seçiliriz ya da seçilmeyiz; biz bu topraklara hizmet etmek için mücadeleye devam edeceğiz. Siyasi olarak edemezsek de STK olarak her zaman bir şeyler yapmak için uğraşacağız. Beni tanıyan herkesin bildiği üzere iyi bir gelecek ve memleket için çıktığım bu kutlu yolda her zaman “Önce doğduğum-büyüdüğüm yerde sonra da şehrimize “hizmet etmek için “Var bir sevdamız Var Bir Hayalimiz “heyecanıyla çalışmalar yapmaktayım, bu minvalde çalışmalarıma devam edeceğim.

Çok konuyla ilgisi olmasa da seçimlerden sonra şimdilerde yazımına devam ettiğim üçüncü romanımı da bitirip şehrimize kazandırmak istiyorum. Bunu da edebiyatseverler için söyleyeyim.”

-Sizce gençler yeterince siyasete, sorunlara, olaylara ilgili mi?

“Beni kimse yanlış anlamasın ama gençlerimizin üstlerine çok gidiyoruz. Haklı olduğumuz konularda bile yanlış yerden yanlış temaslar kurarak iyi bir şey yaptığımızı düşünerek onları kendilerimizden uzaklaştırıyoruz. Bizde öyle yetenekli – zeki genç cevherler var ki ama alayı gelecekleri için tedirgin. Okurken acaba hoca takar mı, iş ararken acaba önüme çıkar mı? Çocuklar korkudan harçlık alacakları sandık görevini bile yapamaz hala geldiler. Bırakın partiye üye olmayı parti adına sandıkta durduğumuzda sonuçta kayda giriyor bu, karşımıza çıkar diye korkuyorlar. Şapkamızı önümüze alıp düşünelim sandık görevlisi olmaya bile korkan gençleri bu duruma kim düşürdü, neden düştü? Bırakın daha üye olmasını, siyasi görevler almasını, koşturmasını; durum bu kadar vahim işte.

Ekonomik ve gelecek kaygısı gençlerimizin çevresini büyük korku duvarlarıyla sarmış durumda, bu da sosyal devlet anlayışında bir an çözülmesi kaldırılması gereken bir korku.

Bu kadar olumsuzluk içinde güzel bir şey söylemek gerekirse, İYİ Parti’nin en sevdiğim özelliği gençlerimize ve kadınlarıma parti yapılanmalarında ve adaylık konusunda destek ve yer vermesidir. Buradan tüm genç kardeşlerime seslenmek istiyorum, eğer bir şeyler yapmak – korku duvarlarını aşmak istiyorsanız “Sen yanmazsan ben yanmazsam nasıl çıkacak karanlıklar aydınlığa “diyorsanız sizlere burada kapılar sonuna kadar açık, istediğiniz görevlere liyakat esasına uygun bir şekilde ulaşın. Gelin beraber yanalım, yeter ki yangınımız geleceği – yarınları aydınlatsın.”

-Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?

“İlk olarak seçimlerin şiddetten – kaba söylemlerden uzak, birlik beraberlik içinde, demokratik bir şekilde geçmesini temenni ediyorum.

Bu bölgenin evladı – içlerinden biri olarak Kilimli, Gelik, Çatalağzı, Muslu, Göbü, Türkali, Şirinköy, ve Kurtköy için buralarda yaşayan tüm vatandaşlarımızdan destek istiyorum. On bir ayın sultanı Ramazan Ayları mübarek olsun ve şimdiden bayramlarını tebrik ediyor, sağlık – sıhhat – mutluklar sunuyorum.”

Editör: Tuğçe Atalar