Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Başkanı Hakan Yeşil, Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Sekreter Yener Arslanbuğa, Genel Mali Sekreter Yalçın Yiğit, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir, Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası (ZTSO) Başkanı Metin Demir'i ziyaret ettiler. Ziyarette ZTSO Genel Sekreteri Muharrem Sarıkaya da hazır bulundu.

YEŞİL; “KESİNLİKLE KARŞIYIZ”

İmamoğlu'ndan Zonguldak'a selam İmamoğlu'ndan Zonguldak'a selam

GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, ZTSO Başkanı Demir’i ziyarette şunları söyledi;
"Bildiğiniz üzere, ocak ayında Hazine ve Maliye Bakanımızın Türkiye Taşkömürü Kurumu ve 19 KİT'i kapsayan yeni yönetimsel değişiklikle ilgili tereddütlerimizi dile getirmiştik. Bununla ilgili bazı kurumlar ve KİT'lerle ilgili sıkıntılar ortaya çıkacağı; özelleştirmelerin, kapatmaların, küçültmelerin ve devlet devirlerinin tek bir yönetim kurulu üzerinden yapılacağı konusundaki endişelerimizi belirtmiştik. Bu durumu kesinlikle kabul etmediğimizi ve bu konuda karşı görüşmeler yaptığımızı hepiniz biliyorsunuz. Bugün de Ticaret ve Sanayi Odamızın Sayın Başkanını ziyaret ettik. Bu reforma karşı Zonguldak olarak paydaşlarımızla beraber hareket etme konusunda Sayın Başkanımızdan ve yönetiminden destek istemek için buradayız. Biz bu yasaya karşı her zaman belirttiğimiz gibi kesinlikle karşıyız. Bu nedenle Sayın Başkanımızı ziyaret ettik ve kendisinden Zonguldak paydaşı olarak destek istemeye geldik." 

DEMİR: "HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ KOLKOLA YÜRÜYORUZ" 

TSO Başkanı Metin Demir, Genel Maden İşçileri Sendikası’nın hassasiyeti paylaştıkları, her zaman olduğu gibi kol kola yürüdüklerini ifade ederek şunları söyledi; "Zonguldak için bazı riskler barındırdığı konusunda mutabıkız. Kamu işletmelerinin elbette daha verimli yönetilmesi gerekmektedir. Bununla ilgili tedbirler alınabilir. Ancak Zonguldak'ı ilgilendiren en önemli konu, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve bu kurumun himayesinde çalışan Zonguldak özel sektör madencilik firmalarıdır. Burayla ilgili yapılacak düzenlemeler, Zonguldak'ın özellikle merkez bölgesinin madenciliğe olan bağımlılığını göz önüne aldığımızda hayati bir öneme sahiptir.
Başkanımla hemfikir olduğumuz bir diğer konu, Zonguldak'ta 180 yılı aşkın bir madencilik tecrübesinin varlığıdır. Osmanlı zamanında başlayan ve genç Türkiye Cumhuriyeti'nin sanayi devrimini hayata geçirmesine vesile olan bu tecrübe, günümüze kadar ulaşmıştır. Hepimiz biliyoruz ki, Türkiye'nin tek koklaşabilir taşkömürü rezervi, TTK'nın ruhsatında bulunan rezervdir. Bu alan, kendine özgü coğrafi ve topografik koşullara sahip olup, kendine özgü bir kültüre sahiptir. TTK'nın yeniden dizayn edilmesi ve yönetimiyle ilgili inisiyatif alınırken Zonguldak'taki tecrübenin ve özel koşulların dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz.
Öte yandan, yapılacak düzenlemeler kapsamında, uluslararası ortaklıklar ve kısmi özelleştirmelerin gündeme gelmesi mümkündür. Bu konuda Genel Maden İşçileri Sendikası ile aynı paralelde düşünüyoruz. Zonguldak Havzası'ndaki üretimin ülke ve bölge ekonomisi için ne kadar kıymetli olduğunun farkındayız. Dolayısıyla burada hem kamu eliyle üretimin devam etmesi gerektiğini hem de TTK'nın üretmediği sahalarda özel sektörün büyüyerek yoluna devam etmesi gerektiğini savunuyoruz. 
Zonguldak'ın fiziksel koşullarını dikkate almayan ve tüm yetkiyi merkezde toplayacak bir düzenlemenin Zonguldak açısından son derece zararlı olacağı ortadadır.
Bu, aceleye getirilecek bir konu değildir. Bu konudaki hassasiyeti paylaşıyoruz.
Genel Maden İşçileri Sendikası bu konuda bir inisiyatif başlatmış olup, her zaman olduğu gibi kol kola yürüyoruz. Bu süreci destekliyoruz ve katkı verme niyetindeyiz. İnşallah yakın zamanda Ankara'da, kamu bürokrasisi, özel sektör ve işçi tarafının temsil edildiği bir çalışma ve planlama süreci hayata geçirilecektir. Zonguldak'ın üretimini, istihdamını ve verimliliğini artıracak yöntemleri hep birlikte tartışmaya hazırız. Bu vesileyle, ziyaretiniz için başkanımıza çok teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum."