Geçen 14 Temmuz günü yaşanan olayda Hüseyin Şaşmaz, Kapuz Caddesi'nde S.K. isimli kadının işyerine gitti. Burada tartışma sonucu birbirlerine tokat atan iki taraf; birbirinden şikayetçi oldu. Dosya uzlaştırma bürosuna gönderildi.S.K.'nın avukatı Şerife Bektaş Maltaynman, müvekkilinden ve tüm kadınlardan basın önünde özür dilemesi halinde uzlaşabileceklerini söyledi.
S.K.'ya özür mesajları bile gönderdiğini ancak herhangi bir dönüş olmadığını anlatan Hüseyin Şaşmaz, basın önünde özür dileyerek şöyle dedi:
"Bir anlık tatsızlık oldu. Önemli bir şey değildi aslında. O bana tokat attı ben ona tokat attım. Yaklaşık iki senedir tanışıyoruz. Sevdiğim bir ablamdı. Tartışma sonrası birbirimizden şikayetçi olduk. Şimdi uzlaştık. İş uzamadı. Uzamaması da iyi oldu. Kendisinden de özür diledim, mesajlar attım ancak bana dönmedi. Giderim elini öperim benim ablam sonuçta. Yaptığım davranıştan dolayı, kendisinden ve tüm kadınlardan özür dilerim."
"Maddi yaptırımı olamayacağını söyleyip özür dilenmesini istedi"
Avukat Şerife Bektaş Maltaynman, yaşanan şiddet olayı sonrasında gelen uzlaşma teklifine maddi yaptırım yerine herkese örnek olacak bir davranış istediklerini söyleyerek şu ifadelere yer verdi:
"Hüseyin Bey'in müvekkilime yönelik şiddetlerin sonucunda müvekkilim her ne kadar kendisine özür mesajı da atmış olsa; yapılan eylemin sadece kendine değil, bütün kadınlara yönelik olduğunu, bir birey olarak kadının var olma savaşı içinde. Çünkü bir iş yeri sahibiydi. Var olma savaşı içinde bu şiddet olgularının her zaman her yerde rastlandığını bu amaçla uzlaşma konusu teklifi bize geldiğinde bu eylemin maddi herhangi bir yaptırımı olamayacağını çünkü yapılan eylemin sadece kendine değil, bütün kadınlara toplumun kadına bakış açısına yönelik olduğunu düşündüğü için kendisinden kendisi nazarında tüm kadınlardan şiddet uygulandığı için özür dilenmesini istedi. Ve bence de çok güzel bir şeydi. Çünkü artık toplumun hakikaten bütün sorunlarının şiddet yerine iletişim kurarak çözmesi gerektiğinin zamanı geldi diye düşünüyorum. Ve bu yapılan uzlaşmanın da buna örnek olmasını diliyorum. Çünkü gelişmiş bir insanın şiddet yani sonuçta belki çok küçük gelebilir. İnsanlara ama çocuğa şiddetle, kadına şiddet devam eden bir süreçte sonuçta savaşlar oluyor ve yine ölen insanlar oluyor. Umarım bütün dünyada bütün şiddet eylemleri sona erer. Ve bu da ilk adımı olur diye düşünüyorum."
Taraflar basın önünde özür diledikten sonra Uzlaştırma Bürosu'na giderek imzalarını attı. Dosya da böylelikle kapanmış oldu. Uzlaştırmacı Nagihan Öztürk ise tarafları uzlaştırmaktan memnun olduğunu, böylece uzun ve meşakkatli olabilecek yargılama sürecine girmeden sürecin sonlandığını, en önemlisinin de tarafların sulh olmasıyla toplum barışına uzlaşma ile katkı sağlanmış olduğunu dile girerek, uzlaştırma müessesinin haklılık haksızlık endeksinden ziyade barış ortamı sağladığını belirterek taraflara teşekkür etti.