Zonguldak Liman içinde çekeği bulunan, işi balıkçılık olan isimlerin çıkarılması yanlıştı.
Sosyal anlamda da baktığımızda balıkçılar olmadan limanın da sahil düzenlemesinin de pek tadı olmaz.
Ancak inat ve dayatma ortak aklın damarlarını tıkayınca şehir felç oluyor!
*
Şimdi Kilimli’de benzer bir tartışma var.
Kilimli’deki olay Zonguldak’takinden farklı.
Zonguldak’ta limandan çıkarılan balıkçılar vardı.
Kilimli’de limana alınmak istenen balıkçılar var.
Konu basın üzerinden tartışılınca sulandırılması da kolay oluyor.
*
Çekeklerin hangi kaide ve maddeye göre verildiği- kiralandığından öte büyük çoğunluğunun keyfi işler nedeniyle kullanıldığını pek çok yerde gördük.
Gerçekten balıkçılık yapan ve bunu belgelendirebilenlerin hiçbir politik görüşe bakılmaksızın korunması ve sahip çıkılması gerekir.
Ki bu konunun sıkıntı olacağını zannetmem.
Aksine teşvik edilmesi, desteklenmesi ve yerlerinin hazırlanması gerekir.
Belediye Başkanı Kamil Altun da bu konuda desteğe hazır olduğunu söylüyor.
*
Dernek haliyle tüm üyelere karşı sorumlu ancak devlet üyelere göre değil gerçekten balıkçılık yapan ve şartlarını yerine getirenlere göre adım atar.
*
Ortasından Filyos’a bağlanacak sahil yolunun geçeceği mevcut çekeklerin aynı yerinde durması zaten mümkün değil.
Bir önemli konu da şu; 
Kilimli, gerçek balıkçılara sahip çıkarak, destek olarak çok güzel, temiz ve kaliteli balıkçı lokantaları ile süslenmiş bir sahile sahip olursa büyük prim yapar.
*
Arada reklam olsun.
Mesela Halit’in yeri var.
Mutlaka uğrayın derim.
*
Kalıcı ve güzel düzenlemeler için radikal adımlar şart.
Olayları tartışırken politik dayatma ve çerçeve içinde baktığımız sürece sorunlara ve çözümlere sağlıklı ulaşamayacağız.
Ve son not.
Bu olay Başkan Altun’un şahsi meselesi değil.
Kilimli’nin ortak meselesi.
Ve aynı şekilde kaymakamlık ve karayolları gibi kurumların meselesi.

Avcı – Çağlayan krizi kapıda!
Çok şükür bugüne kadar paylaştığımız, konuştuğumuz öngörülerimizde pek yanılmadık.
Şimdi Ak Parti’de yeni bir başlangıç var.
Başkanı belirlemek isteyenlerin büyük çoğunluğunun istemediği ama tabanda önemli yer edinen, bizzat Sayın Cumhurbaşkanının istediği Muammer Avcı il başkanı oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Teşkilatın başında sen olacaksın” dediği isim de yine çok tartışılan eski Merkez İlçe Başkanı Mustafa Çağlayan.
Üç ay.
Altı ay.
Seçim döneminde olacakları yazıyorum.
Ak Parti içinde istediğini yapamayanlar ilk fırsatta Avcı ve Çağlayan arasında kriz çıkarmak isteyecek.
Avcı’nın Rize damarı, Çağlayan’ın heyecanı ile çatışabilir.
Dengeli bir yönetim ve empati odaklı çalışma müthiş bir teşkilat başarısı getirecektir.
Ancak her iki isim, akılları sürekli oyun kurmaya, kumpas kurmaya, kavga çıkarmaya odaklanmış mikserlerin tuzaklarına düştüğü ve kendilerine yakın isimleri susturmayı başaramadıklarında sorunlar başlar.

Neredesin Polat ağabey!
Bu başlığı son dönemde çok attık.
Kendisini seviyor sayıyoruz.
Kendisi de sağ olsun sevgi ve saygısını eksik etmez.
Kilimli’nin çocuğu, Maden Mühendisi, Zonguldak’ın 23 yıldır Milletvekili olan Polat Türkmen’in performanssızlığı Zonguldak ve Ak Parti camiasına saç –baş yolduruyor.
Kilimli’de balıkçı barınağı meselesi var Polat Ağabey yok.
Kilimli’nin başka sorunları var Polat Ağabey yok.
Kömürcülerin rödevans bedeli ve EPDK kararları sorunları var Polat Ağabey yok – neyse ki dün kendisinden EPDK kararları için yeni bir açıklama aldık!
Zonguldak’ta Ak Partili belediye başkanlarının yalnız kaldığı pek çok sorun var Polat Ağabey yine yok.
İş insanlarının, esnafın, bakkalın sorunu var Polat Ağabey hala yok.
Köylünün, üreticinin, balıkçının, sorunu var Polat Ağabey vallahi de yok billahi de yok!
Bu şehre büyük bedeller ödeten santraller yerli üreticiden kömür almıyor Polat Ağebey, Gülay’ın orada demlenmekle meşgul!
“Ben çok çalıştım. Hamdi İle Ahmet çalışsın havalarında” dibi!
Mekanı cennet olsun.
Yaşasaydı rahmetli Şükür Küçükali dürbünle arardı kendisini!
Öyle değil mi Polat Ağebey!