Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Hastanesi'ne yolunuz düştü mü hiç?
Caddelerden tanıdığınız, simasını hatırladığınız, hatta çok yakından tanıyıp da bir süredir karşılaşmadığınız pek çok kişi burada.
Koridorlar ana baba günü.
Çarşı burada desek yeridir.
İki onkolog var.
İki onkolog hekim daha olmalı.
Hastane dolup taşıyor.
Hatta biliyorsunuz.
Çocuk Onkoloji'miz var ayrıca.
Orası da öyle.
Eski Rektör ve Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer o zaman bu otel konforunda hastaneyi iyiki yaptırmış.
Yoksa insanımız hepten perişan olacaktı.
Onkolog bulunmadığı dönemde yaşanan sıkıntıları hatırlayın.
Mevcut hekimleri elimizde tutup iki onkolog daha getirebilmeliyiz.
Yoksa mevcut hocalarımızın da bu yükü uzun süre taşımaları mümkün görünmüyor.
İnanılmaz özverili çalışan bir personel kadrosu var.
Müthiş pozitif bir kadro.
Sonuç olarak acı bir gerçek ile karşı karşıyayız.
Pek çoğunuz için önemsiz bir konu değil mi?
Peki!
Bu kadar insan neden kanser oluyor?
Bu bir patlama mı?
Bunun nedenleri nedir?
Sadece kader mi?
Hava kalitesi mi?
Soslu kebap mı?
Çernobil etkileri mi?
Yüksek nem mi?
Mesela Zonguldak bu gerçeği neden konuşmaz?
Bu konuların gündeme gelmesinden kimler rahatsız olur?
Niye?
Tüm etkiler ciddi bir araştırma konusu olmalıydı?
Niye olmadı?
Her hastanın bir öyküsü var ise bizim nüfusa oranla bu kadar çok kanser vakasının öyküsü nedir?