Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Zonguldaklı Yüksel Kocaman’ın FETÖ ile mücadelenin önemini dinlerken Zonguldak gözümün önünden geçti.
15 Temmuz darbe girişimi toplumun her kesiminde tepkiyle karşılandı.
Asıl olan kim veya kimler, hangi gerekçeyle böyle bir kanlı oyunu organize etmiş veya parçası olmuş ise ona lanet etmektir.
Hiçbir siyasi gerekçe, hiçbir öngörü, hiçbir çelişkili, söylem, geçmişte veya bugün FETÖ ile yakından veya uzaktan hiçbir yol arkadaşlığı darbe girişiminin adiliğini hafifletici bir neden olamaz, olmamalı.
*
İktidarlarla ilgili hangi eleştiri olursa olsun öncelikle ülkeyi sevebilmenin şartı, böylesi girişimlere birlikte ve ‘ama’sız karşı çıkabilmektir.
*
FETÖ’nün bu günlere gelmesinde ve son yıllarda kurumları ele geçirmesinde çok bedeller ödedi bu güzel ülke.
O bedeller darbe girişimi ile de bir kez daha ödendi.
Gelecek yıllar bazı şeylerin daha fazla ortaya çıkmasını sağlayacaktır.
*
Her şeyin ötesinde 2 saniyeliğine bu darbe girişiminin başarılı olduğunu düşünelim.
*
Düşündük mü?
*
Veya bu kadar erken bastırılamadığını düşünelim.
*
Düşündük mü?
*
15 Temmuz anma törenleri öncesi Madenci Anıtı’nda asılan al bayrakların altından geçerken bir kez daha düşündüm.
Bu darbeye ortak olan, olup bitenleri hala hafife alan, cemaat endeks ayarlarından çıkamamış ve onca olup bitene rağmen gizliden gizliye hesaplaşma günü sevdasına tutulanlarla maalesef aynı bayrak altında yaşıyoruz.
*
Başlığa dönmek gerekirse.
Zonguldak’ın haşhaşileri!
Kimseyi zan altında bırakma amacında değilim.
Her şekilde cemaat yapılanması içinde olup kandırıldığını düşünenlerin ötesinde hala ve hala FETÖ liderine toz kondurmamaya çalışan veya ‘ama’lara sığınmaya çalışanlar var.
*
Darbe girişimi ile Gülen’in bir alakasının olmadığını, bunun Amerika’nın tek başına oyunu olduğunu düşünenler var.
Eminiz ki fırsat buldukları an çoğalmanın derdine düşecekler!
*
Keşke ‘Yenikapı’ ruhuna sadık kalabilseydik birlikte.
Anadolu’nun ölümsüz kahraman evladı Ömer Halisdemir ve tüm 15 Temmuz şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz.
Vali Bey’e küçük bir öneri
Zonguldak için yeni bir dönem başladı.
Beklentileri çok büyük tutmadan ortak aklın harmanlanması gerekir.
Zonguldak kendi aklıyla kendine yetemediği için her gelen valiyi kurtarıcı olarak ilan eder.
Vali bey kusura bakmasın ama bu durum böyledir ne yazık ki.
Şehre gelen Vali gördüğü itibar, ilgi alaka karşısında pop yıldızına döner.
Şaşırır.
Arada üzülenler de olur.
Zonguldak’ta sürekli ve özenli olarak dinlenmesi gereken kesimlerden biri de işverenlerdir.
Ancak onlar sadece vergi rekortmeni olduklarında anılırlar.
Seçimlerde çok gündeme gelen ama çabuk unutulan yerel kalkınma modellerinin hayata geçmesi için yerel girişimcilere çok büyük ihtiyaç var.
Mevcut yatırımcılarımızın, girişimcilerimizin sorunları var.
Onlar yıllardan beri ihmal edildi.
TSO Başkanlarımızın son dönem işverenleri tek tek dolaşmaları bu yönüyle anlamlı.
Ama yeterli değil.
İş, ekmek, ekonomi, istihdam diyoruz.
Mesela dünya markası olan MFA’nın yol hikâyesi bana göre çok önemli.
Diğer sanayicilerimizin, girişimcilerimizin hikâyeleri çok önemli.
Ama yalnızlar.
Zonguldaklılar öncelikle kendi markalarına sahip çıkmak zorunda.
Bu konuda doğru bir iklimlendirme yapmak zorundayız.
Vali Bey iş, ekmek vererek büyük dezavantajlara rağmen istihdam yaratan sanayicilerimiz ile sık sık bir araya gelmeli.
Devlet ve bürokratlar yasal mevzuatlar içinde zorlaştıran değil kolaylaştıran olmalı.
Siyasilerimiz bu noktada yetemiyor.
Devletin ve Vali Bey’in ilgisine ihtiyaç var.
Z HABER
Arkamızda gizli patron yok.
Sırtımızı dayadığımız bir işadamı yok.
Kimsenin arka bahçesi değiliz.
Kimse için kimseye tetikçilik yapacak değiliz.
Gazetecilik yapıyoruz.
Doğru ve hızlı bilgi veriyoruz.
Kent adına, hizmetler adına, samimiyet adına tavır koyuyoruz.
Ortak akla inanıyor, çizgimizi bozmuyoruz.
Zonguldak’ı seviyor, Zonguldaklıya değer veriyoruz.