Şehrin her yerinden sesler yükseliyor.
Gereksiz bir uğultu.
Haksız olan yok.
Herkes haklı.
Herkes en mükemmel.
Sorun bol.
Konuşan çok ama diyalog yok.
Çakma akıl çok ama ortak akıl yok.
Esas olan hizmet ise çoğu kuru gürültü.
Ona karşı.
Buna karşı.
Bazılarının da derdi yeter ki karışsın çarşı!
Yani özetle sevgili dostlar.
İlçeler dahil cücük kadar şehirde herkesin, hepimizin haklı olması mümkün değil.
Yapılanı takdir etmeden yapılmayanı tenkit edemeyiz.
Şehre sahip çıkmadan, hızlı çözüm ve icraat olmadan lafla gemi yürütemeyiz.
Ve çok daha fazlası.
Zonguldaklı bunlardan bıkmış, usanmış.
Hele bir sorun bakalım.
Zonguldaklı ne istiyor?
Halka bir inin.
Siyasetçi üniformanızı çıkarın mahallelerde yürüyün, domatesi tane ile ekmeği bayat yerinden alabilen insanların sofralarına oturun.
Üreticinin, esnafın, iş insanlarının maliyet yükünü ve karşılaştıkları zorlukları görmek için sadece bir günü ayırın.
Bakalım ne oluyor?
Madene girip çıkıp poz vermeyin.
Geçirin 5-6 saat arında, başyukarıda.
Bakın bakalım kaç bucak dünya!
Bunları ve fazlasını yapmadan ne Zonguldak’ı anlayabilirsiniz ne de Zonguldaklıyı!
Öyle sosyal medyadan reklam kokan fotoğraflarla olmuyor bu işler!
Aldatıcı başlıklar ve eksik haberler!
Bazen bizim sitede de aldatıcı, amacını aşan veya eksik bilgilendirmeye bağlı haberler çıkıyor.
Bazen de telaşla ilk bilgiler ışığında haber atarken hata yapabiliyoruz.
Bu sütunlarda da bazen hatalar oluyor.
Bazen yazdığımı bile göremiyorum!
Bazen ikinci bir göz şart.
Arkadaşlarımızla değerlendirmeler yapıyoruz.
Sonuçta sorumlu benim.
Biz bunları mümkün olduğunca yapmamaya söz verdik.
Hatalar olduğunda da özür dileyerek düzeltmeye çalışıyoruz.
İş bazen trajikomik yerlere gidiyor, trajikomik yerlere götürülüyor olsa da biz okur nazarında, kamuoyu önünde daha özenli, daha dikkatli olmamız gerektiğine inanıyoruz.
İyi niyet ve samimiyetle yapılan eleştiri ve öneriler için de teşekkür ediyoruz.
Bazen sosyal medyadan gelen yorumları takip edemiyoruz.
O nedenle gördüğünüz eksik ve hataları WhatsApp hattından iletirseniz daha hızlı görebiliriz.
Sizleri seviyoruz.
Sağlık diliyoruz.
Ahmet Güler’den “Sevdalarımdan uzakta”
Zonguldak Endüstri Meslek Lisesi’nden öğretmenimiz Ahmet Güler;
“Sevdalarımdan uzakta” demiş.
Siyasetten uzaklaştıkça yaşanmışlıklarından kalan demi 108 sayfalık kitapta biriktirmiş.
Hatta!
Doğramacı Sokak’ta bıraktığı acı ve sevinçlerini haykırmış.
İncir dallarını, dut yapraklarını, Uzunkum ve martı çığlıklarını üst üste koyup kapağını kapatmış.
Uzun zaman aradan sonra şiiri hatırlatan, şiirleri atan kalbini hatırlatan bir alın teri eseri gibi.
Teşekkürler Ahmet Güler.
Tebrikler öğretmenim.
Hamit Kalyoncu da görseydi keşke.
On üzerinden kaç not kırardı sizce!
Bizim siyasetçiler!
Olgunlaşmamış, çabuk şımarmış geldiği yeri hazmedememiş siyasetçilerimiz var bizim.
Ergen ergen işlere kalkıyorlar.
Daldan dala konmayı marifet sayıyorlar.
Gerçeği söyleyince bozuluyorlar.
Ama havalara sokarsanız da mutlu oluyorlar.
Halkı salak yerine koya koya yükselirken küt!
Sonra tumba baş aşağı!
Biz anladıkları dili biliyoruz ama o da bize yakışmaz!