"6 Kasım 1914 saat 7.45 Rus donanmasına ait savaş gemileri Zonguldak açıklarına geldi.Dünya`nin ilk petrol ile çalışan savaş gemisi olma özeliği taşıyan Rostislav gemisi ile berberinde 20 çesit savaş filosu, Kozlu ve Zonguldak`ı bombalamaya başladı.

Bu bombalama esnasında ilginçlikler yaşandı; mesela o yıllarda Fransızlar 1.Dünya Savaşı`nda Osmanlı Devleti`ne karşı itilaf devletleri arasında yer almasına ramen Zonguldak`ta faal olarak maden ocaklarını işletmeye devam ediyordu. Savaş öncesinde, Zonguldak`ta Rus şirketlerde vardı fakat savaş patlak verdikten sonra Ruslar Zonguldak`tan ayrılmıştı.Yinede Ruslar ve Fransızlar aynı safta yer alıyordu.Buna ramen Rusların ateş altına aldığı Zonguldak`ta bombaların çoğu Fransız yerleşkesine isabet etti. Fransızlar tedbir olarak binalara Fransız Bayrağı çekmişti. Yani yerlerini belli ediyorlardı.

Galeriler arası en uzun yeraltı geçişi! Ekmekçi tüneli Galeriler arası en uzun yeraltı geçişi! Ekmekçi tüneli

Bilindiği gibi 1914 itibari ile Zonguldak`ta Rumlar,Ermeniler,Fransızlar, İtalyanlar,Almanlar vb. gibi bir çok milletten insan, kömür şirketlerinde çalışıyordu. 1.Dünya Savaşı sırasında Ruslarla, Zonguldak içinden irtibat halinde olabilecek bir sürü kişi veya kuruluşlar olması olasılığı çok yüksek. Bu olayda; ya Ruslara yanlış istihbarat verildi ya da şehirde bulunan Almanlar bu istihbaratları bizzat kendileri verdi.Rusya`nin Karadeniz Donanmasında ki gemilerde bir çok Fransız da görev yapmaktaydı.Yani “bombayı atan da yiyende Fransız” olması olasılığı çok yüksek.

Bu saldırıdan sonra, Bolu Mutasarrıfı Ali Osman Bey Dahiliye Nezaretine gönderdiği telgrafla ile olayı bildirdi. 20 parça gemiden oluşan Rus donanması tarafından gerçekleştirilen saldırının ciddi hasara yol açmadığı, Zonguldak limanına giden demiryollarında meydana gelen hasarın 24 saat içinde giderilmesi için mutasarrıflık tarafından talimat verildiği belirtilmiştir. Rus donanmasının gerçekleştirdiği saldırı, Zonguldak’ta kömür üretimi ve sevkini engelleme amacına ulaşmamıştır.

Ali Osman Bey telgrafında ayrıca," Kızıl-haç işareti taşıyan Fransız hastanesi ve okulu ile konsolosluğunun açılan ateş ile hasar gördüğünü, bu durumun yabancıların bile tepkisine sebep olduğunu belirtmiştir. Rus donanmasının saldırısı esnasında tesislerde ve kömür ocaklarında bir hasar meydana gelmemiştir. Limanda ve Beykoz vapurunda ve Kozlu’da Türk sancağı taşıyan bir vapurda hafif hasar meydana gelmiştir. Bombardıman esnasında bir vatandaş ve bir jandarma yaralanmış en büyük hasarı Fransızların yaşadığı bölge almıştır.Rus donanması telgrafhaneyi hedef almış, ancak atılan gülle telgrafhane yerine yanındaki eve isabet etmiştir" denildi

Zonguldak`in bombalanması Istanbul gazetelerinde de yer aldı.

Tanin gazetesi yaptığı manşetle Rusların bu saldırılarının çok önemli olmadığını zayıf Rus donanması olarak nitelendirdi.Saldırıya Odessa limanında Osmanlı Donanması tarafından batırılan Kagul ile Merkuria kruvazörleri de katılmıştı.Gemiler batıktan çıkarılıp tamir edilip Rus donanmasına katmışlar ve Zonguldak`ı bombalama da bu iki gemiyi de kullanmışlardı.

Rusların bu ilk saldırısında Zonguldak’ta en fazla zarara uğrayan, gayrimüslimler olmuş; bu nedenle birçok gayrimüslim kesim bu saldırıyı kınamıştır.Aslında bir kınanması gereken de o yıllarda Zonguldak‘ı yöneten Osmanlı yöneticilerdi.Zira kendisi ile savaş yapan bir ulusun varlığını halen savaş için en kritik bir merkezde halen iş tutmalarına göz yummaları olduğunu düşünüyorum.Zira o yıllarda 1887 maden nizamnamelerine göre yabancılar Zonguldak`tan çıkardığı kömürün büyük çoğunluğunu istedikleri yere satma imkanı verilmişti.Yani Zonguldak`tan çıkan kömür Savaş esnasında Osmanlı Devleti‘nin çok ihtyaç duyduğu bir cevher olmasına ramen kendi toprağından çıkan kömür Osmanlı Devleti`ne saldıranlara bir şekilde gitmekteydi.

Bütün bunlara ramen Zonguldak`ta bu kesimin varlığını sürdürmesinin sonuçları; istihbarat acısından bir hayli handikap olmuştur.Yani; Ruslar, Zonguldak`tan aldığı kömürü İstanbul`a taşıyan yük gemilerinin limandan çıkışını ve güzergahını bilmeleri,Osmanlı donanmasına ait Yavuz ve Midilli savaş gemisinin ortalıklarda olup olmadığı ,Zonguldak‘ta ki ajanlarından öğrenebilmesi oldukça mümkündü.

Editör: Melisa Sapaz