Zonguldak’ta kaçak maden ocağında çalışırken hayatını kaybeden ve sonrasında üç kişi tarafından yakılan Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’nin ardından ocaklar bombalanmaya başladı.
Olay sonrasında Hakan Körnüş, Enver Gideroğlu ve Ahmet Aydın, Afgan uyruklu işçiyi yaktıkları iddiasıyla tutuklanmıştı.
Gelişmelerin ardından kaçak ocaklara yönelik denetim ve bombalamalar devam ediyor.
Kaçak ocakçılar ve çalışanlar ise kaçak ocaklarım bombalanmasından ve denetimlerin sıklaşmasından rahatsız.
ALİ YÜKSEL KİRET TEPKİLİ
Sektörün tüm yönlerini bilen kömürcülerden biri olan Ali Yüksel Kiret, basında çıkan haberleri hedef göstererek denetim ve bombalamalardan kömürcü ve çalışanların rahatsız olduğunu dile getirdi.
Ali Yüksel Kiret paylaşımında; “Geçtiğimiz günlerde bir Afgan kardeşimizin feci bir şekilde öldürülmüş olması samimi bir üzüntü yaşatmıştır şehrimize. Zonguldak’ımızın haber kaynakları başlıklarında ‘Kaçak ocakta çalışan’ diye devam ediyor bu.
Kaçak ocak yazmaları onlara ne kazandırıyor?
Olay belli, olay yeri mevki belli.
Neden kaçak ocakta çalışan diye haber yapıyorsunuz?
Sanki o ağzınızdan düşüremediğiniz ocakta mı olay vuku buldu? Ekmeğe ihtiyacı olan insanların ekmeği ile oynamayın.
Kaçak ocak dediğiniz bu şehrin dinamo taşı gibidir. Bilmiyorsanız araştırın” sözleri ile kaçakçıların hedef gösterildiğini belirtti.
KAÇAK OCAKLARDAN 10 BİN KİŞİ ÇALIŞIYOR
Ölüm olayı ve sonrasında yaşananların Zonguldak’ın acı gerçeğini bir kez daha ortaya koyduğuna dikkat çeken Kiret; “
“Bugün TTK’da çalışan sayısı 8 bin.
O kaçak ocaklarda çalışan sayısını hiç merak ettiniz mi?
10 binin üzerinde. Devlet her türlü imkanlarını seferber ediyor, kolluk kuvvetleri ile denetimlerini sıklaştırıyor.
Çözüm mü?
Bence değil.
İnsanların alım gücü bu zamanlarda zorlaştı.
Devlet işine de giremiyorlar, mecbur kaçak ocakta çalışmak zorunda kalıyorlar”
ZONGULDAK’IN KANAYAN YARASI
Sahalarda çalışanların ekonomik zorluklar nedeniyle göz göre ölüme gittiğine dikkat çeken Kiret, sözlerini; “Bu Zonguldak’ımızın kanayan bir yarasıdır.
Kimse bu yaraya bir pansuman yapalım demedi.
Dağlarda gencecik evlatlarımız var.
Hepsi göz göre göre ölüme gidiyor.
Canlı canlı yer altındalar.
Bu kaçak ocak diye adlandırılmasın.
Devletin ocağında da ölüm var. İhmaller hat safhada. Yani diyeceğim odur ki ha o ocak ha bu ocak. Onların adı kömür madencileri. Haber yapılırken elinizi vicdanınıza koyarak yapın” sözleriyle tamamladı.