Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Meclis Üyesi ve Grup Başkanvekili Atınç Kayınova, dere ıslah çalışmaları kapsamında Acılık Yaya Köprüsü’nün yetersiz kalacağı ayrıca Fevkani Köprüsü’nün yıkımının ardından araç yoğunluğu artmasından dolayı yol- kavşak düzenlemesi yapılması konusunda açıklamalarda bulundu. Kayınova; “Yaya köprüsü planlanan yerde aynı Uğur Mumcu kavşağı - Ulucami arasındaki köprü (eski Dökerel köprüsü) gibi bir araç-yaya köprüsü varlığında yön düzenlemeleri de yapılarak merkezdeki birçok noktasal sorunu çözmek ve yaya güvenliğini sağlamak mümkün olacaktır” dedi.
Kayınova’nın konu ile ilgili açıklaması şu şekilde:
“Yaya köprüsü yetmez
Çok değil 2023 Haziran ayından itibaren Zonguldak’ta revizyon imar planı tartışmaları yapıldığını herkes hatırlayacaktır. Ben ve yüksek inşaat mühendisi arkadaşım Ozan Demirtaş gerek belediye meclisi oturumlarında gerekse de imar komisyonunda aylarca sunulan bu imar planına ve Fevkani yıkımına bağlı olarak şehirde yaya güvenliğinin kalmayacağını aktardık. Tüm planlamaların araç hareketlerine göre yapıldığını, yapılan düzenlemelerin sayı ve şekil olarak eksik olduğunu, yerlerinin ve açılarının araç ve yaya hareketlerine uygun olmadığını birçok kere dile getirdik. Sonuçta bugün Soğuksu’dan gelen bir vatandaşımız Acılık üstünden Gazipaşa’ya giderken 14 şerit araç, 1 tren yolu aşmak zorunda. Zonguldak halkı ve esnafı olarak birlikte yaşıyor ve görüyoruz.
Yaya köprüsünden 12 katlı yönünden çıktığımızda, sağlı sollu tersten gelen araçların olduğu ve ışıkların yayaya göre değil de araçlara göre düzenlendiği, yaya geçidinin olmadığı ve olmasının da teknik olarak ve trafik mevzuatına göre mümkün olmadığı bir kavşağa adım atıyoruz.
3 gün önce Mustafa Çağlayan köprünün görselliği ile ilgili bir açıklama yapmış ve “Şehrimize yakışan bir köprü olacak” demiş. Tabi ki güzel ve şehrimizin merkezine yakışan bir köprü olsun isteriz biz de. Ama yetmez. Köprünün yeri, boyutları, yaya mı, araç mı ya da her ikisi bir arada mı olmalı gibi birçok tartışılması gereken konu varken sadece görselliğini konuşmanın eksiklik oluşturacağını düşünüyorum. Şehir de, hayat da, insanlar da, alışkanlıklar da değişiyor, her şey değişiyor. Bu sebeple yeni bir şeyler yapılacaksa uzun erimli değerlendirmek şart.
İlla ki aynı yere mi olmalı, tek bir tane mi olmalı, boyutları ne olmalı, araç-yaya bir arada mı olmalı, selden korunmak adına ek bir teknolojisi olmalı mı vb. soruları yanıtlamak lazım. Şehrimizle ilgili bu tür konularda bilim odaklı görüş sunan, kafa yoran, emek harcayan meslek örgütlerinden şehrin değişen şartlarına yönelik görüş istemek yerine DSİ teknokratlarınca yapılan bir planlamanın değerli ama eksik olduğu düşüncesindeyim.
Fevkani yıkımı sonrası Acılık-Gazipaşa bağlantısı yaya olarak zorlaştı, Uğur Mumcu kavşağı araç yoğunluğu arttı. 12 katlı ile Belediye binası arasındaki dere üstü düzenlemelerin zaten ne bu işin bilimi ile ne de kuralları ile uyarlılığı yok. Dönüşler ters ve yasak ama sürekli kazalar var.
Yaya köprüsü planlanan yerde aynı Uğur Mumcu kavşağı - Ulucami arasındaki köprü (eski Dökerel köprüsü) gibi bir araç-yaya köprüsü varlığında yön düzenlemeleri de yapılarak merkezdeki birçok noktasal sorunu çözmek ve yaya güvenliğini sağlamak mümkün olacaktır. Soğuksudan gelen yolun Acılığa dönen açısından 12 katlı önüne geçen bir yol-kavşak-köprü düzenlemesi yapılması mümkündür. Kaldı ki şehir tarihine ilgi duyanlar ya da 1950’li yılları yaşayanlar o bölgede bir tahta köprü olduğunu ve sel vb. sonrası yıkıldıkça yeniden yapıldığını hatırlayacaklardır.
Bu sebeple ivedilikle Karayolları Bölge Müdürlüğünün dahli ile bu yaya köprüsü projesi yaya-araç köprüsü ve iki taraflı kavşaklar şeklinde geliştirilmelidir. DSİ, Karayolları, TTK, demir yolları, emniyet müdürlüğü, çevre şehircilik müdürlüğü, belediye vb. tüm kurumların katılımı ile birlikte yol alınmalıdır.
Diğer yandan şehrin ticari hayatı için de bu geçiş önemlidir. Bu sebeple TSO, Esnaf Sanatkarlar Odası bile sürece dahil edilmelidir.
Ayrıca DSİ hazır bu bölgede çalışıyorken Acılık – Tren garı arasındaki köprüyü de projelendirmelidir. Açısı ve boyutları geliştirilmelidir.
Yapılacak olanı sadece bir yaya köprüsü olarak görmemeli ve şekli ile kendimizi ve kentimizi sınırlamamalıyız diye düşünüyorum.
2019-2024 döneminde imar komisyonu üyesi sıfatım olması sebebi ile bu konuyu kamuoyu ile paylaşmak gereği duydum. Saygılarımla”
