Çakıcı kimin için Zonguldak’ta? Çakıcı kimin için Zonguldak’ta?
Zonguldak tarih editörü Hayati Yılmaz, milat öncesinden başlayarak günümüze uzanan ”Çocuklar için Zonguldak tarih" adlı yazıyı kaleme aldı.
Yılmaz’ın yazısı şu şekilde:
ÇOCUKLAR İÇİN ZONGULDAK TARİH
Maalesef çocukların gidebileceği , Zonguldak tarihini anlatacak donanımlı bir müze yok. Bir maden müzesi var , o da şehrin genel tarihini anlamalarına yeterli değil. Okullarda yerel tarihten bahsedilmez. Resmi kurumların tarihçe sayfaları da ezber niteliğinde, çok kısaca geçiştirilir. Fakat Zonguldak’ta büyüyen çocukların aidiyet duygusu,biraz da geçmişle kazandırılması gerekir.. Bu neden ile , bu yazıyı yaş gruplarına göre yazıyorum. İsteyen veliler bu yazıyı çocuklara okutabilir hatta odalarının duvarına asabilirler.
Bu zamana kadar kaydını tutuğum Zonguldak Tarihini çocuklar için düzenledim.
18-14 YAŞ ARASI
Anadolu'nun bilinen en eski adı "Hatti Ülkesi "idi. Bunun nedeni ; Tarihte en eski yazılı kaynağı bulunan Akadların ,Anadolu'da yaşayan halka “Hatti ülkesi ”denmesi ile başlar. Hattiler ,Orta Anadolu'da yaşıyordu. Hatti ülkesinin varlığı, M.Ö 2500 ile M.Ö 1500 yılları arasında görülüyor.
Hattilerden önce Anadolu'da yaşayan insanlar olmasına ramen isimlendirilemediler. Özelikle Zonguldak'a ilk tarımın M.Ö 6000 yıllarında geldiği bilindiğine göre ; bu bölgede yaşayanların çok daha önce bu topraklara geldiği anlamı çıkıyor.
Hattiler zamanla Anadolu'nun diğer yerlerine dağılmaya başlar. Özellikle Demir Çağı döneminde , demirin eritilmesinde ki en önemli malzemenin odun kömürü olduğundan ,bir kısım Hattilerin Karadeniz ormanlarına yönelmeleri ,onları Orta Anadolu‘dan ayırmış ve kendilerine “Palalar” denmişti. Bu neden ile kayıtlarda ,Zonguldak'a ilk yerleşen halkın Palalar olduğu anlaşılıyor.
MÖ.1200 yıllarında Berbryler (Barbarlar), Kafkas üzerinden bölgeye akın ettiler. Kralları Lykos idi. “Lykos” Zonguldak’ta yaşamış, bilinen ilk kraldır. (Lykos antik Gülüç Irmağın adıdır. Adını bu kraldan alır.)
MÖ.1200 Boitianalılar Altın Post avı için Karadeniz’in doğusuna geçerken, ile Ereğli topraklarına uğramış ve Kral Lykos’un misafirperver tavırları sonucunda bazları buraya yerleşmiştir.
M.Ö 1200 -M.Ö 750 yılları arasında Zonguldak'ta Frigyalılar (Frigler) dönemi başlıyor. MÖ 7. yy Lidyalıların Kolonileri Zonguldak'a ulaşıyor ve ilk sikkeler (madeni para) kullanımı gerçekleşiyor.
M.Ö 700 yıllarında “Tion” adında bir rahip (Antik dini inanç Yönetici) , bugün Filyos adını verdiğimiz yerleşkede Tion veya Tieion adı ile bir şehir kuruyor.
MÖ 696 yılında . Sesamos (Amasra) , Kafkaslardan gelenler Kimmerler tarafından istila ediliyor.
MÖ.675 yılında ise Kafkaslardan gelen Kimmerler ve Balkanlardan gelen ilk Megaralı kavimler Zonguldak‘a yerleşmeye başlıyor.. Kaukenes halkı da Ereğli Zonguldak arası tarım arazilerinde yaşamaya başlıyor.
M.Ö. 626 yılında Lidya Kralı Alyattas’in zaferi sonrasında Kimmerler bölgeden çekildi. Karadeniz kıyılarındaki İyon ve Megara kolonileri üzerinde Lidya egemenliği başladı. Kaukenes halkı ise Filyos vadisine göçtü.
MÖ. 560 tarihinde Ereğli'de ilk “Herakleia Pontike” adı altında bir şehir kuruldu.
MÖ 555 yılında Persler (Eski İranlılar veya Medler) Anadolu'yu istila ediyor.
MÖ 546 yılında Kroisos’un yönetiminde Lidya Krallığı ordusu , Kyros’un yönetimindeki Pers ordusuna yenildi ve Bithinya toprakları (İstanbul - Zonguldak arası ) Perslerin eline geçti.
MÖ 376-326 yılında arasında , Bithinia'yı ”Bas” adında bir komutan yönetiyor. Bithinya ,Ereğli Pontika ile komşu idi. Bas , Bithynia'nın ilk bağımsız hükümdarıydı . MÖ 376'dan 326'ya kadar elli yıl hüküm sürdü ve 71 yaşında öldü. Bas ,Büyük İskender'in generallerinden Calas' yenerek Bithynia'nın bağımsızlığını korudu. Bas’ın bu zaferi Herakleia Pontike'yi (Ereğli) korudu ve Makedonlara karşı bölge korunmuş oldu.
M.Ö. 364 yılında Klearkhos, Herakleia Pontike’nin başına tiran olarak geçiyor . (Pontike Karadeniz’de bir şehir. Bugün Karadeniz Ereğli gibi . Bugün nasıl Anadolu’da üç Eregli varsa ,Antik Dönem’de de bir çok Heraklia şehirleri vardı. Bu yüzden bir birindn ayırmak için Pontike veya Poncik ekiyle ayrıldılar.)
M:Ö 334 yılında Büyük İskender'in Anadolu'ya girmesi ile Persler Anadolu'dan çekiliyor fakat bazı uç beylikleri Anadolu'nun bazı yerlerinde kendilerine yer bulmak için kalıyor.
MÖ.332 yılında, Pers Kralı Dareios sülalesi ile birlikte İskenderin ordusu tarafından esir alınıyor ve sülalenin Pers kızları ,Makedon komutanlarla evlendirilmeye başlıyor. Bunlardan biri de kralın yeğeni Amastris 'tir. Fakat Amatris evlendiği Krateros'tan ayrılarak Ereğli'de bulunan Ereğli tiranı Dionysos'un yanına gelerek onunla evleniyor.
MÖ 305 yılında, Ereğli Tiran’ı Dionysios ölüyor.
M.Ö.306 yılında, Amastris’in kocası Dionysios ölmeden önce yerine kraliçe ilan ettiği Amastris'e Ereğli’nin yönetimini bırakıyor. Ereğli artık bir tiranlık değil devlet olarak görüldüğü düşünülebilir. Fakat bu karışık dönemde ve İskender’in ölümünden sonra Makedon komutanların taht savaşları arasında bir kadın olarak , Amastris'in güç elde edebilmesi kolay değildir. Bu nedenle bölgede en kuvvetli Makedon komutan olan Lysimachus ile evlilik yapar. Çocuklarını ise Ereğli'de bırakır. Amastris Lysimachus'tan ayrıldıktan sonra Ereğli'ye geri dönmesi çocuklarında rahatsızlık yaratır ve annelerine Doğu topraklarında kendine bir şehir kurmasına izin verirler. Böylelikle Ereğli’nin dogusunda yer alan “Sesamos “ (Bugünkü Amasra) adında bir yamaçta , MÖ .299 yılında “Amastris” adında bir devlet kurulur. Amastris’in kurduğu bu devlet limanları ile çok popüler olduktan sonra , bölgenin ticaretini ele geçirmesi Heraklia (Ereğli) kralları olan iki çocuğunu rahatsız eder ve Amastris oğulları tarafından, Karadeniz’de gemiden atılmak sureti ile öldürülür.
MÖ 284 yılında, Lysimachus Eski Eşi Amatris’in öldürülmesinden sonra bölgeye gelerek Amatris’in oğulları Clearchus ve Oxyathres öldürür. Ereğli ve Amasra Lysimachus’un yönetimine geçer.
MÖ 266 yılında, I. Mithridates’in oğlu Ariobarzanis "Amastris" adlı önemli bir liman olan Amasra'ya hücum eder ve bu kenti eline geçirir. Böylelikle bölgede yeni bir devlet kurulur. “Pontus “ adındaki bu devlet ,zamanla Doğu Karadeniz’e doğru genişler... “Pontus” Antik dönemde Karadeniz’in adıdır.
Ereğli'de de Heraklia Devleti varlığını devam ettirir. Bithyniler zaman zaman Ereğli’yi hakimiyetine almıştır. Ta ki Bithynia kralı IV .Nicomedes krallığını ölümünden önce Batı Karadeniz topraklarını vasiyetle Roma’ya bırakana kadar.
M.Ö. 74 yılında, artık Bithynia ve Paflagonya, Roma devletinin eyaletleri olmuştur. Bithynia et Pontus Eyaleti adında kurulan bu bölgede ilk vali Thorius Flaccus olmuştur.
M.S 395 yılında Roma’nın Doğu ve Batı ayrılışı gerçekleştiğinde, Zonguldak Doğu Roma İmparatorluğu toprakları içerisinde kalmış, böylece Bizans dönemi başlamıştır. Bu tarihten sonra bölgeyi Ortodoks kiliseleri yönetmiştir. Ereğli’deki kilise İstanbul'dan sonra en önemli Ortodoks kilisesiydi.
660 yılında Emeviler İstanbul sınırına kadar gelmiştir. Zonguldak topraklarını 10 sene kadar elinde tutmuştur. Ortadoğu’da çıkan karışıklıklar bu devletin geri çekilmesine neden olmuştur.
MS 5. yüzyılda Bizans İmparatorluğu, Roma İmparatorluğunun çöküşünden sonra kurulan, doğudaki devamı niteliğinde bir imparatorluktur. Bu imparatorluğa başlarda Doğu Roma denmesine ramen daha sonra Bizans İmparatorluğu denmiştir.
Bizans İmparatorluğu hem Romalı hem de Yunanlıydı. Daha çok Romalı olarak başladı, lakin yüzyıllar boyunca Batı Roma İmparatorluğunun ananelerinden daha da uzaklaştı. İmparatorluğun resmi dili Yunanca idi.
Bizans İmparatorluğu bu tarihten ,Türklerin Anadolu’ya girdiği Malazgirt Savaşı’na kadar Zonguldak’a hakimdi. Bizans genelde sınırlarda sorun yaşıyordu. Bulgarlar sınırlarını büyütürken , Doğu’da da Araplarla çalışmaktaydılar.
1071 yılında, Malazgirt savaşından önce Bizans’a, Kuzey’de yaşayan bazı halkları destek veriyordu . Bunların içinde Hristiyan Türklerde vardı. Bu neden ile Anadolu'ya ilk yerleşenlerin Hristiyan Türkler olduğu iddia edilir. Peçenekler ve Uz adı verilen Kuzey Oğuzları başlarda Bizans İmparatoru Romen Diyojen'e destek verdiler. Zaten Rusların Bizanslarla ticareti Peçeneklerin Bizanslı olan ilişkileri ile yapılabiliyordu. Peçenekler’de Hristiyandı. Tarihler boyunca diğer Türk boyları ile savaşmış olan peçenekler , Müslüman Türkler ile düşman olmuştu. Ayrıca Selçuklular artık topraklarında huzur vermiyordu. Bu neden ile onlarda Alparslan’a karşı Bizans’ın yanında yer almışlardı.
1071yılında, Türklerin Anadolu’ya girmesinden 10 sene sonra Zonguldak’a da yerleşen Türkler , zamanla bu topraklarda tarım ile uğraşmaya başladılar.
Anadolu (Rum) Selçuklu Devleti , Büyük Selçuklu İmparatorluğu içinde kalan Bir bölge idaresiydi.
Büyük Selçuklular belki de Gayrimüslimlere karşı ,ilk ve tek büyük savaşı Malazgirt'te yapmıştı.
Selçukluların ortaya çıkması ve ilk kez büyük zafer kazandıkları Dandanakan Savaşı bile Türklere karşı yapılan savaştır.
Daha sonra büyüyen devlet sürekli olarak Müslüman Araplar ile yapılan savaşlarla Büyük İmparatorluk haline geldi. Bir süre sonra da iç ayaklanmalar başladı .Bunlar çoğunlukla yeğen ,amca, kardeşlerin beyliklerinde isyan başlatması ile oluşan ayaklanmalardı.
I. Kılıçaslan ölümünden önce 11 oğluna toprakları paylaştırır. Bunlardan Sancar Şah`a Ereğli`yi verir. Kendi koltuğunu Gıyaseddin Keyhüsrev`e bırakır .
Böylelikle Zonguldak ve çevresini yöneten ilk Türk Sancar Şah olur.
1213’ yılına gelindiğinde, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın emriyle Selçuklu kumandanı Hüsameddin Çoban Bey`e Batı Karadeniz’in yönetimi verilir.
Hüsameddin Çoban Bey, Kayı Boyu’na mensup olup, Anadolu Selçuklu Devletinin ileri gelen devlet adamlarından biriydi.
Bizans'a karşı akınlar düzenlemiştir. Türk Boylarının bu bölgeye yerleşimine yardımcı olmuştur. Tarihte bu uç beyinin yönettiği topraklara “Çobanoğlu Beyliği “ adı verilir.
Çoban Bey’in vefatından sonra beylik makamına oğlu Alp Yürük geçmiştir.
Çobanoğulları, Kayı Boyu’ndan olan Osmanoğullarını , Bizans sınırlarına yerleştirmiş ve yeni yurtlar feth etmelerine destek vermiştir…
Türkler artık Zonguldak ve çevresine yerleşmiş fakat Ereğli`de halen Bizans Piskoposluğu sürmekteydi. Amasra`da ise 1270 yılında Ceneviz kolonileri yerleşmiştir,
Bir süre sonra Candaroğlu Beyliği , Çobanoğlu Beyliğine son vererek Zonguldak`tan Sinop`a kadar olan bölgeyi hakimiyetine alır. Bir ara bölgeye “İsfendiyar” adı verilmiştir. İsfendiyar , Candaroğlu Beyliği’nin başında bulunan Celaleddin Bayezit Bey’in oğullarından biridir.
1460 yıllarında ; Candaroğulları, Zonguldak`tan Sinop`a kadar bir bölgeyi yönetirken, bu sefer Osmanlı bölgeyi hakimiyetine alır.. İstanbul'un Fethinden sonra 1460`da Ordusu ile Amasra`ya gelen Fatih, bölgeyi Cenevizlilerden de temizleyerek Batı Karadeniz`in tamamını, bundan sonra ebediyete kadar Türklerin eline geçmesini sağlar.
Osmanlılarla birlikte bölgeye Bursa ve çevresinden büyük akınlar olur. İkinci yerleşim Zonguldak Bölgesine , Bursa ve çevresinden olur. Bugün kendilerine "Pazar Türkleri" denen Türkmenler Batı Karadeniz`e göç etmişlerdir.
Osmanlı döneminde bölgede tarım ile uğraşan Türkler Viran ,Diran, Divan adı altında yaşamışlardır.
Viran eski yerleşim yeri anlamında, Diran; bir kaç evden oluşan yerleşim yeri, Divan ise ; Osmanlı devrinde köy ile nahiye arasında bir yerleşim yeri idi . Adından da anlaşıldığı gibi meclisi veya azası olan yerdi. Devrek. Hızırbeyili Nahiyesi olarak isimlendiriliyordu. Ayrıca bölge Onikidivan , Yedidivan olarak yönetiliyordu. Bartın ve köyleri “On iki divan”, Filyos vadisi ise “yedi divandan” oluşan bir yönetim biçimiydi. Tımarlı sistem ile yönetilen köylülerin başında kadı bulunuyordu. Ayrıca toprak sahibi Osmanlı askerleri, köylerden topladıkları vergilerle maaşlarını alıyor ve savaş zamanında orduya katılıyorlardı. Osmanlı Döneminde ilgisiz kalan bölgede çeteler ve derebeyler oluşmuştu. Bu neden ile bölgeden bir hayli halk göç etti.
Taşkömürünün 1829’da bulunmasıyla Osmanlı için önem kazanan bölge , 1882 yılından sonra yabancı sermayenin ilgi merkezi oldu. Taşkömürü havzasındaki üretim ocakları İngiliz, Fransız, Alman, Belçika, Rus, Yunan ,İtalyan ,Rus, Alman ve yerli şirketlerce çalıştırıldı.
Birinci Dünya Savaşı’nda kömüre büyük ihtiyaç duyulduğundan Zonguldak Rusların hedefinde kalmıştı. 1914 yılından 1917 yılına kadar düzenli olarak Zonguldak bombalandı. İlk defa denizden kalkabilen su uçakları , Zonguldak’ı bombalamak için kullanıldı.
Yöredeki şirketlerinin haklarını korumak, kömür üretimini artırmak bahanesiyle Fransız askerler 08 Mart 1919’da Zonguldak’ı, 08 Haziran 1919’da da Ereğli’yi işgal ettiler.
14 Mayıs 1920’de müstakil mutasarrıflık olan Zonguldak Merkez, Bartın, Hamidiye (Devrek), Ereğli kazalarından oluşmuştur.
Buna karşı bölgede Müdafa-i Hukuk Cemiyetlerinin oluşturduğu milis güçleriyle Fransızlar 18 Haziran 1920’de Ereğli’den, 21 Haziran1920’de de Zonguldak’tan gitmek zorunda kaldılar.
Birinci Dünya Savaşı’nın ilk ve tek deniz savaşı Zonguldak ta gerçekleştirildi.
23 Ocak 1921 gecesi , Alemdar gemisi İstanbul’dan gizlice Karadeniz’e açıldı ve ertesi sabah Ereğli’ye geldi. Muhittin Paşa’nın Ankara ile görüşmesi üzerine, geminin Trabzon limanına gitmesi emri verildi. Bu gelişmeleri duyan Fransızlar gemiye el koyarak İstanbul’a geri götürmek istediler. Kuvay-ı Milliyecilerin gemi içinden ve dışından yaptığı mücadelelerle Alemdar gemisi kurtarıldı. Bu olay tarihte Alemdar Olayı olarak geçti
29 Ekim 1923 tarihinde gerçekleşen Cumhuriyetin ilanından sonra , Türkiye’nin ilk ili olan Zonguldak , 1 Nisan 1924’te Vilayet ilan edildi., 1927’de Safranbolu kazası bağlandı.
1936 yılında madenler devletleştirildi ve Fransızlara ait olan bina ve madenler satın alındı.
1939 yılında Karabük’e Demirçelik fabrikası kuruldu. İkinci Dünya Savaşı ile birlikte Mükellefiyet Yasası çıkartılarak madenlerde zorunlu çalışma dönemi başlamış oldu. Bu dönemde işçilerin köylerinden şehre çekebilmek için işçi evlerinin yapılmasına da gidildi.
1944 yılında Çaycuma, .1953’te Karabük ve Eflani, 1957’de Kurucaşile ilçe oldu.
1970’li yıllarda en fazla işçi sayısı ve kömür üretimi yapılırken, 1980’lerden sonra hızla düşmüştür.
1987’de Alaplı, Amasra ve Yenice , Mayıs 1990’da da Gökçebey ilçe olmuş ve Zonguldak’ın ilçe sayısı on üçe yükselmiştir.
1990 Aralık ayında başlayan Büyük Madenci Grevi 4 Ocak 1991 günü işçilerin Ankara’ya yürüyüşüne neden oldu. Gerede yakınlarında E5 karayoluna çıkmaya ramak kala, jandarma tarafından durdurulan yürüyüş, Ankara’da yapılan görüşme sonucunda sonlandırıldı. Görüşme, Başbakan Yıldırım Akbulut ve GMİS Başkanı Şemsi Denizer arasında gerçekleşti.
3 Mart 1992 tarihinde Türk madencilik tarihinin en büyük felaketlerinden biri , Zonguldak'ın Kozlu ilçesindeki taş kömürü ocağında meydana geldi. Zincirleme patlamalarda 263 madenci yaşamını yitirmiştir.
28 Haziran 1991 tarihinde Bartın il oldu. Amasra, Ulus, Kurucaşile ilçeleri Bartın’a bağlandı.
6 Haziran 1995 tarihinde Karabük il oldu. Eflani, Safranbolu ve Yenice Karabük’e bağlandı.
2008 yılında, Çaycuma’nın Kadıoğlu Mahallesi’de , bir evin bahçesinde bulunan Ambrossia Mozaiği Roma dönemine aittir. Bu Mozaig ne yazıkki tekrar toprağa gömüldü. Ayrıca 2013 yılında Gökçebey’in Uçburgu köyünde de Antik Pazar Yeri bulunmuştur.
10-14 YAŞ ARASI
Zonguldak deniz ürünleri, orman ürünleri ve yer altı madenleri bakımından zengin olması, insanları daima bu topraklara çekmiştir. Yaklaşık 4 bin yıldır bu topraklara çeşitli kavimler gelmiş, diğerleri geldiğinde de bazen birlikte yaşamışlar bazen de toprakları terk etmek zorunda kalmışlardır.
İlk zamanlar bir Pala ülkesi olan Zonguldak , barbar istilasına maruz kalmıştır. Berbryler adı verilen ve Kafkaslardan gelen halka barbar denmesinin sebebi , sakallı olmalarından kaynaklanır. Aslında barbar “berber” kelimesi ile aynıdır.
Zonguldak'ta daha sora Frigyalılar (Frigler) dönemi başlıyor. Sonra Ege’de hakimiyet kuran Lidyalıların Kolonileri Zonguldak'a ulaşıyor ve ilk sikkeler (madeni para) kullanımı gerçekleşiyor.
“Tion” adında bir rahip , bugün Filyos adını verdiğimiz yerleşkede Tion veya Tieion adı ile bir şehir kuruyor.
Sesamos (Amasra) , Kafkaslardan gelenler “Kimmerler “tarafından istila ediliyor.
Bölgeye bir yandan Balkanlardan “Megaralılar “ yerleşiyor.
Bölgede yerleşim yeri Antik Dönemde genellikle Ereğli, Filyos ve Amasra’da gerçekleşir.
Ereğli'de ilk “Herakleia Pontika” adı ile bir şehir kuruluyor. Heraklia adını Yunan Antik Efsane Herkül’den (Heraklia ) adını alıyor. Günümüze Heraklia- Erekli - Ereğli olarak dönüşüyor.
İranllılar (Persler) Anadolu’ya girerek Zonguldak kıyılarına kadar ilerliyor.
Büyük İskenderin Anadolu’ya girmesinden sonra Persler çekiliyor. Bölgede Heraklia ve Bithinya bir tiranlık ( Valilik) olarak kalıyor.
İran Kralı Dareios’un yeğeni Amatris, Ereğli'de bulunan Ereğli tiranı Dionysos ile evleniyor. Kocası ölünce Ereğli kraliçesi oluyor. Bu tarihten sonra Zonguldak, ilk önce Pontus devleti daha sonra da Roma Devleti’nin toprağı oluyor.
Roma Devleti M.S 395 yılında Doğu ve Batı şeklinde ikiye bölünüyor. Zonguldak Doğu Roma Devleti topraklarında kalıyor. Zamanla Doğu’da kalan kısmı Bizans adı alıyor.
Bir ara Emevili Müslüman Araplar bölgeyi istila ediyor ama bu çok kısa sürüyor. Zonguldak tekrardan Bizans’ın eline geçiyor.
Devlet olarak ilk Türk yerleşimi Selçuklular ile başlıyor. Selçuklular zaman ile zayıflayarak bölünüyor ve beylikler dönemi başlıyor. Zonguldak’ı sırası ile Çobanoğulları, Candaroğulları beylikleri yönetmeye başlıyor. Fatih İstanbul’u feth ettikten sonra Karadeniz seferine çıkıyor ve Zonguldak tamamen Türklerin eline geçiyor.
Osmanlı Devleti 600 yıl boyunca topraklarımızı yönetmiş ve 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur.
Batı Karadeniz Bölgesi ayrıca taş kömürü çıkartılan tek ildir.
6-10 YAŞ ARASI
Devlet ; Aynı soydan veya birkaç soyun birleşimi ile kurulan aile gibi yönetim şeklidir. Zonguldak’ı bu zamana kadar bir çok devlet yönetmiş, en sonunda da Türklerin kurduğu Selçuklu ve Osmanlı devletinden sonra Türkiye Cumhuriyeti devletinde il olarak yönetilmektedir.
Zonguldak’ın başında vali vardır. Belediye başkanları da şehirdeki işleri yürütür.
Dedelerimiz Zonguldak’a çok uzaklardan geldiler. Burada bahçe ve tarlaları ekip biçtiler. Bazıları balık tuttu bazıları ağaç kesti , para kazandı. Bazıları yer altından kömür çıkararak madenci oldu.
0-3 YAŞ GRUBU ÇOCUKLAR İÇİN
Çuf çuf ile Filyos’a , denize gideceğiz , çıp çıp yapacağız. Demeniz yeterli.
 

Bir 7 kişi ve şunu diyen bir yazı 'İçin Çocukla Zonguldak Tarih Hayati Yılmaz' görseli olabilir

Editör: Bekir Ekici