Zonguldak tarih sayfası editörü Hayati Yılmaz, “İki Kömür Şehri Arasında Fark” adlı yazı kaleme alarak Zonguldak ve Almanya’yı kıyasladı. Yılmaz; “Zonguldak ve Gelsenkirchen. Biri doğduğum yer, biri doyduğum yer. Bu iki şehrin ortak kaderi var” dedi.
İşte Yılmaz’ın o yazısı:
“İKİ KÖMÜR ŞEHRİ ARASINDA FARK
İster örnek, ister ibret olsun.
İki şehirde yaşadım.
Zonguldak ve Gelsenkirchen
Biri doğduğum yer, biri doyduğum yer.
İki şehir de kömür kenti.
Bu iki şehrin ortak kaderi var.
Dolayısı ile iki şehirde de kömürden kalan tarihi alanları var.
Bu yüzden iki şehri de severim.
İki şehirde de kömür fabrikaları kapandı.
Birbirinden ayrışan özellikleri de burada başlıyor.
Biri bu fabrikayı müze haline getirirken, diğeri yıktı.
Birine yılda 1 milyon turist gelirken, birinde maalesef köpek yuvası haline geldi.
Birinde insanlar sağlık yürüyüşleri yaparken, diğerinde tırların park yaptığı alan oldu.
Zonguldak Lavuar alanı yaklaşık 18 yıldır harabe halinde.
Resme iyice bakın.
Almanya Gelsenkirchen, eski lavuar binasının bulunduğu yerde sadece çim ve ağaçlandırma yapılmış. Aralarda da bisiklet ve yaya yolları. Bu kadar güzel görünmesin nedeni bu.
Basit ve sade...
Çim ve ağaçtan başka bir şey görüyor musunuz?
Diyeceksiniz ki; kanal da var... Eeee! Zonguldak lavuarın yanından, bir zamanlar pırıl pırıl Soğuksu Deresi akıyordu.
Diyeceğim şu ki:
Her şeyi yıkıyoruz. Yıkmakla da kalmıyoruz. Yerine her şeyin abartısını yapmaya kalkıyoruz. Fakat abartı projelerin ihaleleri pahallı olunca, bir türlü de yapamıyoruz. Sadelikten, doğallıktan uzak projelere milyon dolarlar harcasak bile; sonuçta ortaya güzel bir şey çıkmıyor.
Bu zamana kadar Zonguldak Belediyesi’nin aklında bu pahallı proje olduğundan, bir türlü yapamıyor. Oysa Zonguldak Lavuar Alanı, 20 seneden beri, en azından yeşillendirerek halkın kullanımına açılabilirdi. Ve bunu 20 işçi, 2 ustayla ve üstelik kendi çalışanları ile yapabilirdi. Ama kafalardaki ihale ve o abartılı istek, her şeyi mahvediyor.
Size abartısız söyleyeyim; bu yüzden yaşadığım yeri işaretledim. Oturduğum eve çok yakın olan bu alandan (kuş sesleri ile) bisikletle geçiyorum, Zonguldak'ta, yanından geçerken her an başıboş köpek çıkıp, saldıracak diye de korkuyorum.
İki şehirdeki fark; bakış açısı ve ufuk farkı.
Bu tür alanlarda, basit ve pratikliğe önem verin.
Yürüyüşe, koşuya, bisiklete, sosyal yaşama, yeşile, ağaca, çiçeğe, insan sağlığına mesela...
İşini basit yapan ustadır.
Basit, olun basit.”
Editör: Şeyma Kaya