Duruşmada, ölen madencinin eşi Berna Bıyıklı’nın avukatı, daha önce sanığın kendi ofisine gelerek, anlaşma için para teklif ettiğini iddia etti. Avukat, ocağın sahibi değilse, sanığın neden para teklif ettiğini sordu. Sanık Bülent Ş. ise avukatın sorusuna “Berna benim yanıma gelerek zor durumda olduğunu söyleyip, ‘Bana yardımcı olursan davamı geri çekerim’ dedi" diyerek kendini savundu. Duruşma, tanıkların dinlenmesi için ertelendi.
Bağlık Mahallesi'nde 21 Haziran günü ruhsatsız işletilen Bülent Ş.'ye ait olduğu iddia edilen kömür ocağında meydana gelen göçükte Uğur Bıyıklı yaralandı. Yaralı madenciyi arkadaşları dışarı çıkarıp, Atatürk Devlet Hastanesi'ne götürdü. Buradaki müdahalenin ardından Ankara Etlik Şehir Hastanesi'ne sevk edilen Bıyıklı, kurtarılamadı. Bıyıklı'nın cenazesi, 26 Haziran'da Kırat Şehir Mezarlığı'nda toprağa verildi. Kaçak kömür madeninin sahibi olduğu iddia edilen Bülent Ş. haftada 3 gün imza ve yurt dışına çıkış yasağı uygulanarak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Öte yandan madencinin eşi Berna Bıyıklı, kocasının ölümünden 5 gün sonra doğum yaptı. Bebeğine eşinin adını veren Bıyıklı, eşinin doğumdan sonra sigortalı bir işe girmeyi planladığını söylemişti.
9 YILA KADAR HAPİS İSTEMİYLE DAVA AÇILDI
Soruşturmasını tamamlayan Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı, hazırladığı iddianamede tanık ifadeleri ve Bülent Ş.’nin ölen maden işçisiyle yaptığı mesajlaşmaları dikkate alarak kaçak ocağın sahibi olduğunu belirleyerek, Bülent Ş. hakkında ‘bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan 9 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.
‘BEN YARDIM AMAÇLI PARA VERDİM’
Zonguldak 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya ölen madencinin eşi Berna Bıyıklı, tutuksuz sanık Bülent Ş. ve taraf avukatları katıldı. Kaçak maden ocağının kendisine ait olmadığını öne süren Bülent Ş. “Kaçak maden ocağı maktul Uğur Bıyıklı'ya aittir. Ben sadece bu kaçak ocağına malzeme taşınması için aracımı tahsis etmiştim. Birkaç kez Uğur benden maddi açıda zor olduğunu söyleyerek para istedi. Ben de yardım amacıyla kendisine borç para verdim. Uğur bana sigara parasının bile olmadığını söyleyerek benden sigara parası istedi. Ben de kendisine sigara parası verdim. Maden ocağı kesinlikle bana ait değildir” dedi.
AVUKATA GİDİP PARA TEKLİF ETTİĞİ İDDİASI
Sanıktan şikayetçi olan Berna Bıyıklı’nın avukatı, sanığın davanın geri çekilmesi için anlaşma yapmak üzere kendi ofisine geldiğini belirtti. Avukat, “Sanık benim yanıma gelerek maktulün ailesi ile tazminat hususunda anlaşma yapacaklarını söyledi. Kaçak maden ocağı kendisine ait değilse neden böyle bir talep de bulunmuş sorulmasını talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Bunun üzerine sanık, “Berna benim yanıma gelerek zor durumda olduğunu söyleyerek, ‘Bana yardımcı olursan davamı geri çekerim’ dedi. Ben de maddi açıdan yardımcı olabileceğimi söyledim. Berna benim yanıma gelerek para talebinde bulunmuştur” diyerek kendini savundu.
Sanıkla anlaşıp anlaşmadığı sorulan Berna Bıyıklı, tanık olarak dinleteceği F.Ç.’nin kendisini aradığını ve sanığın anlaşma yapmak istediğini ifade ettiğini söyledi. Bıyıklı, “F.Ç., Para karşılığı sanığın benimle anlaşmak istediğini söyledi ancak ben kabul etmedim” dedi.
ÖLMEDEN ÖNCE İŞ TEKLİF ETMİŞ
Duruşmada tanık olarak dinlenen C.E., ölen Uğur Bıyıklı’nın olaydan 1 hafta önce yanına gelerek iş teklif ettiğini söyledi. Bıyıklı ile bir süre beraber çalıştıklarını ve yevmiyesini kendisinden aldığını söyleyen C.E., “Bana hiç sanıktan bahsetmedi. Sadece sanık birkaç kez kaçak maden ocağına arabası ile geldi. Bizim kaçak maden ocağından Uğur ile beraber çıkarmış olduğumuz kömürleri alarak götürdü. Kömürleri ne yaptı bilmiyorum” diye konuştu. Sanık Bülent Ş., kömürleri satmak için ocaktan aldığını ancak satacağı yerleri de Uğur Bıyıklı’nın ayarladığını söyledi.
Hakim, dosyanın geldiği aşamayı dikkate alarak sanığın adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına karar verdi. Duruşma, yeni tanıkların ifadelerinin alınması için ertelendi.