Savaş tüm hızı ve şiddetiyle devam ederken, ilginçtir ki İngiliz gazetesinin başlığının Kırım Savaşıyla bir ilgisi yoktur. Osmanlı Ruslarla savaşa dursun, İngiliz gazetenin başlığı “Ereğli Kömür Ocakları”dır. İşte tam da burada Kaptan Spratt ve gemisi Spitfire, gazetenin ön sayfasındaki bu haberde karşımıza çıkıyor;

“Kömür yatakları bölge boyunca bu dağların sırtlarından çıkarılıyor. Kaynak yaklaşık 1854 yılından 17 yıl önce keşfedildi. Ya da halka duyuruldu. Bu vadide (Kozlu vadisi) yer alan ve daha sonraları majestelerinin makinisti Spitfire gemisinin kaptanı Spratt (Thomas Abel Brimage Spratt) tarafından ziyaret edildi. Ereğli limanı boyunca bir keşif yapıldı. İki tarafta da güzel araziler keşfedildi. Ayrıca makinistler (kaptanlar) için güvenli bir sığınak barındırıyordu. Spitfire’in gezisinin amacı kömür miktarını ve kaliteyi öğrenmekti. Sonuç çok tatmin ediciydi…”

10 Eylül 1921 Amele Günü 10 Eylül 1921 Amele Günü

(12 Ağustos 1854, The Illustrated London News.)

Kaptan Spratt, 1854 tarihli bu haber yayınlanana kadar bölgede çeşitli keşifler yapıyor ve İngiltere için değerli, stratejik maden yataklarını araştırıyordu. Ayrıca araştırmalarını düzenli olarak “Remarks on the Coal-bearing Deposits near Erekli (Ereğli) ” başlığıyla kraliyet donanmasına ve İngiltere’deki ilgili birimlere yolluyordu. Amiral Spratt’in kendi kaleminden aşağıda yazdığı rapor oldukça aydınlatıcı;

“1854 yılı Mart ayının sonlarına doğru, İngiltere ve Fransa donanmasının Karadeniz’e girmesinden sonra Türk hükümetinin güney sahilinden Ereğli yakınlarında (Antik Heracle’da) kömür elde ettiğinin bilinmesi üzerine savaş gemilerinde kullanmak için, kalitesini araştırıp rapor etmem için oraya gitmem emredildi…

Benim idaremde 27 Mart akşamı Kraliyet gemisi “ Spitfire ” ile İstanbul’dan ayrılarak Ereğli’ye ertesi günü sabaha geçip, hava şartlarının uygunluğundan istifade edip Ereğli’nin 30km doğusunda Türk Hükümetinin İngiliz Mühendisi Mr. John Barkley’in direktifleri ile işlettiği Kozlu körfez ve vadisine devam edildi…

Kozlu körfezin kıyısındaki birkaç evden oluşmuş ve bu bölgeden üretilen kömürün Ereğli’ye nakli için çok güvenli bir yerdir. Şu anda, Mayıs ayının ortalarında veya sonunda İstanbul’a yapılacak nakliyat için yaklaşık 9.000 ton kömür hazır olarak beklemektedir… Kumsaldan yaklaşık 2 mil uzunluğundaki vadiye çıkan o zaman çalışan madenlere de giden bir tramvay gördüm… 1838 veya 1840’larda bu kömür yataklarının varlığı dikkat çektiyse de benim ziyaretimden 5–6 yıl kadar önce Hırvatlar kıyının yanındaki gelişmiş ve kolay çıkarılabilen damarları işlemelerine rağmen Türk idaresii tarafından bu kömür yatakları sistemli olarak işletilmiyordu…

Çevrede kömür bulunan yerleri görmek arzusuyla 30 Mart sabahı Mr. Barkley ile Kozlu-Ereğli arasındaki bölgeye hareket ettik. Gemime beni Ereğli’de beklemesini söyledim…

Geçtiğimiz vadide de kömür damarları görmüştük ama onlar denize daha yakın bulunuyorlardı. Kardiç’in batısına doğru, kıyıya ulaştırılan, içlerinde kömür bulunan birçok vadiden geçtik Bunlardan biriside Aligazi köyü yakınında Hırvatlar tarafından çalıştırılan, birisi göz kararı 70 derece iki kömür damarı bulunuyordu… Bu paralel tepelerin üzerinden yolculuğumuzun sona erdiği yer güneydeki manzara ormanı eski çağlardan kalmış gibi balta girmemiş, Ereğli’ye gözün alabildiği kadar sık çınar ve meyve ağaçlarıyla bir okyanusun dalgaları gibi kaplıydı.”

– Thomas Abel Brimage Spratt

Kaynak- Zonguldak Nostalji

Editör: Melisa Sapaz