Başkan Posbıyık toplantıda OYAK ERDEMİR’in Cumhurbaşkanı kararnamesi ile Özel Endüstri Bölgesi ilan Edilmesiyle birlikte kenti büyük sıkıntıların beklediğinin altını çizerek “ 28 Ağustos’ta alınan bu kararla Kdz. Ereğli’nin geleceği karartıldı, güçlü lobi ve sermaye kazandı, Ereğli halkı yok sayıldı. Daha kötü günler göreceğimiz kesin. Halil Posbıyık olarak tek başıma da kalsam, mücadelemi sürdüreceğim demiştim. Yine söylüyorum.
ÇEVRE KONUSUNDA EYLEMLER YAPACAĞIZ!
Son nefesime kadar Ereğli’nin haklarını savunmaya, haykırmaya devam edeceğim. Yasal yolları kullanarak hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Yakında ERDEMİR’in çevre konusunda yaptıkları ile ilgili olarak eylemler yapacağız.”dedi.
Başkan Posbıyık’ın konuşması öncesinde Kdz. Ereğli Belediyesi SBD Tv tarafından hazırlanan 1994-2005 yıllarında ERDEMİR’in özelleştirilmesine karşı verilen büyük mücadeleyi anlatan Sinevizyon gösterisi izletildi.
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık yaptığı konuşmada, ERDEMİR’in özelleştirme sürecinde ve sonrasında Özel Endüstri Bölgesi olması sürecinde büyük mücadeleler verdiklerini belirterek şunları söyledi :
BU KARARLA EREĞLİ YOK SAYILDI!
Bugün sizlere, 28 Ağustos tarihinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’nın Özel Endüstri Bölgesi olarak ilan edilmesini, verilen mücadeleyi, Ereğli’nin neler kaybettiğini ve süreçte nasıl yalnız kaldığımızı detaylarıyla anlatmak istiyorum.
Çünkü 28 Ağustos tarihi Kdz. Ereğli için bir dönüm noktası oldu. “ERDEMİR'in Özel Endüstri Bölgesi ilan edilmesi, aslında Ereğli'de yaşayan insanlar için bir var olma, yok olma mücadelesi. ERDEMİR, Özel Endüstri Bölgesi yapıldığı zaman Ereğli halkı pek çok haktan mahrum olacak” demiştim. Bu gerçekleşti. Artık ERDEMİR, Ereğli’nin bağrında ayrı bir cumhuriyet oldu.
Bugüne kadar verdiğimiz mücadeleleri sizlere kısaca özetlemek istiyorum:
1994’DE ENGELLEMEYİ BAŞARDIK
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı olarak 1994’de göreve başladığım yılın hemen ardından, kentimizin gözbebeği ERDEMİR 1995’de özelleştirilmeye çalışıldı. Buna karşı çıktık. İlçe temsilciler kurulu kurarak, yürüyüşler, eylemler yaptık. Dönemin siyasilerini tek tek ziyaret ettik, haklı mücadelemizi dile getirdik. 1995- 1997 yılları arasında tüm Türkiye’ye örnek olan bir mücadeleyi ortaya koyarak özelleştirmeyi engelledik.
2005’DE DE MÜCADELE ETTİK. YALNIZ KALDIK
2005 yılının son aylarında özelleştirme hareketi başladı. Ereğli halkı artık kanıksamaya başlamıştı herhalde. Sivil toplum örgütlerinde ve siyasi partilerde eski canlılık yoktu. İstediğimiz kalabalıkları arkamızda bulamadık. Özelleştirmenin olmaması için elimizden geleni yaptık. Mücadele ettik. Ve maalesef özelleştirme oldu. ERDEMİR’i dönemin Maliye Bakanının da dediği gibi ‘Babalar gibi sattılar’. 2006’da Yerli kuruluşumuz OYAK aldı diye, bir nebze olsun memnun olduk. ‘Yabancıya satılmadı’ dedik. Bugün maalesef yabancılar alsın diyenler çok halkın arasında ben de dahi. Halka değer verirler en azından. Her sabah Kestaneciden baktığınızda sapsarı dumanları görüyorsunuz. Zehirleri, dumanları, tarım alanları kalmadı, kestane ağacı kalmadı, denizde balık kalmadı. Ama Ereğli’de çıt yok.
OYAK YÖNETİMİNDEKİ ERDEMİR KENTE SIRTINI DÖNDÜ
Ancak; OYAK yönetimindeki ERDEMİR, kente sırtını döndü. Belediyeye, dolayısıyla Ereğli halkına karşı yükümlülüklerini yerine getirmedi. Spor branşlarını kapattı. Kültür ve sanata destek vermedi. Çevreye, doğaya duyarlılıklarını yitirdi. ERDEMİR, kendi çalışanlarına da hak ettiği değeri vermedi. Birçok konuda Kdz. Ereğli Belediyesi’ni yani Ereğli halkını yok saydı.
2017 YILINDA FARUK ÇATUROĞLU, BUGÜNLERİN ÖNÜNÜ AÇTI
2014 yılında bize seçimleri kaybettiren eller, 2019 yılına kadar Ereğli’de istedikleri gibi hareket ettiler. O günkü belediye başkanı, “Herhangi bir kuraklık olduğunda ilk önce Ereğli halkının suyu kesilir, ERDEMİR suyunu alır” diye ERDEMİR ile protokol imzaladı. O günlerde yaşanan bu boşluğu, OYAK’ın yöneticileri Ereğli halkını yok sayarcasına hep kendi lehlerine değerlendirdiler. OYAK yöneticileriyle işbirliği içinde olan dönemin Milletvekili Faruk Çaturoğlu, Ereğli’nin kurtuluş günü olan 18 Haziran’da, 2017 yılında çıkarılan bir kanuna son dakika ilavesi yaptırtarak ERDEMİR’in Özel Endüstri Bölgesi olmasının yolunu açtılar.
ERDEMİR ÖZELLEŞTİRİLİRKEN FAZLI ERDOĞAN VARDI
Fazlı Erdoğan, ne oldu? Söyledik kendisine biz özelleştirmeye karşıydık sen özelleştirmeden yanaydın. Çaycuma'da küçük bir SEKA fabrikası özelleştirilirken bile oradaki misafirhaneyi, lokantasını, geniş bir araziyi, özelleştirme belediyeye devir etti. Ereğli'ye ne aldık. Göztepe'deki stadyumu, işçi sarayını, kapalı spor salonunu ve lojmanlar alanlarının bir bölümünü Ereğli halkına vereceklerdi. Bu sözler de havada kaldı. Tabi burada en büyük darbeyi Ereğli halkı oldu. O dönemin milletvekilleri, başta Fazlı Erdoğan olmak üzere. Bunları düşünüp birazda vicdan azabı çeksinler.
Ancak OYAK burayı alırken ayıplı bir mal aldı. Çünkü Fabrika alanı 4 milyon 700 bin m2 fabrikanın alanı, ama bunun 2 milyon 400 bin m2 hazinenin, yani vatandaşın sizlerin Türkiye’de yaşayan insanların arazisi. Başka, 400 tana dosya var burada Ereğlide yaşayan vatandaşın zilliyet davası dosyaları. Ereğli Belediyesinin 15 bin m2 yeri var. Özelleştirme oldu, şimdi onlara el koymuş oldular.
Şimdi bunların sahibi olmak için ilk etapta, 9 milyar değerindeki hazine arazisi için yargıya başvurdular. Karşı dava açtık birçok davalarımız var. Davalarımız devam edecek teslim olmak yok. 4 sene sürdü davanın müzakereleri. Yargıtay en sonunda bizi haklı buldu ve 2 milyon 400 bin m2 alanı alamadılar. Zilliyet davası dosyaları var, Ereğli Belediyesinin alanı var, dolayısıyla ayıplı mal. Zaman zaman satılacak diye dedikodular yayılıyor. Satamazlar ki, ayıplı mal satılmazki. Önce bu ayıplı malı düzeltmesi lazım.
ÖZEL ENDÜSTRİ BÖLGESİ VAR OLMA MÜCADELESİYDİ!
2019‘da tekrar belediye başkanı olduktan sonra, özellikle ERDEMİR’in, özel endüstri bölgesi yapılmak için çaba gösterildiğini, bunun Ereğli’nin sonu olacağını, düzenlediğim basın toplantılarında ve açıklamalarımda ifade ettim.
KDZ. EREĞLİ GELECEĞİNİ KONUŞUYOR PLATFORMU
Kdz. Ereğli’de 12 Ekim 2019’da AKM’de siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları (STK) temsilcileri ve halkın yoğun katılımıyla “Kdz. Ereğli Geleceğini Konuşuyor” toplantısı düzenledik.Toplantıda bütün siyasi parti temsilcileri, muhtarlar, sivil toplum örgütleri temsilcileri görüşlerini ortaya koydu ve çalışmalara başladık. Toplantı sonrasında 10 Kasım 2019’da “Kdz. Ereğli Geleceğine Sahip Çıkıyor Platformu”nu kurduk. Bildiriye ortak imzalar atarak yol haritası oluşturduk.Yaptığımız halk toplantıları ve hazırlanan broşürlerle OYAK yönetimindeki ERDEMİR’in çevreye karşı olumsuz duyarlılığından, spor, kültüre ve sanat destek vermemesine, Özel Endüstri Bölgesi çalışmalarıyla Kdz. Ereğli Belediyesi’ne dolayısıyla kente tamamen sırtını döneceğini vurguladık. Platformun çalışmaları da OYAK üst düzey yönetiminin hoşuna gitmedi.
OYAK GENEL MÜDÜRÜ SAVAŞ ERDEM’İN EREĞLİ’DE YAPTIĞI TOPLANTI
Hemen ardından 2 Aralık 2019 tarihinde OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş ERDEM’in ev sahipliğinde gerçekleşen ve Zonguldak milletvekilleri, siyasi partilerin ilçe başkanları, sivil toplum örgütleri ve meslek odalarının temsilcilerinin katıldığı basına kapalı toplantı yapıldı. Toplantıya Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık davet edilmedi. Bu benim için sürpriz olmadı tabi. Ereğli halkını temsil eden Belediye Başkanını, makamında ziyarette dahi bulunmadılar.Ancak: Kdz. Ereğli Geleceğine Sahip Çıkıyor Platformu üyeleri ve milletvekilleri kentin Belediye Başkanı davet edilmemesine rağmen toplantıya katıldı. Halkın Belediye Başkanı yok sayıldı.
PLATFORM ÜYELERİNİ KINIYORUM
OYAK Genel Müdürü Sülayman Savaş Erdem daha ERDEMİR’in kurulu bulunduğu kentin belediye başkanını ziyarete gelmedi. Platform çalışmalarını yürütürken kendisi birden Göztepe'de toplantı düzenledi. “Karadeniz Ereğli Geleceğine Sahip çıkıyor!” başkanlığını sözcülüğünü yaptığım platformun üyelerinin hepsini davet etti. Sadece Halil Posbıyık'ı davet etmedi. Benim umudum bizim arkadaşlarımızdan hiçbirisi başkanı davet etmediklerine göre gitmez dedim. Ben hiç çekinmedim kurduğum platformdakiler buraya gitmez dedim, ERDEMİR ulufe mi dağıtıyor. Anlamadım herkes toplantıya katıldı. Bir tek Eylem Ertuğrul gitmedi. Kendisini şu an aramızda kendisini tebrik ediyorum. Onun bu yaptığını diğerlerinden de beklerdim. Gerçekleri orada da yüzlerine anlatacağım diye korktular. Platformun havası bozulacak diye beni çağırmadılar. Kırılma noktası budur. Başkanlarını yalnız bırakarak oraya giden bütün platform üyelerini Ereğli halkı adına kınıyorum. Nedir bu ERDEMİR'in büyüklüğü, gel diyince gidiyorsunuz. Yerel siyasi figürler, çocuklarını, akrabalarını, dostlarının çocuklarını, yandaşlarının çocuklarını fabrikaya işe sokabilirler. Veya benim bilmediğim başka türlü ilişkiler olabilir. Bu Ereğli için kırılma noktası oldu.
MÜCADELEMİZ EREĞLİ İÇİNDİ…
Maalesef üzülerek ifade ediyorum, bu toplantıyla birlikte platform etkinliğini kaybetti. OYAK amacına ulaşmıştı. Oysaki bizim mücadelemiz Ereğli halkının geleceği içindi. Burada da yalnız bırakıldım.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI VARANK’A GİTTİK
2020’de Ereğli’den heyet olarak dönemin Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, TSO Başkanı Arslan Keleş, Gülüç Belediye Başkanı Gökhan Demirtaş ve dönemin AK Parti İlçe Başkanı Fatih Çakır’la birlikte dönemin Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ı ziyaret ederek, durumu ifade ettik. Bakan bey bize o gün, ERDEMİR Endüstri Bölgesi olsa dahi bunun Belediyenin ve Ereğli’nin menfaatleri korunarak yapılacağına söz verdi. Aradan geçen zaman zarfında AK Parti Milletvekili Saffet Bozkurt’a bizi götür dedim ama oralı olmadı.
HEPSİNİ SAFFET BOZKURT’A ANLATTIM. ‘BAKANLA GÖRÜŞELİM’ DEDİM
Bunları AK Parti Milletvekili Saffet Bozkurt benim çok iyi arkadaşım. Şu anki milletvekilimiz. Saffet Bey öndeydi. Fazlı Erdoğan gibi, iktidar partisinin Ereğli milletvekili. Kendisine anlattım, bunlar yerelde böyle değişik partilerden geldiği zaman Fatih Bey'in bizi nasıl götürdüğünü neler olduğunu söyledim.
YENİ BAKANA ANLATAMADIM
Yapacaklarsa bile en azından Göztepe sahasını, lojmanlar bölgesinden belli alanları almak suretiyle bir de belediyenin zararı var, bunları geri alma imkanımız olur dedim. Bize randevu al diye defalarca söyledim. Alıyorum, aldım dedi ama bizi bakana götürmedi. O da suçludur. Bunu da tarih yazacak. İsterse gelsin yanıma ikimiz birlikte anlatalım.
NE DEMİŞTİM;
• “ERDEMİR Özel Endüstri Bölgesi olursa, 2 milyon 264 bin metrekare hazine arazisi, yani 9 milyarlık arsa bedelsiz OYAK’ın mülkiyetine geçecek”
• “Böylelikle Kdz. Ereğli Belediyesi’nin yüzde 40’lık gelirine de el koymuş olacaklar”
• “ERDEMİR fabrika sahası, özel endüstri bölgesi ilan edilirse, ERDEMİR fabrika sahasında bulunan taşınmazlar için, belediyemiz artık emlak ve bir kısım harç ve vergileri tahsil edemeyecek!”
• “ERDEMİR, bu şehrin havasını kirletiyor, bu şehrin suyunu kirletiyor, bu şehrin tarım arazilerini kirletiyor, denizini kirletiyor. Halkımız bunca fedakârlığı yapıyor da, siz neden vergi ödemesin, belediye gelir elde edemesin diye bunca çaba gösteriyorsunuz?”
• “OYAK ile ilişkiniz nedir ki, koskoca bir şehrin haklarını görmezden geliyorsunuz? Bugün Halil Posbıyık varsa yarın başkası olur. Bu halka bu kötülüğü yapmayın. Belediye gelirlerini artıracak önlemler yerine; dar, kısır, basit siyaset anlayışı ile muhalefet belediyelerinin gelirlerini budayacak kararlar almayın!”
ÖZEL ENDÜSTRİ BÖLGESİ MÜCADELESİNDE DE YANIZ KALDIM
“Ereğli halkının haklarını gasp ediyorlar” dedim. Gelinen nokta; üzülerek söylemek istiyorum ki, özellikle 2005’de ERDEMİR’in özelleştirilmesi süreci başta olmak üzere Özel Endüstri Bölgesi konusunda da YALNIZ kaldım.
ERDEMİR, çıkarılan bir kararnameyle Özel Endüstri Bölgesi oldu.Bunun sonuçlarını sadece ben değil hepimiz yaşamaya devam edeceğiz.
4 Eylül Çarşamba günü, bugün tarihe bir not daha düşüyorum.
Kdz. Ereğli’nin bugünleri daha iyi günleri. Çok daha kötü günleri görecek.
Ereğli nefes alamaz duruma gelecek. Kanser vakaları artacak. Ereğli koynunda ölümle uyuyacak. Kimse de ses çıkaramayacak. Bugüne kadar çıkarmadığı gibi.
Artık OYAK Yönetimi, kimseye hesap vermeyecek. İşçiyi Ereğli’den alın diye bağırırken artık Ereğli genci ERDEMİR’in kapısından bile giremeyecek. Göreceksiniz bunları.
Çocuklarımız, torunlarımız bugün sessiz kalan, bana ne diyenlere, susanlara, OYAK yönetimine yalakalık yapanlara hesap soracak.
Bu kötü günlerin müsebbibi sizsiniz diyecek!
O zamanda sizler, yalnız kalacaksınız! Halil Posbıyık, doğru söylüyormuş diyeceksiniz. Ama yine iş işten geçmiş olacak.
Kamuoyuna soruyorum?
ERDEMİR bugüne kadar devletten ne istedi de alamadı.
Neden illa Özel Endüstri Bölgesi olmak istedi?
2050 yılında net sıfır emisyon hedefine ulaşmasına katkı sağlamak için mi Özel Endüstri Bölgesi olmak istedi.
İstihdam artıracakmış diye inanlara sesleniyorum;
Tek derdi, Ereğli’nin bağrında özerk bir cumhuriyet olmak. Kimseye hesap vermemek. Ereğli halkıyla paylaşmamak. Ereğli’nin yaşamını, havasını zehirlerken parasına para katmak.
2 milyon 264 bin metrekare hazine arazisini, yani 9 milyarlık arsayı bedelsiz OYAK’ın mülkiyetine geçirmek. Belediyenin yüzde 40 gelirlerine el koymak.
Belediyeyi Ereğli halkına hizmet edemez hale getirmek. Hizmetlerini aksatmak. Biz tecrübemizle birçok işi çözüyoruz ama yarınlarda göreceksiniz Belediye bir çok hizmetinde aksama yaşayacak. Yıllardır Ereğli’nin sahibi yok diye bağırıyorum.
Karabük’ün Mehmet Ali Şahin’i var. Bartın‘ın Yılmaz Tunç’u var. Ancak; Bugün bir kez daha gördük ki, Ereğli’nin siyaseten sahibi yok.
Evet, 28 Ağustos’ta Kdz. Ereğli’nin geleceği karartıldı, güçlü lobi ve sermaye kazandı, Ereğli halkı yok sayıldı. Daha kötü günler göreceğimiz kesin. Halil Posbıyık olarak tek başıma da kalsam, mücadelemi sürdüreceğim demiştim.
Yine söylüyorum. Son nefesime kadar Ereğli’nin haklarını savunmaya, haykırmaya devam edeceğim.
Toplantıya, CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğrul, Kadın Gücü Kooperatifi Başkanı Neriman Posbıyık, CHP Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Ali Kocamanoğlu, Karadeniz Ereğli Belediye Başkan Yardımcıları, Meclis Üyeleri, İl Genel Meclis Üyeleri, bazı oda başkanları, muhtarlar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.