Zonguldak’ta Ak Parti ve CHP arasında arasında tacizci başkan kavgası!

Hakkındaki taciz davaları nedeniyle Ak Parti’den istifa ettirildikten sonra İYİ Parti’ye geçmesi parti içi kamuoyunda tepkilere neden olan Zonguldak Gülüç Belediye Başkanı Gökhan Demirtaş üzerinden başlayan polemik devam ediyor.

İYİ Parti teşkilatları arasında yapılan karşılıklı açıklamaların dışında CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Merve Kır da Demirtaş’ın aklanmadan İYİ Parti tarafından aday gösterilmesine tepki göstermişti.

Ak Parti Gökçebey Kadın Kolları Başkanı Yasemin Türköz de CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı  Merve Kır’ın Gökhan Demirtaş için açıklama yapıp Vedat Öztürk için sessiz kaldığını belirterek tepki göstermişti.

Türköz açıklamasında;

“Sayın Kır a sormak istiyorum? Böyle bir açıklama yaparken acaba kendi partisi CHP'den Gökçebey ilçemizde Aday gösterilen kişinin neden 2017 yılında yine partimizden ve belediye başkanlığından istifa ettiğini biliyor mu? Biliyor ise aynı durumdaki Demirtaş olayında akıl tutulması yaşarken neden Gökçebey ilçesine sessiz kalıyor. AK Parti Kadın Kolları ilçe başkanı olarak söylemek istediğim Kadın her partide kadındır, taciz her partide tacizdir, ahlaksızlık her partide ahlaksızlıktır. Gelin Birlik olalım Bizler kadınlar olarak Parti gözetmeksizin kadınlara yapılan haksızlıklara hukuksuzluklara ve bizleri cinsel obje olarak görmelerine kimseye İzin vermeyelim makamları mevkileri her yönüyle hak eden, çalışan çabalayan insanları getirelim” demişti.

Ak Parti Gökçebey Kadın Kolları Başkanı Yasemin Türköz’ün açıklamalarına yanıt veren Merve Kır geçmişte yaşanmış pek çok olayı hatırlatarak şunları söyledi;

“Belediyesi’nde çalışan 2 kız kardeşimize taciz suçlamasıyla hakkında yargı süreci başlatılan Mustafa Gökhan Demirtaş’ın İYİ Parti’ye geçmesini eleştirdiğimiz için, İYİ Parti’den partimize geçen Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk üzerinden kamuoyunda yanlış algı yaratılmaya çalışılmasını tek kelimeyle cehalet olarak  yorumluyorum.

Eğer Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk olayında da Gülüç Belediye Başkanı Mustafa Gökhan Demirtaş olayı gibi yargıya yansımış bir TACİZ olayı, mağdur olmuş, mağduriyetini yasal yollara başvurarak gidermeye çalışan, bizlere ulaşmış, yaşadığı taciz sonrası intihara kalkışmış, psikolojik tedaviler görmüş kız kardeşlerimiz olsaydı tabi ki Vedat Öztürk’ün de Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçmesini eleştirir, tepkimizi ortaya koyardık. Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk’ün olayında bir kadın mağduriyeti yok, kadına yapılmış bir taciz yok, başına gelen taciz olayından sonra intihara teşebbüs etmiş bir kadın yok. Yargıya intikal etmiş, suça sebep bir konu da yok.

Bu iki olay arkasındaki farkı anlamayarak bu olay üzerinden siyaset yapmaya çalışan tacize, tecavüze, istismara, kadın katliamlarına bir gün olsun ses çıkarmayan kız kardeşimiz bizi kadınlar ve ahlaksızlıklar için birleşmeye davet etmiş. Biz kadınlar bunlar için birlikteyiz ve var gücümüzle hepsiyle mücadele ediyoruz zaten. Ama sizleri hiç bu mücadele de yanımızda görmedik. Bu konularda tek bir açıklamanızı okumadık.

Ensar Vakfı’nda 45 erkek öğrenciye tecavüz edildiği iddialarıyla ülke çalkalanırken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanınız Sema Ramazanoğlu'nun “Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz” dediği gün hiç sesiniz çıkmadı. Yoksa bu olayı ahlaksızlık olarak görmüyor musunuz?

Gazetecilere açıklama yapan dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ‘ın “Bunlar tecavüzcü değil, bunlar cinsel istismar suçunu zorla işlemiş olan kişiler değil. Bunlar tamamen ailelerin ve ‘küçüğün’ de ‘rızasıyla’ yapılmış işler” dediği gün bu ayıklamanın bir ahlaksızlık olduğunu düşünüp bir tepki ortaya koyabilirdiniz mi?

Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı’nız Recep Tayyip Erdoğan I. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi'nde yaptığı konuşmada 'kadınla erkeği eşit konuma getirmenin fıtrata aykırı' olduğunu söylediği zaman bu durum sizi rahatsız etmiş miydi mesela?

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık döneminde Konya mitinginde, Hopa'daki olayları protesto etmek için tank üzerine çıkan ve polis müdahalesi sonucu kalçası kırılan Dilşat Aktaş için "O kadın, kız mıdır kadın mıdır?" ifadelerini kullandığında ne hissetmiştiniz?

Maliye Bakanı Şimşek işsizlik ile ilgili yaptığı bir konuşmada "İşsizlik oranı niye artıyor biliyor musunuz? Çünkü kriz dönemlerinde daha çok iş aranıyor. Özellikle kadınlar arasında kriz döneminde işgücüne katılım oranı daha artıyor" ifadelerini kullandığında partinizin kadın politikalarını hiç sorguladınız mı acaba!

Melih Gökçek katıldığı bir programda "Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, günahı ne? anası ölsün öyleyse" ifadelerini kullanarak kadınlara olan bakış açısını bir kez daha dile getirdiği gün AKP’li olmaktan utanç duydunuz mu acaba?

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 6284’ü ve nafakayı hedef aldı. Yetmedi; düne kadar FETÖ’nün finansörü ilan ettikleri Birleşik Arap Emirlikleri ile sözlü bir mutabakat yapıldı. Türkiye’nin, “aile birliğini koruma” görevi Birleşik Arap Emirlikleri’ne bırakıldı! Biz o gün de sesinizi hiç duymadık.

2023 yılında Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun verilerine göre; 223’ü şüpheli olmak üzere en az 520 kız kardeşimiz hayattan koparıldı. AKP, 21 yıldır uyguladığı politikaları devam ettirerek, kadınların ve çocukların hayatını zifiri karanlığa mahkum etti. Niye bütün bunlara sessiz kaldınız?

Biz kadın katillerini ve çocuk istismarcılarını "cezasızlık" politikası ile ödüllendiren, tacizi, tecavüzü kadınlara ve çocuklara reva gören, halkı yoksulluk kıskacına hapsedenlerin karşısında hiç susmadık, susmayacağız. Zulme boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Gelin sizde bize katılın, kadınların ve çocukların hayatını cehenneme çeviren AKP karşısında birleşelim!”