Şimdi seçim yaklaşıyor.
Büyük laflar.
Büyük sözler.
Ancak Zonguldak yine yalnız.
Yine hak ettiği ilgiyi görmüyor.
Son beş yıldır gündemde olan bir konu var.
Çok yazdık.
Küçücük alana sıkıştırıldı.
Şehrin en önemli markalarından biri Bülent Ecevit Üniversitesi.
Şehrin kentin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine katkısını arttırmak hepimizin elinde.
Üniversiteyi büyütmek şehri büyütmek.
Hemen karşısında Zonguldak Alay Komutanlığı bulunuyor.
Hemen karşısında bulunan üniversitenin genişleme alanı için harika bir yer.
Ama olmaz!
Zonguldak zor ve bir o kadar trajikomik bir şehir!
Siyasetçilerimizin sayesinde.
Aslan gibi üç iktidar partili milletvekilimiz var.
Sayın Cumhurbaşkanı ile sık sık telefonla görüşen Belediye Başkanımız Ömer Selim Alan’ımız, İl Başkanımız Muammer Avcı’mız var.
Ereğli’de yeni kampüs binalarının yapılması için sürekli takipte olan, işi sıkı tutan, ilgilenen Cumhurbaşkanı Başdanışmanımız Saadet Oruç’umuz var.
O da olmadı duayen siyasetçimiz, Eski TBMM başkanımız, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyemiz Köksal Toptan’ımız var.
Hatta Ankara başsavcılığı görevinden Yargıtay Üyeliğine seçilen Yüksel Kocaman’ımız var.
Takıldığımız, yalnız kaldığımız, derdimizi anlatamadığımız yerde danışabileceğimiz Danıştay Başkanımız Zeki Yiğit’imiz var.
Durun daha bitmedi.
Uzun yıllar Zonguldak’ta bulunmuş, rektör olarak ZBEÜ’de çıtayı yükseltmiş ve Milli Eğitim Bakanı olduktan sonra; “Zonguldak’a vefa borcumu ödemek istiyorum” diyerek eğitim alanındaki her yarasına merhem olmaya çalışan Prof. Dr. Mahmut Özer’imiz var.
Daha da var.
Amacımız sorunun çözümüne katkı sağlamak.
Temsil noktasında bu kadar zengin bir şehir iken bu fakirlik niye!
Allah aşkına şu mübarek günde rica ediyoruz.
Yalvarıyoruz.
Burayı Ankara’dan müteahhidin biri gelip almadan üniversitemize bırakın!
Tik - tok yıldızı değil milletvekili seçeceğiz!
Sayın adaylar.
Pek çoğunuz.
Bugüne kadar şehir için bir mücadele etmemiş.
Zonguldaklıdan kazanmış.
Ama Zonguldak’tan çok dışarda harcamışsınız.
Zonguldak’a yapılan yanlışları görmüş.
Ama o yanlışlara karşı çıkmamışsınız.
Zonguldak için bedel ödememiş ama şimdi ödül istiyorsunuz.
Giymişsiniz bir üniforma.
Pek çoğunuz Nasrettin Hoca misali;
”Ya tutarsa”
Caddelere inmemiş, insanların zor günlerinde teğet geçmiş, ticaretinizden, keyfinizden başkasını düşünmemişsiniz.
Şimdi hepiniz oldu Zonguldak sevdalısı.
Unutmayın!
Tik- tok, facebook, ınstagram yıldızı değil.
Milletvekili seçeceğiz.
Giydiğiniz üniformalara sığınmayın.
Maşallah!
Siz olmasanız Zonguldaklı bir hiçmiş!
Yani heyecanınızı kırmak, umutlarınızı tüketmek istemem ama!
Elbette olun.
Yarışa katılın.
Renk katın.
Reklam da yapın.
Ama bu güne kadar yapmadıklarınızı da hesaba katın!
Toplayın.
Bölün.
Çarpın.
Sonucu bulacaksınız!
Fikirler değil fotoğraflar yarışıyor!
Siyaset giderek kalitesini kaybediyor.
Bu seçimde bunu fazlasıyla bir kez daha gördük.
Emeği olmayanlar ve fikri olmayanlar da sahnede.
Partileri bir tarafa.
Ama bize önce fikri, hedefi, bilgisi olan adaylar lazım!
Zonguldaklıya ‘salak’ muamelesi!
Tekrar tekrar yazıyorum.
Zonguldaklıya ‘salak’ muamelesi yapmaktan vazgeçin.
Bu şehrin güzel insanlarına haksızlık yapmaktan vazgeçin.
Bu şehrin insanları sizden fazla bir şey istemiyor.
Samimi olun yeter.
Ama samimiyet olmadan yaptıklarınızı da anlatamazsınız.
Vatandaş size güvenmez.
Muhsin Yazıcıoğlu
Büyük Birlik Partisi’nin rahmetli genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümünün 14’ncü yılında rahmet ve saygı ile anıyoruz.
Suikast sonucu öldürüldüğüne inandığımız Yazıcıoğlu bu günlerde en çok aranan isimlerden biri.