CHP’de aday belirleme, meclis üyeleri belirleme sürecinde yaşanan tartışmalar kısa bir suskunluk döneminin ardından yeniden başladı.
CHP merkez ilçeden istifa edenler Başkan Zaimoğlu’ndan dertli.
Zaimoğlu ise; “Arkadaşlarımızın zaten iş yoğunlukları çok fazla. O nedenle vakit ayıramıyorlardı” diyor.
Aslı Ezgi Keser’in; “Parti içinde insanların menfaat ve çıkar uğruna birbirlerine davranışlarından kendi adıma utandığım için istifa ediyorum” sözleri olayı başka bir boyuta taşıyor.
CHP Ortadoğu gibi.
Bir bölgede kıvılcım yanında diğer tüm bölgelerde hareketlenme başlıyor.
İşin içinde İsrail var, ABD var, Rusya var!
Bir de İran’ın füzeleri!
Biz bunların tüm bileşenlerinin bir fazlasına demokrasi diyoruz!
Osman Zaimoğlu'nun bu lokantada ne işi var?
CHP Merkez İlçe Başkanı Osman Zaimoğlu’na Kent Lokantası’nda neden yemek yediğini sordum.
Dedi ki;
“Ben de emekliyim”
Dedi ki;
“Benim de yararlanma hakkım var”
Dedi ki; “Her hafta gitmem de daha az giderim. Ayda iki defa giderim”
Dedi ki;
“Ben oraya sadece yemek yemeye değil. Orada eksik ve koordinasyon sorunları gördüğümde tavsiye niteliğinde önerilerimi paylaşmak için gidiyorum”
Böyle bakınca Osman Zaimoğlu haklı.
Ancak CHP İlçe Başkanı Osman Zaimoğlu’nun burada yemek yemeye ihtiyacı yok.
Yani biri gelip 50 lirası ile yiyecek yemek bulamadığında; “Osman Başkan yemeseydi ben karnımı doyururdum” der.
Zengin marketçinin yüzü gülmeyen kasiyerleri!
Zonguldak’ta kimse kusura bakmasın hizmet kalitesi düşük ama fiyatlar kazık.
Lokantacılarımız.
Diğer işletmeler.
Çalışanların yüzü asık.
Pek çok esnaftan alışveriş yapıyorsunuz yüzleri gülmüyor.
Bir şey deseniz sizi dövmedikleri kalıyor.
Zonguldak ve ilçelerinde ne yazık ki tablo acı.
Sonra; “Müşteri gelmiyor” oluyor.
Kendinize önce çeki düzen verin!
Market çalışanları!
Özellikle bizim yerel marketlerde çalıştırılan arkadaşların yüzlerine bakın.
Çoğu inanılmaz mutsuz.
Mesela falanca market bizim sürekli alışveriş yaptığımız noktalardan.
Diyoruz ya hani yerel marketlere sahip çıkalım.
Çıkıyoruz.
Fiyatlardan geçtik de bir de kasiyer arkadaşlarımızın yüzleri gülmüyor.
Niye!
Kazanmıyorsanız eyvallah vermeyin.
Allah daha çok versin ama siz bu kadar kazanırken, o insanlar saatlerce ayakta beklerken insanları sosyal ve ekonomik anlamda canlarından bezdirmeyin!
Bütün market çalışanı kardeşlerimizi selamlıyoruz!
Yalnız değilsiniz!
Sizler de Z HABER instagram sayfasını takip edin.
Yaşadıklarınızı özelden bize yazın.
Yakında!
Biz dilenci değiliz!
Zonguldak için çırpınan pek çok gazeteciden biriyim.
Şehirde en çok konuşması gerekenler susarken bizler konuşuyoruz.
Bizler kavga veriyoruz.
Bizler hedef oluyoruz.
Eksik fazla.
Ancak basın olmasa pek çok şeyden haberiniz olmayacak veya şehrin sesi çıkmayacak.
Şehrin dört bir yanında bu mücadeleyi ediyoruz.
Pek çoğunuz susarken bizler kavga veriyoruz.
Hepimiz kendi çerçevesinde dönmeye çalışıyoruz.
Sonra basına en fazla sahip çıkması gerekenler bir bakıyoruz ki pırrrr uçuvermiş.
Basın yaşasın diyen çok.
Ama basın dilenci değil!
Basına dilenci muamelesi yapmaktan vazgeçin.
Bizler bu ilişkilere mümkün olduğunca dikkat ediyoruz.
Ancak dilenci değiliz!
Bazı isimler!
Yakın siyasi tarihimizde zaman zaman eleştirdiğimiz, çatıştığımız siyasetçilerimiz vardı.
Şehir adına mücadele verirken eleştiri, öneri karşısında siyasi nezaket gördüğümüz siyasetçilerimiz vardı bizim.
Ne oldu da sayıları hızla azaldı?
Farklı dünyalarda olsalar da seçmene, olaylara, fikirlere duyarlı siyasetçilerimiz, belediye başkanlarımız şimdilerde nerede?
Elbette eksik ama bazılarının kulaklarını özel bir sıralama olmadan çınlatalım.
Zeki Çakan.
Harun Akın.
Ali Uzun.
Ömer Barutçu.
Nadir Saraç.
Ali Koçal.
Fazlı Erdoğan.
Ali İhsan Köktürk.
İsmail Eşref.
Muharrem Akdemir.
Mithat Gülşen.
Adil Düzlü.
Mustafa Semerci.
Hamdi Ayan.
Ve diğer isimler.
Aramızdan ayrılanlara Allah’tan rahmet diliyorum.
Yaşayanlara saygıyla.
ÖNERİ!
Z HABER instagram sayfasını takip edelim önerelim.
Teşekkürler Zonguldak!