Sahtekar milletiz!
Bir deprem oldu.
İnsanlara ağladık.
Çaresizliklere ağladık.
Ağladığımız onlar mıydı?
Yoksa aslında kendimize mi ağladık?
Deprem ile şunu gördük.
Zengin ile fakir!
Müslüman ile Hristiyan.
İnanan ile inanmayan.
Patron ile işçi.
Mercedes’e binen ile yaya giden arasında hiç fark yoktu.
Hayat tüm acı adaletiyle karşımızdaydı.
Ve bu deprem bir kez daha sahtekarlıklarımızı önümüze seriverdi.
Vicdan insanın dengesidir, doğru tartan terazisidir.
Özendirilmiş, teşvik edilmiş sahtekarlık ve algı kültürümüzün, vicdan terazilerimizi sürekli yanlış tartmaya zorladığının da farkında olmalıydık.
Ama işimize gelmedi!
Vicdanının sesini dinlemeyen sahte müslümanlar ülkesine döndük!
Neler gördük değil mi?
Bu yaşadığımız; şehirlerin, binaların yıkılması değil insanlığımızın yıkılışının izahıdır!
Şimdi deprem olan illere bakıp da uzaktan doğru ah- vah falan etmeyin!
Kendiniz – kendimiz için bir şeyler yapmak istiyorsak önce şu sahtekarlıktan bir arınalım!
Sonra zaten hayat daha fazla normalleşir!
Zonguldak siyaseti!
Çıta düştü.
Siyaset yerlerde sürünüyor.
İktidar- muhalefet fark etmiyor.
Seviye düşüyor.
Kalite düşüyor.
Temsil kabiliyeti düşüyor.
Kime sorarsanız sorun.
İktidar- muhalefet fark etmiyor.
Zonguldak siyaseti toplum ile barışık, kendisini hizmete adamış, empati kültürü yapabilen, çalışkan, üretken, uzlaşmacı ve mütevazi olabilen yeni yüzler arıyor.
İsmail Hakkı Cerrahoğlu ve bugün!
İsmail Hakkı Cerrahoğlu Fransa’dan gelip Zonguldak’tan milletvekili seçilen MHP milletvekiliydi.
Cerrahoğlu koalisyon ortağı MHP’nin milletvekili olarak muhalefet partili belediye başkanlarını yok saymayan isimlerden biriydi.
Sorunlarıyla ilgilenir, kapısını hepsine açık tutar ve kapılarını çalabilecek cesareti vardı.
Buna örnek dönemin muhalefet partili belediye başkanı Ali Bektaş’tır.
Kimse kusura bakmasın.
Bugün iktidar partili milletvekillerimiz şu veya bu nedenlerden ötürü muhalefet partili belediyelere sırt çeviriyor, yok sayıyor, kapılarını çalmıyor ise Zonguldak’a büyük ihanet ediyorlar.
Aynı şekilde muhalefet partili belediye başkanları da iktidar partili milletvekillerini yok sayıyor, tuzak kuruyor veya sırt çeviriyorlarsa öncelikle kendi seçmenlerine ihanet ediyorlar!